|
|
15 Mayıs Yunanistan...131.957 kilometrekare yüzölçümü, 1991 sayımı sonuçlarına göre nüfusu 10.259.000 olan Türkiyenin batı komşusu. Bayrağı mavi-beyaz. Mavi, dalgaları sadece kıtasal Yunanistanı değil, irili ufaklı sayısız adayı da yalayan Egeden esinlenmiş. Kötü diller, 1821de Osmanlıya karşı başkaldırışın sonunda gelen bağımsızlıktan sonra kurulan devletin ilk kralı Ottonun, Yunanca adıyla Othonasın, yurdu Bavaryanın sancak renkleri mavi-beyaz ile birlikte buraya göçettiğini iddia eder. Ama bunu buralarda sakın kimseye söylemeyin... |
Batı sayısız medeniyet akımlarının buluşma noktası olan coğrafi konumundan fazlasıyla yararlandı. Kendi medeniyetini, kendi kültürünü başkalarına sunacak duruma gelinceye kadar da sayısız medeniyetten, hatta bugün ölmüş sayılan medeniyetlerden pek çok şey borçlandı
FERNARD BRAUDEL |
Neredeyse 175 yıldır kah krallık, kah cunta, kah demokrasi ile yönetilen Yunanistan, 1. Dünya Savaşından sonra üç kıtaya ve beş denize hakimiyet doktrinine dayanan Megali İdea macerasının hüsranla sonuçlandığını gördü. 2. Dünya Savaşında Nazilerin işgali altında kaldı. Ardından onbinlerce kaybın verildiği iç savaşı yaşadı. Komünistlerin yenilgisi ile sonuçlanan iç savaşı.. Başkent Atina... Adını bilgelik tanrıçası Athenadan alan bu şehir için mitolojide yılda 300 günü güneşli diye bahsedilir. Atinanın ve hatta tüm Yunanistanın sembolü ise Akropolis mabedi. Tahminen millattan önce 495-429 yılları arasında yaşayan siyaset adamı ve komutan Periklesin iktidarı döneminde Atina altın çağını yaşarken inşa edildi Akropolis. Yunanistan nüfusunun yaklaşık yarısı başkentte yaşıyor. Ülkenin diğer büyük şehirleri Selanik, Patras, Yanya ve Kalamata. Tabii Girit, Rodos gibi adalar da başlı başına büyükşehir. ABNİN EN BÜYÜK MUCİZESİ Avrupa Birliği belki de en büyük mucizesini bu diyarda gerçekleştirdi. Bu nedenle Yunanistanın yakın tarihini AB üyeliği öncesi ve sorası olarak iki kategoriye ayırmak bile mümkün. İşte Avrupa Birliğinin Yunanistan mucizesi..İşte Yunanistanın AB öyküsü 21 Nisan 1967de iktidara gelen Albaylar Cuntası, iktidarının 6. yılına girerken, 17 Kasım 1973 tarihinde Atina Teknik Üniversitesinde öğrencilerin başlattığı ve ardından küçük bir halk ayaklanması halini alan direniş ile ilk büyük darbeyi yedi. Cunta liderinin değişmesi Yorgos Papadopulosun yerine Dimitrios İoannidesin gelmesi, askeri yönetimin ömrünü birkaç ay daha uzatmaktan başka birşey vermedi. Kıbrısda, önce Samson darbesi ile Makariosu devirip enosisi gerçekleştirme hayali, ardından da Türkiyenin adaya müdahalesi cuntanın sonu oldu. Cunta, bir halk hareketi ile yıkılmadı, adeta kendi kendine dağıldı. Asker halkın gözü önünde itibarını yitirdi. KARAMANLİS DÖNÜYOR Aynı yıl, uzun süredir Fransada yaşayan Karamanlis adeta bir mesih gibi Yunanistana geri döndü. Hemen bir milli birlik hükümeti kuran Karamanlis, Yeni Demokrasi Partisini de kurarak seçimlere gitti ve tek başına iktidara geldi. Yunanlıların acı cunta tecrübesinden doğrusu yararlandı. Halkı ya ben, ya tanklar seçeneği ile karşı karşıya bırakarak, gerçekte halkın desteğini arkasına aldı. Halkın sesi, tanrının öfkesidir atasözünden yola çıkarak, popülizme yönelik bir kararla, Kıbrısdaki Türk müdahalesini engellemediği, hatta dolaylı destek verdiği gereksiyle Yunanistanın NATOnun askeri kanadından çekildiğini açıkladı. Karamanlis, demokratikleşme sürecini başlatmakta gecikmedi. Komünist partisinin kurulmasına izin verdi. Askerin kışlaya çekilmesine çalıştı ve Yunanistanın 1967de yarıda kesilen Avrupa yolunu yeniden açtı. Üyelik müzakereleri 1975 yılında yeniden başladı. Yunanistan, ABnin kapısını yeniden çaldığında demokrasi açısından Avrupa ülkelerinin gerisindeydi. Ekonomik açıdan çok gerisinde.. GARSONLAR ÜLKESİ Yunan ekonomisi, Avrupanın çok ama çok gerisindeydi. Yunanistanı garsonlar ülkesi diye tanımlayan pek çok ülke vardı. Sanayii yok denecek kadar az, turizm geliri sınırlıydı. Binlerce Yunanlı çalışmak için gurbete, Almanyaya ABDye gidiyordu. Siyasi açıdan da pek hazır değildi Yunanistan. Yeni yeni emekleyen bir demokrasisi vardı. Askerler yeniden siyaset sahnesine çıkmak için küçük çaplı da olsa, başarısız da olsa bazı teşebbüslerde bulundular. Üstelik karamanlisden, lideri olduğu Yeni demokrasi partisinden başka hiçbir siyesi lider, hiçbir siyasi parti ABye sıcak bakmıyordu. Müzekereler 5 yıl sürdü. Çetin pazarlıklar yapıldı. Yunanistanın ABye girmenin faturasının yüksek olacağını idrak etmesi zaman aldı. Avrupayı anlaması zaman aldı.. ABNİN DUYGUSAL NEDENLERİ Peki AB Yunanistanı istiyor muydu? AB, daha çok duygusal nedenlerle istiyordu Yunanistanı. Ne de olsa demokrasinin beşiği burası. Ne de olsa eski Yunan medeniyetinden pek çok şey almıştı Avrupa. Şimdi Sokratın, Aristonun torunlarını kırmaması gerekti. Avrupa belki de medeniyeti için bir dayanak arıyordu. Yunan kültürü ile zenginleşmek istiyordu. Bir diğer neden ise ABnin daha sonra İspanya ve Portekiz için de yaptığı gibi Yunanistanda sağlam bir demokrasi tesis edilmesini istemesiydi. AB demoklesin kılıcı gibi Yunanistanın üzerinde dolaşırsa, temelleri sağlam bir demokrasi inşa edilebilirdi. Öyle de oldu. Bir diğer neden ise Karamanlisdi.. Daha doğrusu Karamanlisin kurduğu dostluklardı. VE YUNANİSTAN ABLİ Ve takvimler 1980 yılını gösterdiğinde Gayri Safi milli hasilası 2 trilyon 86 milyar drahmi olan (1dolar=370drahmi) Yunanistan ABye üyelik anlaşmasını imzaladı ve 1 Ocak 1981 tarihinden itibaren bu zenginler klübüne girdi. Yunanistan AB denen zenginler klübüne giren ilk fakir üye oldu. bu arada, NATOnun askeri kanadına da geri döndü. 1 Ocak 1981de AB vatandaşı olarak uyanan Yunanlılar, beş yıl kemersıkmadan geliyorlardı. Daha da birkaç yıllığına o kemerde yeni delikler açacaklardı. Grev dalgaları patladı. Pek çok ortadirek şirket iflas etti. Çiftçi perişan. ABden üst üste ültimatomlar geliyordu. Şunu kıpırpın şunu uçuzlatın diye. Piyasa Alman, Fransız, ingiliz malı ürünlerle doldu. Devlet sektöründe ise tam bir kargaşa hakimdi. Yasalar değişiyor, hemen hergün yeni düzenlemeler gerekiyordu. Yani tepkinin ardı arkası kesilmiyordu. Ülkenin en köklü müesselerinden kilise de, daha çok kendi imtiyazlarını kaybedileceği endişesi ile AByi eleştiriyordu. Atinada muhafazakar çevreler Avrupa tarihini, Yunan medeniyeti ile kıyaslanıyor. Avrupayı pek de demokrasi cenneti görmeyenlerin sesi yükseliyordu. DÜS KIRIKLIĞI Yunanistan artık AB üyesi idi ama ilk aylarda çok kötü bir dönem yaşandı. Bir günde hayatının değişeceğini sanan halk kitlelerinde düş kırıklığı gecikmedi. AB alyehtarı sloganlarla halk kitlelerini yanına çeken Papandreunun gelişini önceden gören Karamanlis, birkaç ay önce Atinanın İrodu Attiki caddesi üzerindeki Başbakanlık konutundan, hemen yanıbaşındaki cumhurbaşkanı konutuna göçetmişti. 