Oklahoma bombacısı idam edildi

ABD tarihinin en büyük terörist saldırısı olarak nitelendirilen, Oklahoma City kentindeki bir federal binada 168 kişinin ölümüyle sonuçlanan 6 yıl önceki bombalı saldırının sorumlusu Timothy McVeigh, zehirli iğneyle idam edildi.

Washington
NTV-MSNBC VE AJANSLAR


		10 Haziran— İnfaz işlemi, cezaevinde kurulan kapalı devre televizyon sistemi aracılığıyla Oklahoma saldırısı kurbanlarının yakınlarından oluşan 300’den fazla kişi tarafından izlendi. Terre Haute cezaevinin müdürü, iğne vurulduktan 14 dakika sonra hayata gözlerini yuman McVeigh’in tüm süreç boyunca çok sakin olduğunu açıkladı. McVeigh’in hayata şu dizelerle veda ettiği ifade edildi: “Kaderimin efendisi benim, ruhumun kaptanı benim”. McVeigh, idamına günler kala, bir gazeteye yaptığı açıklamada, bombalama eyleminde suçsuz insanların ölmesine üzüldüğünü ilk kez dile getirmişti. İnfazın gerçekleştiği Terre Haute kenti, habercilerin akınına uğrarken, kentte olağanüstü güvenlik önlemleri alındı.


	Timothy McVeigh'in infaz odası.		Indiana eyaletinin Terre Haute kenti cezaevinde yapılan infazda, 33 yaşındaki McVeigh’in vücuduna TSİ 15.00’te, üç ayrı enjeksiyon yapıldı: damarlarına, kükürtlü bir madde olan “sodyum-thiopental”, diyafram ve akciğerleri felç eden “pancuronium bromür” ve kalbi durduran potasyumklorür zerk edildi. Timothy McVeigh’in, idamından önce son söz olarak hiçbir açıklama yapmadığı bildirildi. McVeigh, yanındaki görevliye “Başlayalım mı?” derken, gazetecilere yazılı olarak veda şiiri dağıtıldı. İngiltere’de Victoria dönemi muhalif şairlerinden William Ernest Henley’in 1875 yılında yazdığı, “Invictus” adlı insan direncini anlatan ve son dizeleri, “Kapı ne kadar dar olsa da, cezam ne kadar ağır olsa da, kaderimin efendisi benim, ruhumun kaptanı benim“ olan şiiri dağıtıldı. GÖZLERİ AÇIK GİTTİ İdama ilişkin resmi açıklamanın ardından, infaza tanık olarak katılan medya mensupları, ayrıntıları anlattılar. McVeigh’in ölüme, üzerinde beyaz tişörtü, haki renkte pantolonu ve çok kısa kesilmiş saçlarıyla gittiğini anlatan gazeteciler, infaz başlamadan önce mahkumun odada idamı izleyen herkesle teker teker göz teması kurduğunu ve başıyla selam verdiğini belirttiler. Yüzü sararan McVeight ölürken gözleri açıktı. Karışımın enjekte edilmesinden yaklaşık 14 dakika sonra, ABD tarihinin en büyük terörist saldırısını gerçekleştiren ve 168 kişinin katili olan Timothy McVeigh, hayatını kaybetti. İnfazın ertelenmesi yönünde avukatlar tarafından geçen hafta yapılan başvuruların mahkemelerce reddedilmesinin ardından, McVeigh başka erteleme başvurusu yapılmaması talimatını vermişti. McVeigh’e af mektubu Avukat Burr, kamu televizyonu PBS’e yaptığı açıklamada, “McVeigh, ordudayken cesur bir askerdi, ölüme de metanet içinde gidecek” dedi.
	Timothy McVeigh'in çocukluğu		ABD’de yayınlanan Buffalo News gazetesinin haberine göre, McVeigh, gazetenin iki muhabirine son günlerde gönderdiği mektuplarda, gerçekleştirdiği bombalama eyleminden pişmanlık duymadığını, ancak çok sayıda suçsuz insanın yaşamını yitirmesinden üzgün olduğunu “ilk defa” dile getirdi. ABD’de federal devlete “bireylerin özgürlüğünü ortadan kaldırdığı” gerekçesiyle savaş açtığını ve bombalı eylemi gerçekleştirdiğini belirten McVeigh, daha önceki açıklamalarında, saldırıda çok sayıda çocuk ve kadının ölmesini “tali hasar” ve “kurunun yanında yaş da yanar” sözleriyle dile getirerek, kamuoyunun nefretini bir defa daha üzerinde toplamıştı. Bombacının son saatleri

