Home page

Haber Menüsü


Yazara mail atmak için resmin üzerine tıklayın.
 
Ariel ORTEGA Fenerbahçe’ye Faydalı Olabildi mi?
 
Ariel Ortega’nın Fenerbahçe’den ayrılması, Ortega’nın Fenerbahçe’ye olan maliyeti konusunda yazılı ve görsel medyada yoğun bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
 
Tuğrul AKŞAR
NTV-MSNBC
 
18 Şubat—  Toz duman bulutu içerisinde maliyet ön plana çıkarken, olayın fayda yönü her iki taraf için de ihmal edildi. Ya da çok sığ bir şekilde konu geçiştirildi. Aslında olayın geçiştirilemeyecek kadar ciddi bir analiz konusu olduğunu hatırlatmakta yarar var. Bu nedenle, böyle bir analizi yapmayı gerekli görüyorum.

   
 
       
    MSNBC News ''Zulümpiyat Stadı!''
MSNBC News Lorant'ın gönderilmesi sorunu çözer mi?
MSNBC News Fatih Terim'e Neler Oluyor?
MSNBC News Eleştirel Eleştirinin Eleştirisi ya da Güneş'in Çocukları...
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Maliyet konusunda da Kulübün resmi ve yazılı bir açıklama yapmaması, olayın maliyet yönünün biraz daha speküle edilmesine neden oldu. Her ne kadar Başkan Aziz Yıldırım, konuya ilişkin (en yetkili ağız olarak) bazı rakamları telaffuz etmiş olsa da, ifade edilen tutarlar, gerçeği açıklamada yetersiz kalıyor. Kamuoyu bu anlamda tatmin olmadı. Bu nedenle de Ortega’nın Fenerbahçe’ye maliyeti hala bir muamma. Basından öğrendiğimiz kadariyle bu maliyet 4 ila 11 Mio $ arasında değişmekte...Peki, Ortega’nın bu maliyet karşılığında Fenerbahçe’ye herhangi bir katkısı olmadı mı? Ya da olduysa bunu ölçmek, belirlemek ne kadar mümkün? Temelde bu sorulara yanıt arayabilmek amacıyla bir fayda maliyet analizi yapılması kaçınılmaz olmakta.
       
       Geçen haftalarda bu sütunlarda iki analize yer vermiştik. Bunlardan ilki “Borç batağındaki Kulüplerimiz, Başarı ve Bir Analiz” başlığı altında, sportif ve mali performansın karşılıklı etkileşiminin, futbol kulüplerimize olan yansımalarını analitik olarak ele alan mali bir analiz; ikincisi ise, genelde belirli bir stratejiyi gerçekleştirme sürecinde alınacak aksiyomları belirlemeye yönelik Galatasaray özelinde yapılan, yönetsel amaçlı “ Galatasaray Üzerine Bir SWOT Analizi” idi. Son analizimiz ise, yaşamın her alanında uygulanabilecek, bu iki analizi tamamlayıcı nitelikte, iktisadi temelde bir fayda/maliyet analizi olacaktır. Yaptığımız bu analiz ile mali, yönetsel ve iktisadi yönden üçlü analiz çalışmamızı da tamamlamış oluyoruz.
       
       Futbol takımlarında transferlerin bütçeye inanılmaz yükleri bulunmaktadır. Sonu şampiyonluk ya da bir kupa ile biten tüm yarışmalara katılan futbol takımları, bu organizasyonlarda, mutlu sona ulaşabilmek amacıyla, rakipleriyle mücadele için devasa maliyetlere katlanmak durumunda kalmaktadırlar. Bazen katlanılan bu maliyetlerin, pratikte beklenen yarar(fayda)lara da ulaşamadığı gözlemlenmektedir. Bu durumu Süper Lig’de mücadele eden çoğu takımımızdan örneklemek mümkünse de; olayın çarpıcılığını ortaya koymak bakımından, Fenerbahçe’de son günlerde yaşanılan alt üst oluşlar içinde Ortega olayı, çok ilginç ve akılda kalıcı bir örnek olacaktır.
       
       1.Genel Olarak Fayda-Maliyet Analizi
       

       Aslında bu olayda, akla hemen şu basit soru gelmektedir. Ortega için Fenerbahçe’nin katlandığı maliyet karşılığında sağlanan fayda ne olmuştur? Kısaca, Ariel ORTEGA, maliyetinin üzerinde bir faydayı Fenerbahçe’ye sağlayabilmiş midir? İşte, çok temel anlamda, fayda ile maliyetin karşılaştırıldığı ya da ölçümlendiği iktisadi bir analiz olarak, karşımıza fayda/maliyet analizi çıkmaktadır.
       
       Bu analizde üç temel durum sözkonusudur. 1.Durum: Faydanın maliyetden büyük olması durumudur. Çok pratik ve rasyonel ifadeyle, bir şeyden sağlanan fayda, maliyetinden büyük olmalıdır ki>; amaca yönelik faaliyetin sürekliliği sözkonusu olabilsin. Yani, (fayda/maliyet oranı>1) olduğunda, etkinliğin devamı mantıklı olmaktadır. İkinci durum: Faydanın maliyetden küçük olması durumudur. (Fayda/maliyet oranı<1 ) ise, buradan sağlanılan faydanın, maliyetinden küçük olması nedeniyle, mevcut durumu pratikte devam ettirmek, orta ve uzun vadede mantıklı ve rasyonel olmamakta; telafisi mümkün olmayan tahribatlara ve zararlara yol açmaktadır. Üçüncü ve son durum ise, faydanın maliyete eşit olması durumudur. (Fayda/maliyet oranı=1) durumunda, katlanılan maliyet, sağlanılan faydaya eşit olmaktadır ki, bu koşulda, katlanılan maliyetden artı bir değer üretilememektedir.
       
       Yukarıdaki analizimizi iyi algılayabilmek ve değerlendirebilmek bakımından, analizimize konu maliyet ve fayda kavramlarının iktisadi alt yapılarını, sportif üst yapıyla kaynaştırmak gerekmektedir. Kısaca bunu yaptıktan sonra, Ortega olayı ile soyuttan somuta da geçmiş olacağız.
       
       2.Futbol Kulüplerinin Davranışları ve Tercihleri
       

       Futbol kulüpleri futbolcu transferlerinde veya mevcut kadronun belirlenmesi sürecinde, karşı karşıya bulundukları alternatifler arasında seçim yaparken, rasyonel ve tutarlı bir tüketici davranışı sergilemek durumundadırlar.
       
       Bir futbol takımı, kendi stratejilerine en uygun seçimi yaparak, sistemi ve dizilişi doğrultusunda, alternatifler içinde kadro kurarken, ilk 11'i veya 18'i belirlerken; aynı mevkiide bulunan, genel anlamda eş değer futbolculardan, diğer faktörlerin birincil etkisinin(form durumu, sakatlık sorunu, kart cezalısı v.b konuların) olmadığı varsayımından hareketle, tamamen teknik adamın kafasındaki kadroyu oluştururken; A futbolcusunu B futbolcusuna tercih edebilir ya da B futbolcusunu C futbolcusuna tercih ediyorsa, bu durumda A'yı C'ye tercih ediyor demektir ki, bu Futbol kulüplerinin tercihi ''geçişlidir'' demektir. Aslında teoride bu tercihlerin derecesi önemsiz gibi görülürse de; futbol kulüplerinin A futbolcusundan sağlayacağı faydanın, B'den sağlayacağı faydadan yüksek ya da düşük olması, optimal fayda arayışını doğurmaktadır.
       
       Burada en yüksek tatmine/faydaya ulaşmak esas olduğundan, bazı sınırlamalar altında futbol kulübü sağlayacağı faydayı maksimum kılacak kadro bileşimini, oluşturmaya çalışacaktır. Bu söylediklerimizi, yapılacak yeni transferler için de kullanabilmek olasıdır.
       
