Home page

Haber Menüsü


Yazara mail atmak için resmin üzerine tıklayın.
 
İnönü’yü göremeden sezon bitti
 
Klaksonlarınızı kontrol edin Beşiktaşlılar; yakında yeri göğü inletiyor olacaksınız. Bu saatten sonra da klakson çalamazsanız eğer; zaten sokağa çıkmayın daha iyi!
 
NTV-MSNBC
 
12 Mayıs—  Hava güzel. Tribündeki yerimi almadan önce, Sürmeli Otel’de bir dostumla buluşup bir-iki tek atalım dedik. Başkan İlhan Cavcav da orada. Buluştuğum GS’li dostum onu eskiden tanımaca... Yanına yaklaşmaca, hâl hatır sormaca... Sayın Cavcav, ayak üstü muhabbetine, şu yorumla son noktayı koymaca: Bizim de sizin kadar şampiyonluk şansımız var! E doğruu!

   
 
       
    MSNBC News Dünya futbolunda "Top 20" kulüp
MSNBC News Tayfun Öneş'in tüm yazıları -5-
MSNBC News Tayfun Öneş'in tüm yazıları -4-
MSNBC News Tayfun Öneş'in tüm yazıları -3-
MSNBC News Tayfun Öneş'in tüm yazıları -2-
MSNBC News Tayfun Öneş'in tüm yazıları
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Dedim ya: Hava da güzel... Hani, sanki bir yıl öncesinden ve yine şampiyonluğa ramak kalma haftalardan biri yaşanmakta... Sizin anlayacağınız, Gençler maçı için tıklım tıklım dolan Ali Sami Yen’de çoluk-çocuk katsayısı oldukça fazla.
       Maç başladı, dakika daha 9. Gençlerbirliği, kendi ceza alanı içinde bir faul atışı kazanıyor. Sarı-kırmızlılar hakemle didişmeye yeltenirken, bir Gençler’li faul atışını kullanıyor bile. Top çoktan Galatasaray yarı sahasını yarılamış. Sağdan (Çanakkaleliğini sırtında taşıyan) 17 numaralı Okan, ortalıyor. Dakika hâlâ 9. Ben “hızlı atak” diye buna derim. Uzuun top, Galatasaray ceza sahasının sol köşesine süzüle süzüle pike yapmakta. Belli ki, orada biten sol bek Deams, gelişine vuracak ve ya dağlara, taşlara yollayacak ya da kaleye.
       Birkaç maçtır o bölgenin adamı ve epeydir de Terim’in adamı Vedat, ortalarda yok; belki de o an tribünlerde bahar açmış, sere serpe oturmuş kızları kesmekte! Deams’tan çok sert olmasa da çok düzgün bir vuruş. Top, Mondragon’un koruduğu (tarlada bekçilik yapan korkuluklar gibi koruduğu) köşeye doğru gitmekte. Ve goool! İnanmazsınız, dakika hâlâ 9.
       Bir Ali Sami Yen maçı daha kangrene dönüşecek, belli oldu. İki dakika sonra Arif’in ortasına Ümit Karan, santrafor fotoğrafı çektirir gibi, nefis vuruyor kafayı ve 1-1.
       Sağımdaki, solumdaki yorumlar çeşitli. “Maç yeniden başladı” diyen de var. “Oh! Bu dakikalarda atamasaydık, yandıydık!” diyen de... “Ah! Mondragon, ah..! O golü yemeseydin, şimdi 1-0 galiptik” diyeni bile...
       Maç 11. dakikada yeniden başladı gibi oldu hakikaten; ama geri kalan 79 dakika boyunca maç, o 1-1’e takıldı kaldı sanki.
       Baliç sakatlandı. Yerine ayağına onun kadar hakim ve onun gibi adrese teslim ortalar yapan (!) Lukunku girdi. Hava hâlâ aydınlık olmasa, sahada var mı yok mu, belli olmayacak.
       Dakikalar geçtikçe, eve gidip bu maçı yazmaya niyetlendiğime yanıyorum. Daha ikinci yarının başında ‘doldur-boşalt’a başlamış, şampiyonluğun ikinci adayı bir takım ile, başkanı tarafından “bizim de sizin kadar şansımız var” denilen, lâkin üstündeki ikinciyle 6, altındaki dördüncüyle tam 11 puan fark olmasına rağmen yine de beraberliğe yatan bir takımın maçından notlar olarak ne anlatabilirim, bilemiyorum ki.
       Volkan’ın bile ilk kez tel tel döküldüğü Galatasaray’da, bir Ümit Karan didindi durdu, bir de Ayhan ile Mehmet Polat. İmparator, birkaç haftadır bu takıma iyi futbol oynatıyordu, doğru. Beşiktaş son haftalarda futbol zenginliği olarak düşüşte, Galatasaray çıkıştaydı; bu da doğru. Ama İmparator bugüne (ya da düne) kadar oynadığı oyunu yakalamak için o kadar çok “Ben, ancak ben yaratırım” çabasına girdi ki, var olan, takımın içinde hazırda duran doğruları da harcamış oldu.
       Türkiye’nin, geçen sezon en verimli ikilisini, Arif-Ümit K. ikilisini, yeni forvetler yaratma sevdasına, haftalarca atıl bırakmaya değer miydi? Milli takıma kadar yükselmiş bir Emre’yi defanstan yedek kulübesine çekip efelerin efesi, Vedat İnceefe’yi kuaförden alıp sahaya sürmeye gerek var mıydı?
       Bu Ayhan, nihayet Galatasaray’da, verimli orta saha oyuncusu kimliğini kazanan Ayhan değil miydi ki, onu da yeniden oynatmak için ille de ona mecbur kaldığı haftaları bekledi? Bir sezonun yarısı Felipe, Almaguer sancılarıyla, tamamı da Hasan Şaş polemiğiyle geçip gitti. Hakan Ünsal’ı Hakan Ünsal, Ümit Davala’yı, Ümit Davala yapan Fatih Terim olabilir ama, Victoria’yı, Perez’i, Emre Aşık’ı “onlar” yapan Lucescu’ydu diye bir sezonu, deneme tahtası gibi takım kurgusunu kurcalamayla geçirirsen, sonunda olacağı budur.
       Yok efendim, daha 3 maç varmış, Beşiktaş, Gençlerbirliği’ni İstanbul’da yenememiş ki (o maç da 1-1 bitmişti), “Ankara’da yenebilsin”miş... Sonracığıma, Galatasaray, İnönü’de Beşiktaş’ı yenebilirmiş. Efendime söyleyeyim: Beşiktaş diğer iki maçını Ankara’da ve Samsun’da oynayacakken, Galatasaray diğer iki maçını Ali Sami Yen’de oynayacakmış. (Hangi Sami Yen’de? Denizli’nin, Adana’nın, Gençler’in güle oynaya tam 7 puan toplayıp gittiği Sami Yen’de mi..?) Oldu, görürsem söylerim!
       Klaksonlarınızı kontrol edin Beşiktaşlılar; yakında yeri göğü inletiyor olacaksınız. Bu saatten sonra da klakson çalamazsanız eğer; zaten sokağa çıkmayın daha iyi!
       
 
 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları
Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın
Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları