| | | | Garih, gelir dağılımındaki dengesizliğin artmasıyla kavgaların ve uzlaşmazlıkların da yayıldığını kaydederek, zenginlerin yanlarında çalışanları da zenginleştirmesini önerdi. Dünyadaki en büyük tehlikeyi gelir dağılımındaki bozukluğun oluşturduğunu dile getiren Garih, şunları söyledi: “Bir jenerasyon köyden kente göç etti. Köyündeki şartlardan daha iyisini büyükşehirlerde buldu. Bu kesim kanaatkardı, mutlu oldu. Şimdi ikinci ve üçüncü jenerasyonun beklentileri daha farklı. Zenginlikleri görerek, bunları yaşama arzusu olacak ve gelir dağılımındaki bozukluğu hissedecek.”
Kırmızı ışıklarda kağıt mendil satan çocukların gelir dağılımındaki yansımanın en son göstergesi olduğunu belirten Garih, “Gelir dağılımı dengeye oturtulmazsa gasp ve cinayet artacaktır. Artarak devam eden bu olumsuzluklar karşısında adil gelir dağılımı ve zenginleşme kaçınılmazdır” dedi.
3 MİLYON VERGİ MÜKELLEFİ
İşadamı Üzeyir Garih, 65 milyon nüfuslu Türkiye’de 3 milyon vergi mükellefi bulunduğunu belirterek, bu sayının çok düşük olduğunu söyledi.
Kayıtdışı ekonomi nedeniyle ülkenin büyük kayıplara uğratıldığını ifade eden Garih, Türk vergi sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savundu. Çalışan üzerinde de ağır vergi yükleri olduğunu anlatan Garih, “Söz konusu vergi yükleri nedeniyle bir çok işletme çalışanını asgari ücretten gösteriyor ve açıktan ücret ödüyor. Bu faturasız mal satmak gibidir. Çalışan ücretleri de kayıt dışına kaydı. Maaşlı çalışan üzerindeki vergi yükü açıktan para ödemeyi teşvik ediyor” diye konuştu.
Türkiye’nin AB adaylığının önemli bir şans olduğunu kaydeden Garih, bu süreçte hukuki ve ticari kuralların AB normlarına uyumlaştırılacağını söyledi. Garih, “Türkiye AB’ye aday olmasa dahi bir çok alanda yapacağı düzenlemelerle çok önemli mesafeler kattedecektir. Bu da ülkenin önemli kazançlarından olacaktır” dedi. | |