       Fayda maksimizasyonunda, hareket serbestisini kısıtlayan en önemli etken, bütçe/gelir durumudur. Bu analizde zaman başına gelir sabit kabul edilmektedir. Gerçekten de bir yıl içinde olası gelir ve giderler, o kulübün bütçesini oluşturur. Ve oluşturulan bu bütçelerde çoğu zaman gelir kalemleri zaman başına sabit olmaktadır. Bir diğer sınırlayıcı faktör de, tercih edilmek durumundaki oyuncunun maliyetidir. Demek oluyor ki, bir futbol kulübü ya da teknik adam, oynatabileceği oyuncularına harcayabileceği gelirinin ve sözleşme imzalatacağı oyuncularının fiyatlarının çizdiği sınır içinde, kendisine en yüksek faydayı sağlayan bir takım bileşimi ya da tertibi oluşturmak durumundadır. Buradan da görüleceği üzere, bireysel faydadan, toplam faydaya yani takım faydasına geçilmiş olmaktadır. Ancak teoride bütçe/gelir kavramları harcanabilir geliri ifade etmesine karşın, başta Galatasaray olmak üzere, çoğu kulübümüz olmayan gelirlerini de, fayda sağlama aracı olarak kullanabilmektedirler. Burada kullanılan borçlanma enstrümanı olmaktadır. Bu nedenle yukarıdaki geliri, harcanabilecek/yaratılabilecek gelir olarak algılamak gerekir. Bu durum günümüzde atipik bir durum olmaktan çıkmış, genel/tipik bir durum haline gelmiştir..
       
       Futbol kulübü, sezon başında belirlemiş olduğu amaçlarına uygun stratejiler doğrultusunda, sportif faydanın yanısıra, mali fayda da sağlamak bakımından transferler yapabilir ya da takım tertibi oluşturabilir. Örneğin aynı özelliklere sahip oyuncular olmasına karşın, Fenerbahçe ortasahasına, mali performansı/faydayı arttırabilmek açısından Ortega'yı transfer etmiştir. Bu transferin tek amacı; sağlanacak mali faydanın maksimize edilmesidir. Yani, kulüp daha fazla forma, daha fazla kombine, daha fazla bilet satma ve daha fazla merchandising geliri elde etme amacıyla bu transferi gerçekleştirmiştir.
       
       Bu faydaya belki de bir diğer fayda olarak ta ''Dünya Kulübü''olabilme ve ''daha çok tanınmışlık'' gibi misyonları içeren faydayı da ekleyebiliriz. Ancak sportif başarı olmadığı sürece böyle bir faydadan söz etmek mümkün değildir.
       
       3.Sağlanan Faydanın Ölçümlenmesi Sorunu
       

       Sağlanan faydanın bazı zamanlarda kardinal olarak ölçülmesi mümkün olmamakla birlikte(örneğin; gole giden rakibi düşürerek, kırmızı kartla oyun dışı kalan ama golü de önleyen bir futbolcunun sağlayacağı fayda gibi.); ordinal bir ölçü, yani çeşitli tatmin derecelerinin, birinci, ikinci, üçüncü olarak sıraya konulması da bu analizde önemli bir yer tutmaktadır. Ancak, bir futbolcunun faydasının ölçümüne olanak sağlayan bazı istatistiklerden yararlanma imkanı da oyun içinde her zaman mevcuttur. Bireysel anlamda bir futbolcunun faydasının ölçümlenmesinde yararlanabilecek istatiksel veriler temelde; oyunda kalma süresi, isabetli pas yüzdesi, kaydettiği gol, yarattığı penaltı, önlediği gol, kestiği(kaptığı) top, yaptığı asistler v.b. sayılabilir.
       
       Toplam fayda ise, futbolcuların sağladıkları faydanın toplamını oluşturmaktadır ki, takımın sportif anlamda faydasının ölçümlenmesi, sonuç itibariyle alınan puanlar veya ulaşılan dereceler olurken; mali faydanın tek ölçüsü ise, o sezonda sağlanan gelir/hasılat durumu olmaktadır.
       