	İnfazın gerçekleştiği Terre Haute kenti, gerek ölüm cezası karşıtlarının, gerek McVeigh'in idamını destekleyenlerin gösterilerine sahne oldu.		Amerikan medyasında çıkan haberlerde, McVeigh’in, son aylarda ağır bir sebze rejimi uyguladığı ve idamı sırasında “toplama kampından çıkmış” gibi görüneceği yazıldı. McVeigh’in, cezaevindeki diğer mahkumlara da, idamının kendisi için “şahadet” anlamına geleceğini söylediği belirtildi. Yaşamının son saatlerini içinde sadece bir yatak, lavabo, tuvalet ve bir siyah beyaz televizyonun bulunduğu 2.5 metreye 3 metre boyutundaki “idam hücresinde” geçirecek olan McVeigh’e, infazından birkaç saat önce son yemeği verildi.

	Televizyonların yayın araçları, Terre Haute'e akın etti.		McVeigh’in idamının ABD’de birinci gündem maddesi haline gelmesiyle öne çıkan Terre Haute kentine, ülkenin dörtbir yanından ve birçok ülkeden bini aşkın gazeteci ve haberci geldi. Takviye olarak 800 güvenlik görevlisinin gönderildiği kentte polis, olağanüstü güvenlik önlemleri aldı. İnfaz günü kentte hem McVeigh’in idamına destek verenler, hem de idam karşıtları hazır bulundu. İdamı öncesinde medya mensuplarıyla röportaj yapmasına izin verilmeyen McVeigh, babası ve kızkardeşine telefon ederek, veda etti. BUSH: İYİLER KAZANDI ABD Başkanı George Bush, Oklahoma’da 1995 yılında bir kamu binasını bombalayarak 168 kişinin ölümüne yol açan Timothy McVeigh’in idamı için, “İyiler, kötünün hakkından geldi” dedi. Bush, Indiana’daki Terre Haute Cezaevi’nde zehirli iğneyle yapılan infazın ardından Beyaz Saray’da yaptığı konuşmada, Oklahoma bombacısının idamının, intikam değil, adalet anlamına geldiğini savundu. Bush, Oklahoma’da olanların herkesi çok incittiğini ve kayıpların hiçbir şekilde karşılanmasının mümkün olmadığını kaydetti. Polis ve mahkemenin, McVeigh’in adalet önüne çıkarılmasında ve yargılanmasındaki çabalarını öven Bush, “Ebedi adalet dağıtmak bizim işimiz değil” dedi ve McVeigh’in ailesine de huzur diledi. McVeigh’in avukatı Robert Nigh da, idamdan sonra gazetecilere bir açıklama yaptı. Nigh, yakınları öldürülenlerin, ölüm cezası uygulamasını “iyileşme sürecinin bir parçası” olarak görmemelerini istedi ve “Bugün biz Tim McVeigh’in anne babasını, kızkardeşini de öldürdük. Onların acıları hiç geçmeyecek” diye konuştu. ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ, İDAMI KINADI İnsan hakları kuruluşu Uluslararası Af Örgütü, Timothy McVeigh’in idamının hemen ardından yaptığı açıklamada, idamı kınadı. Kuruluş, McVeigh’in idamıyla “intikam duygusunun adalet duygusuna baskın çıktığını” ifade etti. Merkezi Londra’da bulunan örgüt, bu idamı aynı zamanda tüm dünyada insan hakları konusunda öncülük yapan ABD’nin ayıbı olarak nitelendirdi. Kuruluşa göre, ABD hükümeti, bu idamı gerçekleştirerek öldürme eylemini meşrulaştırmış oldu. Uluslararası Af Örgütü, ABD’ye federal infazlara moratoryum getirme çağrısı yaptı. Timothy McVeigh’in idamı, 1963’ten beri ABD federal hükümeti tarafından infaz edilen ilk ölüm cezası oldu. YASAL SÜREÇ Oklahoma City’de 1995 yılında meydana gelen korkunç bombalamanın ardından yakalanan McVeigh, yargılanması sırasında suçunu itiraf ederek, “devlete karşı nefretinden dolayı” gerçekleştirdiğini belirttiği saldırıda ısrarla başka suç ortağı bulunmadığını söylemişti. McVeigh’in idamının 16 Mayıs’ta yerine getirilmesi öngörülürken, Nisan sonunda, davaya ilişkin binlerce sayfalık Federal Soruşturma