Home page
Haber Menüsü


Turgut Tokgöz
 
İç borç stoku ve bütçe açığı
 
Hazine’nin açıklamalarından hareketle yaptığım hesaplamalara göre bu yıl bütçe açığı yüzde 237 oranında artış göstererek, GSMH’nın yüzde 25’ine yaklaşacak. Rekor düzeydeki bütçe açığı konusunda yanılmış olmayı diliyorum.
 
Turgut Tokgöz
 
5 Nisan—  Borç simülasyonu oldukça fazla sayıda değişkende varsayım yapmayı gerektiren karmaşık bir olay. Bu yazımda, yaptığım simülasyon sonucu ortaya çıkan iç borç dinamiğini yansıtmak istiyordum. Ancak, Hazine Müsteşarlığı’nın bu konudaki açıklaması imdadıma yetişerek, açıklamayı düşündüğüm tahminimin ileride beni haksız çıkarma olasılığını ortadan kaldırmış oldu. İşte böyle bir lüks ve rahatlık içerisinde açıklanan rakamları irdelemek istiyorum.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Hazine verilerine göre, 2000 yılı sonunda 36,4 katrilyon TL düzeyinde olan iç borç stokunun yanısıra, toplam 29 katrilyon TL civarında kamu bankaları görev zararı ile TMSF bankaları zararları bulunuyor. Bu zararların borç stokunda yer aldığı varsayılırsa, toplam iç borç stoku 65,4 katrilyon TL veya başka bir ifadeyle Gayrı Safi Milli Hasıla’nın (GSMH) yüzde 53’ü düzeyine ulaşıyor. Bu miktarın 2001 sonunda yüzde 61’e ulaşacağı tahmin ediliyor.
       
İÇ BORÇ STOKU 109 KATRİLYON OLABİLİR
       Bu veriler ışığında ve yüzde 2 düzeyinde reel daralma ve yüzde 45 seviyesinde bir GSMH deflatöründen (bunların şu an ki resmi tahminler) hareketle, iç borç stokunun 2001 sonunda ulaşacağı değeri 109 katrilyon TL olarak hesaplıyoruz.
       Borç stokunda bu yıl içerisinde gerçekleşmesi beklenen 72,8 katrilyon TL’lik artışın 29 katrilyon TL’sinin Hazine’nin yapacağı bankacılık operasyonundan, yani bankalara mevcut zararlarına karşılık iç borçlanma senedi ihraç etmesinden, kaynaklanacağını biliyoruz. Geri kalan 43,8 TL düzeyindeki bakiye ise 2001 yılı bütçe açığını ifade ediyor. Yani, bu yıl bütçe açığı yüzde 237 oranında artış göstererek, GSMH’nın yüzde 25’ine yaklaşacak.
       
YÜKSEK ARTIŞIN KAYNAĞI FAİZ
       Bu denli yüksek bir artışın kaynağını ise hiç kuşkusuz, büyüyen faiz giderleri oluşturacak. Basit bir mantıkla, faiz dışı dengenin sıfır olacağı varsayımıyla bu miktarın tamamı iç ve dış faiz giderleri anlamına geliyor.
       Sayın Derviş’in, GSMH’nın yüzde 4 kadar bir faiz dışı fazlanın (yani yaklaşık 7,2 katrilyon TL) yaratılması gerektiği şeklindeki açıklamasını da hesaba kattığımızda, 2001 bütçesindeki toplam faiz yükü 51 katrilyon TL’ye yükseliyor. Bu toplamdan kabaca 3 katrilyon TL düzeyinde olacağını düşündüğüm dış borç faiz ödemelerini düştüğümde, iç borç faiz yükü olarak 48 trilyon TL’lik bir büyüklük ortaya çıkıyor.
       Kendi simulasyonumda mevcut iç borç stokunun ortalama 6 ay vade ve yüzde 125 bileşik faiz (ve birtakım başka varsayımlar da dahil olmak üzere) ile çevrilmesi durumunda, 2001 yılı için ortaya çıkan iç borç faiz yükü 26 katrilyon TL olarak beliriyor. Demek ki, geriye kalan 22 katrilyon TL, Hazine’nin bankalara vereceğini açıkladığı 1 yıl vadeli, 3 ayda bir kupon ödemeli değişken faizli borç senetlerinin faizini ifade ediyor.
       Bu hesaplamalarımdan ortaya çıkan tablo oldukça vahim. Çünkü, ekonomi literatüründe faiz harcamaları vergi gelirlerini aşan ülkeler müflis olarak sıfatlandırılıyorlar. Hazine’nin açıkladığı borç rakamlarından yola çıkarak bulduğum rekor düzeydeki bütçe açığı konusunda yanılmış olmayı diliyorum.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları