 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||
| ||||||||||
| 26 Mart— Devlet Bakanı Ali Babacan, borç stoğunun yüzde 75’ini iç borçlanmayla karşılamayı hedeflediklerini söyledi. Babacan, Ankara Sanayi Odası (ASO) Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, ekonomide gerektiğinde en zor tedbirleri bile almaktan çekinmeyeceklerini, ancak bunları piyasa kuralları içerisinde alacaklarını söyledi. | |||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Babacan, “aldığımız tedbirler önemlidir. Bir seferde aldığımız tedbir, 4 katrilyon liralık hibeye eşittir” dedi. Ekonomide gerekli tedbirleri aldıklarını, ancak ufak tefek dalgalanmalar olduğunu veya olabileceğine işaret eden Babacan, “Döviz yüzde 10-15 yükselmiş düşmüş, borsa yükselmiş düşmüş bunlar olacaktır” dedi. DESTEK YOK SENARYOSUNA HAZIRLIK Babacan, ekonomide olası gelişmelere dönük her türlü senaryoya hazırlıklı olduklarını vurgularken, “savaş süresince hiç bir ekonomik destek olmaması senaryosu üzerine haftalar öncesinden hazırlandık” dedi. Hazine, Maliye, Merkez Bankası, DPT ve üst kurullarla haftalar öncesinden sabahlara kadar üren çalışmalarla, uyum içerisinde bütün hazırlıkları yaptıklarını ve bu çerçevede savaşın başladığı gün Merkez Bankası’nın uygulanacak tedbirleri açıkladığını, Bakanlar Kurulu’ndan da diğer tedbirlerin geçtiğini söyleyen Babacan, “Borç Türkiye için önemli sorunlardan biri. Borç ödeye ödeye azalır, biz de borcu ödeye ödeye düşüreceğiz” dedi. Faiz dışı fazlanın kamuoyunda farklı şekillerde algılandığını da anlatan Babacan, yüzde 6.5’lik oranın GSMH’ye göre hesaplandığını, bunun bütçe açısından yüzde 20’ye denk geldiğini, bu rakamında önemli olduğunu vurguladı. Babacan, borcu gelirlerin bir kısmı ile varlık satışı yoluyla da ödeyeceklerini hatırlattı. Babacan, 100 liralık bir borç ödenirken, 90-85 lira borçlanmak, bu rakamı öderken de 70 lira borçlanmayı hedeflediklerini, stratejilerini bu çerçevede hazırladıklarını ve başka çarelerinin olmadığını belirtti. GEREKİRSE TEDBİRLER ALINACAK Babacan, ekonomideki tüm sektörlere seslenirken, “eğer daha fazla tedbir almak gereği hasıl olursa, Hükümetimiz, ekonomimizin selameti için bu tedbirleri, hiçbir kaygı gütmeden alacak ve uygulayacaktır. İçinde bulunan günler, hızlı hareket edip, cesur kararlar alınması gereken günlerdir. Yine haksız eleştirilen aksine, hükümetimiz, kriz yönetmek konusunda hızlı ve akılcı davranmaktadır” diye konuştu. Babacan, özel sektörün ekonomideki etkinliğinin arttırılması açısından, özelleştirme, yabancı sermaye ve yatırımım ortamının iyileştirilmesinin önemli olduğunu, yabancı sermayenin Türkiye’ye çekilmesine ilişkin, Nisan ayı içinde, Meclise bir tasarı getireceklerini, ayrıca Promosyon Ajansı kurulmasına ilişkin bir başka düzenlemeyi Meclise getireceklerini söyledi. FİNCANCI KATIRLARINI ÜRKÜTMEK... Babacan bu arada, fincancı katırlarını ürkütmek pahasına da olsa, yollarına, kararlı şekilde yürümeye devam edeceklerini, bunu herkesin bilmesini istediğini bildirdi. Hiç kimsenin, Türkiye için karanlık senaryolar çizmemesini isteyen Babacan, şöyle devam etti: “Biz, 1922 yılını da 1923 yılını da biliyoruz. Bu ülkenin yoksulluktan, sorunlar yumağından nasıl çıktığını, gerektiğinde malını, canını gelecek nesiller için nasıl feda ettiğini dünyada eniyi biz biliriz. Hükümeti eleştirirken, ülkemizin onuruyla oynamaya kimsenin hakkı yoktur. Bunu başkaları yapabilir, düşmanlarımız yapabilir, bizi tanımayanlar yapabilir ama üç kuruş rant için, üç tane oy için