       Maliyetleri parasal olarak ifade ederken, faydayı birim olarak ya da parasal değerlerin dışında bir değerle ifade etmek, kıyaslamayı biraz zorlaştırmaktadır. Ancak, istatistiki bilgilere bazı parametreler ekleyerek,(örneğin, Ortega'nın oynadığı maçlardaki seyirci miktarı, yapılan hasılat, satılan Ortega forma adedi ve bundan elde olunan hasılat ve diğer frenchising gelirleri v.b) bir model oluşturup, bu model ile daha kompleks analizler de yapılabilir. (Ne var ki, bu bilgilere ulaşamadığımız için kesin bir rakam belirtmek mümkün görülmemektedir.)Ancak ordinal anlamda her bir ürün/gelir bazında Ortega'nın faydası da karşılaştırılabilir.
       
       4. Maliyet Kavramı
       

       Fayda maliyet analizinin iki bileşeninden belki de görece daha önemlisi olan maliyettir. Bir kere, her futbol kulübünün amacı, sportif başarıya ulaşarak, mali anlamda karını azamileştirebilmektir. Futbolun bir endüstri olduğu günümüzde, futbol kulüpleri salt spor örgütü değil, aynı zamanda ekonomik birer örgüt haline gelmişlerdir. (Fayda maliyet analizini; bir kar maksimizasyonu veya bir maliyet minimizasyonu gibi sığ bir yaklaşım olarak görmemek gerekir. Çünkü bu yaklaşım maalesef güncel yaşantımızda vazgeçilmez bir planlama ve yönetim aracı olmasına karşın, futbolda bu mantık temelinde analize girişmek, yanılgılara neden olabilmektedir. Bunu bir anlamda küçülme ve maliyet disiplini uygulaması gibi algılamak, bir vizyon daralmasına yol açabilir ya da 2001-2002 Mehmet Cansun yönetimindeki Galatasaray özelinde de olduğu gibi bu politika bilinçli bir küçülme/daralma politikası da olarak benimsenebilir.(Bu konuda bkz. ''Galatasaray'a Neler Oluyor?''25.10.2002)
       
       Kaynakların kıt, gereksinimlerin sınırsız olması, kaynakların en uygun maliyetlerle kullanımını bir yerde zorunlu kılmaktadır. İlk akla gelen maliyet türü alternatif maliyettir. Alternatif maliyet: Bir şeyi elde edebilmek için futbol kulübünün vazgeçmek zorunda kaldığı bir maliyettir. Örneğin, Galatasaray'ın, Avrupa'da hedefe yönelirken, denk olmayan bütçe uygulaması içinde kadrosunu yıldızlarla donatıp, stadını ihmal etmesi, bu duruma bir örnek olarak verilebilir.
       
       Parasal Maliyet: Futbol kulübünün bir sezonda oluşturduğu takıma ilişkin yapılan tüm oluşum masraf ve harcamalarıdır. Gerçekte, bu masraflara konu maliyetleri oluşturan futbolcuların bir kısmı zaten bonservisine sahip olunan oyuncular olup, bir kısmı da kiralık oynamaktadırlar. Tüm bu oyunculara sözleşme kaynaklı ödenen ücret ve primler ile kulübün takım için yaptığı diğer harcamalar parasal maliyeti oluşturur. Bu maliyetlerin büyük bir kısmı cari yılın dışına taşan, muhasebe deyimiyle gelecek yıllara sari giderlerdir. Ancak bütçeleme esasında gelirler yıllık olarak dikkate alınırken, giderler kapsadıkları yıllar itibariyle bütçeye dahil edildiklerinden bu durum, uygulamada ciddi sıkıntılar yaratmaktadır. Özellikle geçen yıl Galatasaray'ın gelir ve giderlerini karşılaştırırken, transferlerde ödenen ücretlerin gelecek yıl taksitlerinin de tam olarak gösterilmesine karşın, gelirlerin sadece ait olduğu yıla ilişkin kısımlarının alınması, gelir gider karşılaştırmasında, ciddi bütçe açığı ve tartışmalara yol açmıştı.
       
