Ne değişti, ne değişmeli?

Hepimiz programa destek verdik hem de belki de yapılan yanlışlara rağmen iyimserliğimizi kaybetmeyerek doğruları söylememek pahasına. Oysa ki çözüm yolu tenkit etmekten ve en kötü olasılığa işaret ederek ihtiyatlı olmaktan geçiyor olabilir.

Artunç Kocabalkan


26 Şubat— Son günlerde olup bitenlerin yorumlanması ve bulunduğumuz noktada çözüm yollarına ilişkin pek çok şey yazılıp çizildi . Elbette ekonomistler ve finansçılar açısından Türkiye’nin uyguladığı ekonomik program ve bu programın uygulanması sırasında yaşanan olaylar ders kitaplarına geçecek kadar ilginç ve öğretici özellikler taşıyor.

			Benim düşüncem ise tüm bu karmaşa arasında basit ve de yalın olan gerçeklerin hala yeterince kuvvetle vurgulanmadığı. Hepimiz bu programa her şeye rağmen destek verdik hem de belki de yapılan yanlışlara rağmen iyimserliğimizi kaybetmeyerek doğruları söylememek pahasına. Oysa ki çözüm yolu tenkit etmekten ve en kötü olasılığa işaret ederek ihtiyatlı olmaktan geçiyor olabilir. Bir ülke düşünün ki kazandığından daha fazlasını harcıyor. Halktan toplanan vergiler birileri tarafından hortumlanıyor, siyaset ve popülizm adına kamu kuruluşları arpalık gibi kullanılırken bankalar sistemin yetersizliğinden yararlanılıp sorumsuzca yönetiliyor. Sonra da sisteme olan güven kaybolunca kamu bankalarındaki paralarını alıp gitmek isteyenlere bu para ile döviz alacaklar diye paraları verilmiyor. Pazartesi gün ki MGK krizinin ardından T.C.M.B.’nin piyasaya sattığı 7 milyar doları aşkın dövizin yarısından fazlası ertesi gün piyasa tarafından tekrar Merkez Bankası’na satılmışken birden niçin dövize talep oluştu ? Piyasada beklenti neden birden değişti? Kamu Bankaları ödeme zorluğu içine düştüklerine göre borçlandıkları paraları nereye plase ediyorlar ? Kamunun mevcut açık pozisyonu ne kadar ? Kamunun sürekli borçlanma ihtiyacı olduğuna göre bu ihtiyaç ortadan kaldırılmadıkça her güven problemi bu bankaların borçlanamamaları yani yeni bir kriz anlamına gelmez mi ? Hafta sonu hükümetin ve bankacılık kesiminin yaptığı açıklamalar güvenin yeniden tesis edildiği mesajını taşıyor . Peki değişen ne ? Kriz öncesi ve sonrasında hükümette değişiklik olmadığına göre , aynı kadrolardan nasıl farklı davranışlar beklenebiliyor ? Geçtiğimiz hafta boyunca görülmemiş kadar yüksek seyreden faizlerin sisteme maliyeti nedir ? Döviz cinsi devlet kağıtları verilerek bankaların açık pozisyonlarının kapatılması sağlanırken sermaye yapıları nasıl iyileştirilecek ? Kamunun borçlanma ihtiyacı devam ettiğine göre sistemin likidite ihtiyacı nasıl giderilecek ? Serbest dalgalanmaya bırakma kararının anlamı, kurun piyasada belirlenecek olması demek ise yüzde 25 devalüasyon gibi hedeflemeler suni ve yanlış değil mi ? Dalgalanma sırasında bu hedefin üstünde uzun süre kalınması spekülatif atakları arttırmaz mı ? Tahtakale’de spekülatif atak olmamış alış satış kotasyonları arasındaki fark yani spread 1500 TL iken kim ne alıp ne satabilir? Ayrıca piyasayı bankalararası işlemler mi belirler yoksa tahtakale mi? İnsanlar bankalardan paralarını alamazken olmayan para ile nasıl döviz alabilirler ? Enflasyon hedeflemesinde yeni 2001 yılı rakamları netleştirilmediğine göre devalüasyonun büyüklüğüne dair beklenti yaratmak ne kadar doğru ? Türkiye’nin içinden geçtiği bu dönemi pek çok gelişen piyasa daha önce yaşamış dolayısıyla ülkemizin bu örneklere bakılarak izleyeceği yöntemi belirleme şansı var . Hem de diğer ülkelerin hatalarına düşmeden. İzlenen yöntem basitçe şöyle; önce sistemin çalışması sağlanır ve her kurum yükümlülüklerini yerine getirir. Sonra piyasa bir süre tatil edilip kaybedilen güveni yeniden sağlayacak ayrıntılı bir program ortaya konur ve piyasanın önü açılır. Ortaya konan yeni programı uygulayacak yeni ve yıpranmamış siyasi ve bürokrat kadrolar yönetime geçer. Ardından mevcut devlet borçlanma senetleri yerine verilecek uzun vadeli döviz bonoları ile devletin yüksek maliyetli borçlanma ve borç ödeme zorunluluğu ötelenerek hazine rahatlatılır. Anlaşılacağı gibi önemli olan ayrıntılı ve toplumun her kesimi tarafından anlaşılabilip benimsenecek yepyeni bir programın ortaya konması. Şimdi de bu hafta sonu olup bitenleri ve uygulanması gereken yöntemi yan yana koyalım. Ben sonuç çıkarmak istemiyorum. Bu arada şunu da söylemeliyiz; ‘elbette Türkiye bu sorunu da aşacaktır’ ancak bu defa amaç bir daha aynı sorunlarla karşılaşmamak olmalı. Gerisi bize kalmış…



		Bankaların kara tahtaları siliniyor • KOBİ’lere 1 milyar dolarlık ‘cansuyu’ • Dolar 5 kuruş eridi, 1,67’ye indi • Markaların korunması tasarısı yasalaştı • Unakıtan: Çok şükür batan banka yok Emine Uşaklıgil’in tüm yazıları Oğuz Büktel’in tüm yazıları Şükrü Küçükşahin’in tüm yazıları Turgut Tokgöz'ün tüm yazıları Levent Gürses'in tüm yazıları Kerem Alkin’in tüm yazıları Murat Arın’ın tüm yazıları Atilla Yeşilada’nın tüm yazıları Yarkın Cebeci’nin tüm yazıları Bayram Başaran’ın tüm yazıları Mahmut Kaya’nın tüm yazıları Murat Yeşildere’ın tüm yazıları Celal Pir’in tüm yazıları

	NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u

	Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz? hayır 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 kesinlikle

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın