 |
|
|||||
 |   |  |  | ||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
|
“Bugün böyle zor durumda bir milli mutabakata gitme ihtiyacındayız. Herkesin Meclis’te elini taşın altına sokacağı bir milli mutabakat hükümeti meseleyi devralmalı... Bu milli mutabakat hükümeti, bir seçim hükümeti olarak çalışmalı, alınması gerekli acil önlemleri uluslararası kuruluşlarla diyalogla almalı, yeni bir başlangıcı hazırlamalı, bir siyasi partiler yasası ve seçim yasası değişikliklerini yine bu süreçte gündeme getirmeli ve seçim tarihini tespit ederek mümkün olan en kısa zamanda seçime gitmelidir.”
— TANSU ÇILLER DYP Genel Başkanı |
Uzun bir süreden beri Türkiye’de devam eden krizler dizisine işaret ettiklerini, bu konuda uyarılarda bulunduklarını anlatan Çiller, Türkiye’nin dış politikada yalnızlaştığını, ekonomide derin bir kriz yaşadığını, demokratik sistemin işleyişinin aksadığını, ayrıca dünyayı ayağı kaldıracak boyutlarda uluslararası kuruluşların iktidarın yolsuzluğuna ilişkin uyarıda bulunduğunu ifade etti. Türkiye’de “devlet ve siyaset krizi” anlamına gelecek gelişmelerin yaşandığını belirten Çiller, faizlerin yüzde 7 binleri aştığını, bankaların ödeme yapamadığını, Halk ve Ziraat Bankası gibi güvenilir kurumların ödemeleri kestiğini, ülkenin iktisadi dengelerinin ciddi biçimde bozulduğunu ve tarihinin rekorlarını katladığını söyledi. “Böyle bir ortamda günlerdir hep itidal diyoruz” diyen Çiller, ülkede panik olmaması gerektiğini vurgulayarak, “ülke hepimizindir. Panikten uzak, sağduyulu bir yaklaşım gerekiyor” diye konuştu. “EN BÜYÜK DEVALÜASYON” Bugün yine aynı itidali ve panikten uzak kalınmasının ülke yararına olacağına işaret eden Çiller, şöyle konuştu: “Ancak gelinen noktada, bu ekonomik programın çöktüğü tescil edilmiştir. Bir başka deyişle, programın temeli olan ve son güne kadar iktidar liderlerinin millete söz verdiği (devalüasyon olmayacak, kur politikası çıpadır) görüşü çökmüştür. Türkiye, tarihinin en büyük devalüasyonlarından birini yaşamaktadır. Bu devalüasyon yüzde 60’larda gezinmekte, arz ve talep çerçevesinde yukarı çıkması veya aşağı düşmesi mümkün olabilecektir. Burada panikten uzak durulmasında yarar gördüğümü ifade etmek istiyorum. Çünkü, spekülatif sıçramalar zaman içinde belirli bir noktaya gelebilecektir. Ama çok ciddi bir devalüasyonun Türkiye gündemine yerleştiği açıktır. Bununla birlikte hemen arkasından ciddi enflasyon sıçramaları ve herşeyin sil baştan başlayacağı bir dönemin ve bunca yapılan fedakarlıkların hiçbir işe yaramadan, Türkiye’nin önünde fatura olarak durduğunu da görmemiz gerekmektedir.” ÖNCE DEVALÜASYON SONRA ENFLASYON Başkanı Tansu Çiller, hükümeti istifaya çağırarak, bir milli mutabakat hükümeti kurulmasını önerdi. Çiller, hükümetin uyguladığı ekonomik programın çöktüğünü belirterek, “’bu programın çöküşü millete yeni bir faturadır. Bu ayan beyan bir devalüasyondur. Arkasından bir enflasyondur”’ dedi. Çiller, yaşanan son siyasi bunalım ve devlet krizinin ekonomik krizi hızlandırdığını savunarak, şöyle devam etti: “Bugün atılması gerekli olan iki adım vardır. Bu kadar zor bir durumda, milletin bu kadar sıkıntıda olduğu bir durumda, devletin tepesindeki bu kavga görüntüsünün hemen giderilmesi, yeni bir birlikteliğin mutlaka sağlanması gereği vardır. Bütün güçlerin birleştirilerek harekete geçirilmesi lazımdır. Sayın Ecevit bugün bu görüntüyü mutlaka sayın cumhurbaşkanını ziyaret ederek vermelidir. Ancak o ziyaretinde yapması gerekli olan bir başka şey daha vardır. O da hemen bunca sıkıntının sorumluluğunu yüklenerek sayın Ecevit, sayın Bahçeli ve sayın Yılmaz hükümetlerinin istifasını getirip sayın cumhurbaşkanına teslim etmelidir. Bunu hemen yapmalıdır.” Milletin, önüne konacak yeni enflasyon hedeflerine inanmasının artık mümkün olmadığını savunan Çiller, “Bunun etrafında oluşması gerekli olan toplumsal mutabakatı oluşturmak, o güveni oluşturmak mümkün değildir” dedi. Tansu Çiller, devalüasyonun gerekli hazırlıklar yapılmadan bir oldu bittiyle gündeme getirildiğini de ifade ederek, “’IMF’in onaylamış olması yeterli değildir. IMF ile diyalog iyi bir şeydir ama bu meseleyi yapacak olan Türkiye’nin kendi yöneticileridir. Milletin seçtiği siyasi iradedir. Başka hiç kimse hiç bir reçeteyi bizim yöneticilerimiz kadar uygulayamaz” diye konuştu. “İktidarın beceriksizliğinin, bilgisizliğinin, cehaletinin, bıraktığı siyasi irade boşluğunun bedelini milletin yeniden ödemek zorunda bırakıldığını” da savunan Çiller, “bunun mutlaka bir sorumluluğu olmalıdır. Bunun mutlaka hesabı verilmelidir, bunun mutlaka hesabı sorulmalıdır” dedi. MİLLİ MUTABAKAT HÜKÜMETİ VE SEÇİM Çiller, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün böyle zor durumda bir milli mutabakata gitme ihtiyacındayız. Herkesin Meclis’te elini taşın altına sokacağı bir milli mutabakat hükümeti meseleyi devralmalı, bu bilgisizlikle, cehaletle, bu siyasi boşlukla ödetilmek durumunda bırakılan bu yüksek faturayla bunun gidemeyeceği, bunun alternatifsiz olmadığı tescil edilmeli ve siyasetin önü açılmalıdır. Bu milli mutabakat hükümeti, bir seçim hükümeti olarak çalışmalı, alınması gerekli acil önlemleri uluslararası kuruluşlarla diyalogla almalı, yeni bir başlangıcı hazırlamalı, bir siyasi partiler yasası ve seçim yasası değişikliklerini yine bu süreçte gündeme getirmeli ve seçim tarihini tespit ederek mümkün olan en kısa zamanda seçime gitmelidir. Millet yeni bir başlangıç istemektedir.” | |||
| |
|||
 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Moody's not kırdı