       Sabit ve Değişken Maliyet: Bir sezonda futbol kulübü hiç bir yeni oyuncu almasa ve buna ilişkin gider yapmasa dahi, kulübün katlanmak zorunda olduğu bazı maliyetler vardır ki, bu maliyetlere, sabit maliyetler denilmektedir.(Stadın bakımı, mevcut oyuncuların ve personelin ücret ve maaşları, çeşitli sözleşmelerden doğmuş giderler v.b) Kısa dönem maliyetlerin ikincisi değişken maliyetler olup, bu maliyet; bir futbol kulübünün hedeflerini ve vizyonunu büyülterek, sportif performansı daha da arttırmaya yönelik(Bu maliyet, üç büyüklerde daha çok, sportif performansın ulusallıktan, uluslararasılaştırılmasına yönelik maliyetler gibi karşımıza çıkmaktadır.) katlandığı maliyetlerdir. (Yeni oyuncular alınması, daha fazla personel çalıştırması, stadını tadil etmesi v.b gibi.)
       
       Günümüzde maliyet kavramı, futbolda ciddi noktalara gelmiştir. Bugün gerek ulusal, gerekse uluslararası organizasyonlara katılan takımların, olağan gelirleriyle bu maliyetlerin altından kalkabilmeleri mümkün olmadığından, sponsor uygulaması giderek yaygınlaşan, yaşamsal öneme sahip bir uygulama haline gelmiştir.
       
       5.Sonuç
       

       Analizimize konu ettiğimiz Ortega'nın bugünkü maliyetlerinin 4 mio $ ile 11 mio $ arasında bir rakam olduğu basında ifade edilmektedir. (18.02.2003 tarihli Radikal'deki bir habere göreyse, bu rakam 11 mio $ civarındadır). Vatan Gazetesi'ne göre(14.02.2003 tarihli nüshası) bu maliyet 12.5 Trio TL civarındadır. bu tutarın, bonservis bedeli olarak 5 Mio $'lık kısmını River Plate, 2 Mio $'lık kısmını Parma'ya kalan 1Mio $'lık kısmını da Ortega'ya ödediğini belirtmektedir. Buna göre Ortega'nın maç başına maliyeti 650 Mia TL civarında; attığı her bir golünün maliyeti de 2.5 Trio TL dolayında gerçekleşmiştir
       
       Ortega'nın takıma sağladığı faydanın rakamsal boyutu ise aşağıdaki gibidir.
       
       Ortega, oynadığı 14 Lig ve 6 Avrupa Kupası olmak üzere toplam 20 maçta; 1394 dakika oyunda kalmış(toplam sürenin %77'si), 5 gol kaydetmiş ve bu gollerle Süper Lig'de takımına 12 puan kazandırmış,(toplam 39 puanın %31'i) kaydettiği bu gollerden 2 tanesini kader dakikaları olan son 10 dakikada atmış, 10 asist yapmış,(buna göre attığı 5 gol ve yaptığı 10 asist ile Fenerbahçe'nin attığı toplam 41 golün %37'si olan 15 gole imza atmıştır.)1 kırmızı 5 sarı kart görmüş, 11 kez ilk 11'de yer almış, 2 penaltıyı da gole çevirmiştir.(Bilgiler www.fenerbahce.org'dan derlenmiştir.)
       
       Fayda/maliyet analizimizde, Ortega'nın faydasını parasallaştırabilmek için bazı parametrik göstergeler kullanmak gerekmektedir. Ancak, oranın pay kısmında yer alan bu faydasal değerlerin parasal karşılıklarını öğrenmek mümkün olmadığından, (örneğin, Ortega'nın oynadığı maçlardaki seyirci miktarı, yapılan hasılat, satılan Ortega forma adedi ve bundan elde olunan hasılat ve diğer frenchising gelirleri v.b) bir model oluşturup, bu model ile daha kompleks analizler de yapılabilir. (Ne var ki, bu bilgilere ulaşamadığımız için kesin bir rakam belirtmek mümkün görülmemektedir.) Çok basit anlamda, (her ortalama akıl ve zekanın da yapabileceği gibi) elimizdeki mevcut verilerle (istatistiki bilgilere göre), Ortega'nın faydasının kardinal ölçümünde, sayısal olarak katkıyı, Fenerbahçe'nin bugünkü mevcut durumundan, yani; oynadığı 20 maç ve topladığı 39 puandan Ortega'nın rakamsal katkılarını çıkardığımızda; Fenerbahçe'nin puanı 27'ye düşmekte ve 8.sıraya inmektedir. Diğer faydaları da, ürün/gelir bazında, bunlardan elde olunan gelirleri, (Ortega'nın, değişik derecelerde sağladığı tatmin/faydaların parasal karşılıklarını)ölçebilir ve buradan hareketle, bir fayda/maliyet karşılaştırması yapabiliriz.
       
