| | | | Korkmaz, “Bence hükümetin önünde tek seçenek var. O da Merkez Bankası’na para arzı konusunda yetki vermek. IMF ile anlaşarak, Merkez Bankası’nın likiditeyi sağlamasına imkan vermek. Merkez Bankası eğer bunu yaparsa, belki enflasyonist etkisi olur, ama faizlerin 7 binlere çıkması da önlenir” dedi.
Bir diğer alternatifin, siyasi açıdan Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın yarın bir araya gelmesi olduğunu dile getiren Korkmaz, “Başbakan yarınki (bugünkü) toplantıya gitmeyeceğini açıklayınca, mevcut dengeleri bozdu, paniği artırdı” dedi. Bu ikisinin dışında konuşulan alternatifin, dalgalı kur sistemine geçiş olduğunu ifade eden Esfender Korkmaz, sistemin özellikleri ile yarar ve zararlarına değindi. Korkmaz, şöyle konuştu:
“DEVALÜASYON ANLAMINA GELİYOR”
“Dalgalı kur sistemine geçiş, dövizi serbest bırakmak demektir. Buna yüzer kur, esnek kur sistemi de deniyor. Dövizi serbest bırakmak, devalüasyon demektir. Yalnız bu sistemde bunu hükümetin kendisi yaptırmıyor, piyasaya bırakıyor. Hükümet böyle bir karar alırsa, bu doğrudan doğruya devalüasyonu piyasaya yaptırmak anlamına gelir. Devalüasyonun yararları ve zararları var. Zararlarından biri, kur politikasını rafa kaldırmak demektir. Bu, ekonomik istikrar programının rafa kaldırılması anlamına gelir. Çünkü istikrar programının temel ayağı, kurların nominal çıpa olarak kullanılmasıdır. Para arzı buna bağlanmıştır. Programın temel ayağı kalkarsa, istikrar programını rafa kaldırmak gerekir.”
“BANKALAR VE DEVLET KAYBEDER”
Sistemin bir diğer sakıncasının, güvenirlilik açısından yaşanacağını vurgulayan Korkmaz, haziran ayına kadar kurların ilan edildiğini hatırlatarak, birden bire dalgalı kura geçmenin, ekonomiye, hükümete ve Türkiye’ye güveni sarsacağına dikkati çekti. Dalgalı kur sisteminin, enflasyon konusunda sıkıntı çıkaracağına işret eden Esfender Korkmaz, hedeflerin üzerinde enflasyona yol açacağını savundu. Korkmaz, açık pozisyonunda olanların da kaybedeceğini ifade ederek, “Başta bankalar olmak üzere, dış borcu olan devlet ve reel sektör kuruluşları kaybeder” dedi.
“ZARAR EDENLER DEVALÜASYONDAN KÂR EDECEK”
Dalgalı kur sisteminde kazananlar da olacağını belirten Korkmaz, şu görüşleri dile getirdi:
“Bir yıl 2 aydır döviz kurlarıyla enflasyon arasındaki makas 22 puan açıldı. Bugüne kadar kim zarar ettiyse, devalüsyondan da bunlar kar edecek. Başka yararları da var. Döviz dengesi sağlanır, ihracat artar, faizler düşer. Devalüasyon baskısının panzehiri faizdir. Devalüasyon baskısı devam ettiği sürece, faiz yüksek çıkar. Bir yararı da, makro dengeler düzelir. Çünkü şimdi ekonomi bıçak sırtında. Kur-enflasyon makasının açılmasından, en ufak rüzgardan nem kapıyor. Piyasa, siyaset sıkışınca, hemen yansıyor.”
Esfender Korkmaz, dalgalı kur sisteminin, IMF 1. Başkan Yardımcısı Fischer’in yazdığı bir makaleden dolayı tartışıldığı görüşünü dile getirerek, “Bence bu en son tartışılması gereken bir konu” dedi.
Hükümetin likiditenin nasıl artırılacağı, faizlerin nasıl kontrol edileceği kararını alması gerektiğini vurgulayan Korkmaz, şöyle devam etti:
“1 Temmuz’dan itibaren kurların afişe edilmesi taahhütü bitiyor. Bant sistemi geliyor. 1 Temmuz’a kadar mutlaka götürüp, bant sistemini genişletmek gerekiyor. İlk 3 ayda yüzde 15’lik bir bant içinde, ikinci 3 ayda yüzde 20 bandında hareket etmeli. Böylece bant sistemi değişmiyor, marjı değişiyor. Programı rafa kaldırmadan böyle bir çözüm gelebilir.”
| |
