|
Dünya futbolunda "Top 20" kulüp Tayfun Öneş'in tüm yazıları -5- Tayfun Öneş'in tüm yazıları -4- Tayfun Öneş'in tüm yazıları -3- Tayfun Öneş'in tüm yazıları -2- Tayfun Öneş'in tüm yazıları |
|||
Dedim ya: Hava da güzel... Hani, sanki bir yıl öncesinden ve yine şampiyonluğa ramak kalma haftalardan biri yaşanmakta... Sizin anlayacağınız, Gençler maçı için tıklım tıklım dolan Ali Sami Yende çoluk-çocuk katsayısı oldukça fazla. Maç başladı, dakika daha 9. Gençlerbirliği, kendi ceza alanı içinde bir faul atışı kazanıyor. Sarı-kırmızlılar hakemle didişmeye yeltenirken, bir Gençlerli faul atışını kullanıyor bile. Top çoktan Galatasaray yarı sahasını yarılamış. Sağdan (Çanakkaleliğini sırtında taşıyan) 17 numaralı Okan, ortalıyor. Dakika hâlâ 9. Ben hızlı atak diye buna derim. Uzuun top, Galatasaray ceza sahasının sol köşesine süzüle süzüle pike yapmakta. Belli ki, orada biten sol bek Deams, gelişine vuracak ve ya dağlara, taşlara yollayacak ya da kaleye. Birkaç maçtır o bölgenin adamı ve epeydir de Terimin adamı Vedat, ortalarda yok; belki de o an tribünlerde bahar açmış, sere serpe oturmuş kızları kesmekte! Deamstan çok sert olmasa da çok düzgün bir vuruş. Top, Mondragonun koruduğu (tarlada bekçilik yapan korkuluklar gibi koruduğu) köşeye doğru gitmekte. Ve goool! İnanmazsınız, dakika hâlâ 9. Bir Ali Sami Yen maçı daha kangrene dönüşecek, belli oldu. İki dakika sonra Arifin ortasına Ümit Karan, santrafor fotoğrafı çektirir gibi, nefis vuruyor kafayı ve 1-1. Sağımdaki, solumdaki yorumlar çeşitli. Maç yeniden başladı diyen de var. Oh! Bu dakikalarda atamasaydık, yandıydık! diyen de... Ah! Mondragon, ah..! O golü yemeseydin, şimdi 1-0 galiptik diyeni bile... Maç 11. dakikada yeniden başladı gibi oldu hakikaten; ama geri kalan 79 dakika boyunca maç, o 1-1e takıldı kaldı sanki. Baliç sakatlandı. Yerine ayağına onun kadar hakim ve onun gibi adrese teslim ortalar yapan (!) Lukunku girdi. Hava hâlâ aydınlık olmasa, sahada var mı yok mu, belli olmayacak. Dakikalar geçtikçe, eve gidip bu maçı yazmaya niyetlendiğime yanıyorum. Daha ikinci yarının başında doldur-boşalta başlamış, şampiyonluğun ikinci adayı bir takım ile, başkanı tarafından bizim de sizin kadar şansımız var denilen, lâkin üstündeki ikinciyle 6, altındaki dördüncüyle tam 11 puan fark olmasına rağmen yine de beraberliğe yatan bir takımın maçından notlar olarak ne anlatabilirim, bilemiyorum ki. Volkanın bile ilk kez tel tel döküldüğü Galatasarayda, bir Ümit Karan didindi durdu, bir de Ayhan ile Mehmet Polat. İmparator, birkaç haftadır bu takıma iyi futbol oynatıyordu, doğru. Beşiktaş son haftalarda futbol zenginliği olarak düşüşte, Galatasaray çıkıştaydı; bu da doğru. Ama İmparator bugüne (ya da düne) kadar oynadığı oyunu yakalamak için o kadar çok Ben, ancak ben yaratırım çabasına girdi ki, var olan, takımın içinde hazırda duran doğruları da harcamış oldu. Türkiyenin, geçen sezon en verimli ikilisini, Arif-Ümit K. ikilisini, yeni forvetler yaratma sevdasına, haftalarca atıl bırakmaya değer miydi? Milli takıma kadar yükselmiş bir Emreyi defanstan yedek kulübesine çekip efelerin efesi, Vedat İnceefeyi kuaförden alıp sahaya sürmeye gerek var mıydı? Bu Ayhan, nihayet Galatasarayda, verimli orta saha oyuncusu kimliğini kazanan Ayhan değil miydi ki, onu da yeniden oynatmak için ille de ona mecbur kaldığı haftaları bekledi? Bir sezonun yarısı Felipe, Almaguer sancılarıyla, tamamı da Hasan Şaş polemiğiyle geçip gitti. Hakan Ünsalı Hakan Ünsal, Ümit Davalayı, Ümit Davala yapan Fatih Terim olabilir ama, Victoriayı, Perezi, Emre Aşıkı onlar yapan Lucescuydu diye bir sezonu, deneme tahtası gibi takım kurgusunu kurcalamayla geçirirsen, sonunda olacağı budur. Yok efendim, daha 3 maç varmış, Beşiktaş, Gençlerbirliğini İstanbulda yenememiş ki (o maç da 1-1 bitmişti), Ankarada yenebilsinmiş... Sonracığıma, Galatasaray, İnönüde Beşiktaşı yenebilirmiş. Efendime söyleyeyim: Beşiktaş diğer iki maçını Ankarada ve Samsunda oynayacakken, Galatasaray diğer iki maçını Ali Sami Yende oynayacakmış. (Hangi Sami Yende? Denizlinin, Adananın, Gençlerin güle oynaya tam 7 puan toplayıp gittiği Sami Yende mi..?) Oldu, görürsem söylerim! Klaksonlarınızı kontrol edin Beşiktaşlılar; yakında yeri göğü inletiyor olacaksınız. Bu saatten sonra da klakson çalamazsanız eğer; zaten sokağa çıkmayın daha iyi! | ||||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||