       Yukarıdaki verilerin ışığında, Takımın genel performansının olumsuz olduğu bugünkü koşullarda, Ortega'nın takıma faydası, genel kanının aksine sıfır veya minumum düzeyde olmamıştır. Bu durumda Ortega'nın toplam faydaya katkısını hiç yokmuş gibi görmek tutarlı değildir. Ancak, Fenerbahçe'nin Avrupa kupalarında yeterli varlık gösteremediği eleştirisine gelince; ilk Feyenord maçında taktik olarak ilk 11'de başlatılmayan ve bir türlü Werner Lorant ile yıldızının barışamayan Ortega, duygusal yapısının da etkisiyle fayda temininde, arzu edilen düzeye çıkamamıştır. Bu nedenle, fayda teminini olumsuz etkileyen, psikolojik faktörlerin de etkisini gözden kaçırmamak gerekir. Ariel Ortega'dan maksimum verimin alınarak, toplam faydanın azamileştirilebilmesi için, Fenerbahçe yönetiminin de, fayda sağlayıcı genel koşulları gözden geçirmesi gerekirdi. Bu konuda gerek Ortega'nın gerekse, basın sözcüsü Atilla Kıyat paşa'nın ifadeleri birbirini doğrular niteliktedir. Nitekim, Atilla Kıyat, ''Ortega'yı oynatamadıklarını(idare edemediklerini) açıklamaktan kaçınmazken; Ortega da, ''Oynatılamadığını, bazı küçük detaylardan Fenerbahçe'nin kurtulamadığını'' ifade etmektedir. Buradan çıkan kısa ve öz sonuç; faydayı sağlayacak sosyal ve psikolojik etmenleri de bu analize dahil etmek gerekmektedir.
       
       Genel ifadeyle, Şampiyonlar Ligi'ne giremeyen, UEFA ve Türkiye Kupası'ndan da elenen bugünkü Fenerbahçe, Süper Lig'de lider Beşiktaş'ın 11 puan gerisinde bulunmaktadır. Mevcut duruma göre şampiyonluk olasılığı teorik olarak mümkün gibi görülse de, pratik olarak zor görünmektedir.
       
       Ciddi maliyetler üstlenilmesine karşın, Fenerbahçe sportif anlamda toplam fayda yaratamamıştır. Sadece Ortega değil, Simao ve Washington'a da harcanan kaynaklar, takımın maliyetlerinin giderek büyümesine neden olmuştur. Kaynaklar etkili ve etkin kullanılamamıştır. Ortega destekli mali fayda yaratma düşüncesi, beklenen sonucu vermemiştir. Zaten son günlerde, özellikle yönetsel kaynaklı görünen kulüp içi sorun ve tartışmaların temelinde, öz olarak sportif ve mali yetersizlik yatmaktadır. Katlanılan tüm maliyetler karşılığında, istenilen faydaya(sonuca) ulaşılamaması, bizim analizimizde, Fenerbahçe'yi fayda        
       Toplam faydanın maliyetten küçük olduğu durumlarda, bireysel faydanın artı ya da negatif olması, bütün açısından çok da anlamlı olmamaktadır. Çünkü, parçalar bütünü oluşturmaktadır. Ve bugün Fenerbahçe'nin yaşadığı bu sorunlar, bu temelde irdelenmelidir. Takım toplam olarak bir artı değer (sportif ve mali fayda)üretemediği sürece, hangi yönetim gelirse gelsin, bugünden farklı bir sonuca ulaşılamayacaktır. Tabii bu artı değerin üretilmesi de tamamen, yönetimin uygulayacağı, mali, idari ve iktisadi politikalara bağlı olacaktır.
       
       
       
 
 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları
Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın
Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları