| | | | Bir saatten fazla süren oturum sonucunda, Avukat Vedat Erten, duruşma tutanaklarını gazetecilere dağıttı. Buna göre, Avukat Erten, Pişmanlık Yasası‘nın kapsamı açısından Anayasa‘nın eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğunu iddia etti. Müvekkilinin bu nedenle yasadan yararlanması gerektiğini savunan Erten, “Pişmanlık yasaları herkes için uygulanmıştır. Bu yasanın kendisinde de çelişki mevcuttur. Bu nedenle Anayasa‘ya aykırılık iddiasında bulunuyoruz“ dedi.
Sanık Sakık, savunmasında, sürekli olarak güvenlik güçlerine yardımcı olduğunu ve yardımcı olmaya da devam edeceğini belirtti. Sakık, Pişmanlık Yasası‘ndan yararlanan terör örgütü Hizbullah itirafçısı Abdülaziz Tunç‘u örnek göstererek, şunları söyledi: “Yasadan faydalandırılıp, faydalandırılmayacağım takdirinize kalmıştır. 3 yıldır güvenlik güçlerine yardımcı oldum. Yardımlarımda samimi olmadığım iddiası, benim son ümit ışığımı da kıracaktır. Güvenlik güçlerine yardımcı olduğumu ortaya koymak da benim hakkımdır. Abdülaziz Tunç, Hizbullah örgütü içerisinde benim konumumdadır. Ben güvenlik güçleriyle sürekli ilişki içerisindeyim. Şu anda da çalışmalar sürmektedir. Yardımlarımla ilgili olumlu belgeleri mahkemeye sunmam mümkün olabilir. Ya da bir raportör atayın; bu gerekli bilgileri alabilir.“
Mahkeme daha sonra kararını açıklayacağını belirterek, sanık Sakık‘tan son sözü olup olmadığını sordu. Sanık Sakık, “Ben güvenlik güçlerine yardımcı oldum. Pişmanlık Yasası‘ndan yararlanamamam, samimi olmadığım gerekçesine dayandırılmaktaysa; bu, o hususu engeller. Ben sürekli yardımcı oluyorum. Yardımlarım devam ediyor“ dedi.
Kısa bir aradan sonra kararını açıklayan mahkeme, hükümlü Sakık hakkında; “daha önce terör örgütü PKK adına vehamet arz eden silahlı eylemlere katıldığı“ gerekçesiyle TCK‘nin 125. maddesi uyarınca idam cezası verildiğini ve bu kararın Yargıtay‘ca onaylanarak kesinleştiğini anımsattı. Sanığın yargılama öncesi ve sanrasında yaptığı başvurunun incelendiğini belirten mahkeme, Sakık‘ın yakalandıktan ve mahkeme aşaması ile sonrasında güvenlik güçlerine bazı yardımlarının olduğunun tespit edildiğini anlattı. Mahkeme kararında şu görüşlere yer verdi: “Bu suç failleri hakkında Pişmanlık Yasası‘nın 1. maddesi ve geçici 1. maddesinin son fıkrasında; bu yasa hükümlerinin örgütün yönetici ve üst düzeyde emir ve komutaya haiz mensupları hakkında uygulanmayacağı belirtilmiştir. Hükümlünün de terör örgütü PKK içerisinde örgüt lideri Abdullah Öcalan‘dan sonra üst düzey konumuna sahip 2. kişi durumunda bulunması göz önüne alınarak, yasa hükümlerinin hükümlü hakkında uygulanmasının mümkün olmadığı kanaatiyle hükümlü Sakık‘ın yerinde görülmeyen pişmanlık talebinin reddine, hakkında yasanın uygulanmasına yer olmadığına, Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verilmiştir.“
“BÖLGE VALİLİĞİ ELBİSESİNİ ALDI“
Duruşmadan sonra gazetecilere açıklama yapan sanık Sakık‘ın Avukatı Erten, ileride çıkacak bir Pişmanlık Yasası‘ndan müvekkilinin yararlanabileceği konusunda ciddi kanaatleri olduğunu söyledi. Müvekkilinin sürekli güvenlik güçlerine yardımcı olduğunu ve yetkililerle ilişki içerisinde olduğunu kaydeden Erten, “Hatta duruşmalarda giydiği elbisesini dahi Olağanüstü Hal Bölge Valiliği karşılaşmıştır“ dedi.
Sakık, 1998 yılında, Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Birliği‘nce Kuzey Irak‘ta düzenlenen bir operasyonla kardeşi Arif Sakık ile yakalanarak Türkiye‘ye getirilmiş ve Diyarbakır 1 Nolu DGM‘de yapılan yargılama sonucu idam cezasına çarptırılmıştı. Sakık ile ilgili karar, Yargıtay tarafından onanmıştı.
| |
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