ülkesinin onuruyla oynamaya kalkışanların ellerinin yanacağını tarihimiz defalarca göstermiştir.” FAİZ ARTIK DAMARI KEMİRİYOR Bu arada, Ankara Sanayi Odası Başkanı (ASO) Zafer Çağlayan, bugünkü faizlerin artık damarlardaki kanı değil, damarın kendisini kemirmeye başladığını ifade ederken, “bu kemirme hirudo sülüğünden daha fazla bir emme yapıyor” dedi. Çağlayan, Devlet Bakanı Ali Babacan’ın da katıldığı Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, son birkaç ayda yaşanan olayların, içinde bulunduğu coğrafya nedeniyle Türkiye’nin kaderi olduğunu ve bu coğrafyanın yönetim zaaflarını kaldırmadığını bir kez daha gösterdiğini söyledi. ABD’nin Irak’a yaptığı askeri müdahalenin, Türkiye’de geniş toplum kesimlerinde topladığı tepkileri ve Türk hükümetinin bölgesel dengelere ilişkin kaygılarını iyi okuyamadığını kaydeden Çağlayan, Irak savaşı ve ABD ile Türkiye ilişkilerinde yaşanan sıkıntıların hem makro ekonomik dengeleri, hem de geleceğe ilişkin beklentileri olumsuz etkilediğini belirtti. Çağlayan, son gelişmelerin uygulanmakta olan IMF destekli programın başarı şansını zorladığını da belirterek, ilk 2 ayda yaşanan enflasyonun hedefleri zorlayacağını, son günlerdeki faizlerin yükselmesinin de yüzde 6.5 faiz dışı fazla hedefini zorlaştıracağını anlattı. Çağlayan, iç ve dış borç ödeme konusunda da mali piyasaların küçüldüğü ve sığılaştığı, dış borçlanma imkanlarının iyice daraldığı bir ortamda “neye rağmen” gerçekleştireceğini sorarken, şöyle devam etti: “Dış borç ödemelerinin sorunsuz bir biçimde yapıldığını varsayalım. Ama 82 milyar dolarlık iç borç ödemesini bu volatil ortamda nasıl bir bedelle gerçekleştireceğiz? Hazine’nin itfa takvimi de oldukça yüklüdür ve her itfa öncesi Hazine’nin borçlanıp borçlanamayacağı ya da hangi faizden borçlanacağı konusunda yüreğimiz ağzına gelmektedir.” Borç stokundaki gelişmelerin de kaygı verdiğini anlatan Çağlayan, bugün varılan noktada hükümeti eleştirmenin bir anlamı olmadığını söyledi. Çağlayan, bugün yapılması gerekenin hükümetin geçmişteki eski hataları tekrarlamaması için uyarılarda bulunmak ve içine sürüklenilen bu olumsuz durumdan çıkmak ve programın başarı şansını artırmak için somut öneriler geliştirmek olduğunu kaydetti. Bugün Türkiye’de temel sorunun iç borçların çevrilmesinde yoğunlaştığını belirten Çağlayan, daha önce yüksek faizlerin Türkiye’nin damarlarındaki kanı emdiğini söylediklerini, ancak insafsız tefeci faizlerini geçen bugünkü faizlerin artık damarlardaki kanı değil, damarın kendisini kemirmeye başladığını söyledi. Türk ekonomisinin ABD yardımına “aşırı bir biçimde bel bağlamış bir görünüm” sergilediğini de kaydeden Çağlayan, henüz detayları belli olmayan, ancak ABD Başkanı Bush’un kongreye teklif edeceği ek bütçe içinde Türkiye’ye 1 milyar dolarlık hibe veya 8.5 milyar dolarlık kredi konusunda konuşulmaya başlandığını söyledi. Ancak bu konunun ayrıntılarının henüz belli olmadığını belirten Çağlayan, Türkiye’nin çok çabuk beklenti satın aldığını, sonra da hayal kırıklığına uğradığını vurgularken, 2003 hedeflerinin ABD’den gelecek mali yardıma göre yapılmadığını kaydetti. Çağlayan, “sabredelim hepimiz yardımın ayrıntılarını görelim. Lütfen bu konuda kendi kendimize hayaller kurmayalım. Çünkü sonunda yüzde 70 faiz yükünün altında kalıyoruz” dedi. Türkiye ekonomisinin artık duvara dayandığını belirten Çağlayan, gerekli tedbirler alınmazsa bu duvarın yıkılabileceğini söyledi. | ||||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Dolar 1 milyon 700 binin altında
