|
6 Ağustos Batı ülkelerinin tersine, yaz ayları bizde, sinemanın tekrar filmleriyle durumu idare ettiği bir rehavet dönemidir. Ve bu dönemde en sık karşımıza çıkanlar korku filmleri olur. Şeytandan Elm Sokağına, oradan Frankensteine uzanan bir kabuslar silsilesi geliyor gözler önüne. Bir kere daha hatırlatalım istedik... |
FRANKENSTEIN (1931) Sinemanın gerçek anlamdaki ilk korku filmi desek abartmış olmayız. Mary Shalleynin korku klasikleri arasına girmiş romanından perdeye aktarılan filmin yapım tarihi 1931. Frankenstein, bir anlamda da ardından gelen korku filmlerine örnek olmuş bir yapım. Çılgın bir bilimadamının kocaman bir dev yarattığı filmin bazı sahneleri korkunun rengiyle, yeşil çekilmiş. Yönetmenliğini James Whalein yaptığı filmin başrollerinde Boris Karloff, Colin Clive ve Mae Clarke oynuyor. THE HAUNTING (1963) Konu aslında klasik. Dört arkadaş New Englandda, ücra bir yerdeki (tabii ki) perili eve tatil yapmaya giderler. Grup, çok geçmeden bunun kötü bir fikir olduğunu anlayacaktır. Duvarlarda beliren yüzler, eğilip bükülen demir kapılar ve önce kıkırdılarla başlayıp kulakları tırmalayan kahkahalara dönüşen sesler... Ama kendilerini bu kadar korkutan şeyin ne olduğunu bir türlü göremezler. Filmin tamamında sürekli bir sinsilik, bir gerilim var. Sonunda Yeter artık! Öleceklerse ölsünler diye isyan edesi geliyor insanın. Ses efektlerinin bol bol kullanıldığı filmin yönetmeni Richard Wise, başrollerde ise Julie Harris, Claire Bloom ve Russ Tamblyn oynuyor. |
||||
Şeytan | THE EXORCIST - ŞEYTAN (1973) Frankesteindan daha da klasik hale gelmiş bir film. Yapılan her oylamada, en iyi korku filmi seçildi. Bu yıl, kesilen sahnelerin eklenmesiyle yeniden sinemalara gelen yapımı yönetmen William Friedkin perdeye aktardı. Dönen kafalar, irinli yüzler, sarsılan yataklar ve ruhu şeytan tarafından esir alınmış genç bir kız. Bir film yıldızının (Ellen Burstyn) kızı (Linda Blair), kötü ruhların saldırısına uğrar. Bir rahip (Jason Miller) ve gizemli bir şeytan çıkarıcı (Max von Sydow) biraraya gelerek genç kızı kurtarmaya çalışırlar. Oscar ödüllü film, ilk gösterime girdiği yıl, bazı izleyicilerin bayılmasına sebep olmuştu. |
|||
DAWN OF THE DEAD - (1978) Çok gizli bir ilaç, bir şekilde dünyaya yayılır ve ölülerin mezarlarından dirilmesine sebep olur. Ama ölüler hiç de mezara ilk girdikleri günkü gibi değillerdir (doğal olarak). Yarısı gitmiş kafatasları, dışarı sarkan barsaklar ve kopmuş kollarıyla, yaşayanların peşinden koşarlar. Bu sahneler yeterince korkutucudur zaten. George Romeronun yönetmenliğini yaptığı filmin başrol oyuncusu Tom Savini. Savini, bu tür filmleri çok seviyor olmalı ki onu, Quentin Tarantinonun Günbatımından Şafağa (From Dusk Till Dawn) filminde de yamyam olarak izledik. THE CHANGELING (1979) Kendisi başlıbaşına bir korku filmi olabilecek kadar ürkütücü bir müzisyen ve hayaletli bir ev. Scott, inzivaya çekilmiş ve kendine uygun bir ev aramaktadır. Şans bu ya (!) tuttuğu evde, küçük bir çocuğun hayaleti vardır. Ne kan var bu filmde, ne de dışarı sarkan organlar. Ama Scottla birlikte hayaletin varlığını keşfettiğinizde, yeterince korkarsınız. Korku unsurunun ses efektleriyle verildiği filmin başrollerinde George C. Scott, Trish van Devere ve Melvyn Douglas oynuyor. |
||||
THE SHINING (1980) Korku ve gerilim ustası Stephen Kingin beyazperdeye uyarlanmış en ünlü romanı. Kingseverler kitabı hep daha başarılı bulsalar da film, En İyi 10 Korku Filmlerinde 5. sırada. İyi bir yönetmen (Stanley Kubrick) ve iyi bir oyuncu kadrosu var (Jack Nicholson, Shelly Duvall ve Scatman Crothers). Ailesiyle birlikte ıssız bir otelde kalan bir yazar, yavaş yavaş deliliğin sınırlarını aşar. İnsan psikolojisini iyi bilen Kingin hikayesini Kubrick de yeterince iyi besleyince, ortaya vasatın üstünde bir yapıt çıkmış. |
||||
ELM SOKAĞINDA KABUS - A NIGHTMARE ON ELM STREET (1984) Nasıl 70li yıllara Excorsist - Şeytan damgasını vurduysa, 80li yıllarda bu film uykuları kaçırdı. Daha doğrusu Freddy Kruger, jilet parmaklı katil... Gençlerin uykularına girerek onları öldüren adamdan kaçmanın tek bir yolu vardı; o da uyumamaktı. Ama kabuslar gençleri o kadar kokutuyor ki uyuyup uyumadıklarının farkına bile varamıyorlar. Yönetmen Wes Craven, filmin çoğu rüyalarda geçtiği için olsa gerek, gerçeklikle çok oynamış. Örneğin telefonda konuştuğunuz kişi dilini ahizeden içeri uzatıp sizi yalayabiliyor. Filmin başrollerinde Heather Langenkamp, Robert Englund, Johnny Depp ve John Saxon oynuyor. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||