1981 yılında yüzde 25-30larda seyreden enflasyon AB üyeliğinin ilk yıllarında pek değişmedi. Değişmeye başlayan, AB para musluklarının Yunanistana akmaya başlamasıydı ve bunlardan en çok tarım sektöründe çalışanlar nasibini aldı. DÖRT YIL SONRA AB MUCİZESİ AB mucizesi 1985 yılından sonra kendini iyice göstermeye başladı. Papandreu, ABnin savunucularındandı artık. Atinada, Selanikde, Giritte imar çalışmaları, bu ülkenin değişeceğinin ilk sinyalleriydi. Papandreunun eseri sayılan Akdeniz Programları sayesinde Yunanistan kabuk değiştirmeye başladı. Delors yardım paketi sayesinde de Yunanistana trilyonlar aktı. Atina Brüksele ne proje verse, maliyetin yüzde 60ını, yüzde 70ini alıyordu. Akdeniz ülkesi ya kurnazlık eksik olmaz. Proje maliyeti biraz şişirlidğinde maliyetin yaklaşık tümünü AB ödüyordu. Bugün ise gayri safi milli hasılası 32 trilyon 11 milyar drahmi olan Yunanistan, bu rakamın yüzde 7-8ni AB kasalarından sağlıyor. Yunanistan 20 yıldır AB üyesi. 2000 yılında ABdan sağladığı net yarar 1.8 trilyon drahmi. Döviz stoku 18 milyar euro. 20 yıl öncesinden çok farklı bir konumda, çok farklı bir görünümde. Önümüzdeki Mart ayından itibaren drahmi tamamen tarihe karışacak. maaşlar, faturalar euro ile ödenecek. Bayideki gazete, fğırındaki ekmek euro ile satın alınacak. Tabbi Yunan ekonomisinin daha düzeltmesi gereken şeyler var. Kamu sektörü açığının daha da kapanması, dış borcun düşürülmesi gerekiyor. 1980lerde yüzde 25-30lardaki enflasyon şimdi yüzde 2-3lerde seyrediyor ama euroya geçildiğinde özellikle dar gelirlilerin yeni bir sıkıntılı döneam yaşayacakları ortada. SİYASİ KAZANÇ Ekonominin yanısıra siyasi kazancı da oldu Yunanistanın geçen yirmi yılda. İç politikada gerçekten sağlam bir demokrasi kuruldu. AB adeta demokrasinin süpabı. Yunanlılar ise bugün Avrupanın en hararetli savunucuları haline geldiler. Dış politikada ise Yunanistan AB sayesinde yalnız değil. Sınırlarının ötesine açıldı. ABnin dünyanın çeşitli bölgeleri için aldığı kararlarda Yunanistanın da görüşü gözönüne alınıyor ve özellikle Balkanlarda. Yunanistan, Türkiye ile ilişkiler ve Kıbrıs konusunda da ABda hayli uzun bir yol kattetti. Bir de ekonomi ile dış politikanın birleşiminde bir çabası var Yunanistanın. Batı Trakyada.. ABnin en geri kalmış bölgelerinden birisinde. Burada yaşayan Türk azınlığa yıllardır uygulanan ayırımcı politika, son yıllarda değişmeye doğru eğim gösteriyor. Türk azınlığın etnik kimlik, din hürriyeti ve eğitim sorunları devam ediyor ama değişen pek çok şey var. Batı Trakyada Avrupa için bir utanç duvarı teşkil eden yasak bölgenin kaldırılması, Türklerin Yunan vatandaşlıktan iskat edilmeleri için bahane edilen vatandaşlık yasasının 19. maddesi lağvedildi. Şüphesiz Egenin iki yakasında esen yakınlaşma rüzgarı Atinanın Batı Trakya politikasındaki değişiklikleri etkiledi ancak, ABdan gelen paraların bir bölümünün Batı Trakyaya akıtılması da etkili oldu. Türk azınlık sorunlarının bilincinde, çözülmedikleri biliyor. Ancak, günlük yaşamı eskisinden daha rahat, daha insanca. Bugün, 20 yıl sonra daha Avrupalı bir yunanistan, daha Avrupalı bir Yunanlı var artık. AB aday ülkelerine nasihat bile verebilecek bir Yunanistan. | |||
İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||