Bürosu (FBI) belgesinin yargı sürecine intikal etmediği ortaya çıkmış ve infaz 11 Haziran’a ertelenmişti. Ancak Adalet Bakanı John Ashcroft, söz konusu belgelerin davanın gidişini etkileyecek nitelikte olmadığını savunarak, infazın bir daha ertelenmesini reddetmiş, mahkemeler de aynı yönde karar almıştı. ABD’deki bazı uzmanlar, yargılama sırasında davayla ilgili birçok belgenin savunma tarafına ulaştırılmamasını adli bir skandal olarak nitelendirerek, idamın üzerinden gölgenin kalkmayacağını savunuyor. İdamı ABD’de kamuoyunun büyük çoğunluğu tarafından desteklenen McVeigh için bazı Avrupa ülkeleri ve Papa 2. Jean Paul af başvurusunda bulunmuş, ancak bu talepler reddedilmişti. TİMOTHY MCVEİGH’İN HAYATI 1968 Doğumlu Timothy McVeigh, okul öncesi günlerinde, arkadaş canlısı ve yardımsever bir çocuk olarak tanındı. Timothy’in çocukluk arkadaşı ve komşusu Liz Mcdermott “O çok sevimli bir çocuktu, çok dışa dönüktü. Herkesle her konuda konuşabiliyordu” dedi. McVeigh, küçükken polisiye romanlar yerine, çizgi romanlar okuyordu. Ailecek gittikleri kilisenin rahibinde bile iyi bir izlenim bırakmıştı. Timothy McVeigh, okulda zekasıyla dikkat çekti, ama yine de, içe dönük bir öğrenciydi. Lise boyunca, yalnızca bir kızarkadaşı oldu. 1986’da okulu terk etti. Okul yıllarından itibaren silah koleksiyonu yapmaya başlayan McVeigh, 20 Yaşında orduya katıldı... McVeigh, duygularını kontrol etmeyi orduda öğrendi. Silah arkadaşlarına göre o, zamanını, “Kızlardan ve biradan çok silah temizlemeye ayıran” bir askerdi. Körfez Şavaşı’nda 2 Iraklıyı öldürdü. Savaştan sonraysa, “Suçsuz insanların ölmesinden üzüntü duyduğunu” söyledi. Hayatının dönüm noktası, 1993 yılında Texas’taki bir çiftlikte kıstırılan “davidion” tarikatı üyelerine yönelik operasyondu. 81 kişinin ölümüyle sonuçlanan bu olayla, hükümete duyduğu kin daha da artı. İDAM KISKACINDAN KURTULAN İSPANYOL Öte yandan, jüri ve adaletin bir yanlışı düzeltmesiyle affolunup Florida eyaletindeki cezaevinde idam sırasından kurtulan İspanyol Joaquin Jose Martinez (29), ülkesinde çoşkuyla karşılandı. 60 kadar idam cezasını onaylayan eski Teksas Valisi, yeni ABD Başkanı George Walker Bush’un Salı günü yapacağı İspanya ziyaretine şiddetle karşı çıkanlar, bugün Florida cezaevinden kurtulan Martinez’i ülkesine gelişinde başkent Madrid’in Brajas Havalimanı’nda bağrına bastı. Madridli protestocular, Bush’un Belçika-NATO Zirvesi dahil 5 ülkeyi kapsayan Avrupa gezisinin Salı günkü İspanya ayağına büyük tepki gösterdiler. Jose Martinez, 1997’de Florida’nın Tampa kentinde Douglas Lawson ve kız arkadaşı Sherrie McCoy-Ward’u öldürmekten tutuklanmıştı. Ancak jüri, Martinez’i akladı. ABD Başkanı George Bush’un kardeşi Jeb Bush Florida Valisi. Bu bakımdan Martinez, “darağacının iki ayağı”, “adeta Bush’lar arasında sallandığını” ima etti. Martinez, ülkesine döner dönmez idam cezasının kaldırılması için yapılan çalışmalara katılacağını da açıkladı.



		İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu • ‘Osmanlı’nın yıkılışı en çok Araplara zarar verdi’ • İsrail’in ateşkes müzakerecisi görevden alındı • Obama bir kez daha yemin etti • PKK’ya karşı koordinasyon merkezi kuruldu

	NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u

	Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz? hayır 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 kesinlikle

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın