| | | |
Oy sayımında dijital teknolojiden yararlanılmayışı sayıma gölge düşürebilir belki de, ancak bu şekilde bile Florida seçimlerinden daha güvenilir olduğu tartışılmaz.
Oscar sahiplerini belirleyen sayım oldukça basit. Çoktan seçmeli oy pusulalarında yalnızca işaret konacak kutucuklar var (herhangi bir damga basmak gerekmiyor). Yani en fazla işareti alan kişi, milyonların önünde ailesine teşekkür ediyor. Ancak adayları saymak o kadar da kolay değil.
Adayların belirlenmesi sürecinde sekiz kişi çalışıyor. Oylar, ‘arcane’ denilen, Fransız ve İrlandalılar tarafından kullanılan bir sisteme göre sayılıyor. Bir adayın tüm kategorilerde hakim olmasını önlemek amacıyla uygulanan sistemde, oy kullanacak kişiler bir kategori için beş adayı tercih sırasına göre yazıyorlar. Daha sonra oldukça karışık bir formülle devreye giriyor ve adaylar ortaya çıkıyor.
PwC ekibi işin her zaman zor olmadığını düşünüyorlar. Çok farklı sonuçların gelmediğini, genel olarak oy kullananların aynı fikirde birleştiğini gözlemlemişler. Ancak bazı oy pusulaları geliyor ki, oyları sayanlara sıkıntılı anlar yaşatabiliyor. PwC ekibinden Andrew Horn, En İyi Kadın Oyuncu kategorisi için “Wynonna Judd” adında birisinin aday gösterildiğini söylüyor. Ancak ekip bu adayın Winonna Ryder mı yoksa Ashley Judd mı olduğunu anlayamadığı için dikkate almamış.
Akademinin bir diğer önem verdiği özellik gizlilik. Oscar adaylarının listesi bir gece önce Akademi’ye geliyor. Hemen tüm iletişim araçları kapatılıyor ve kapılar kilitleniyor. Aday listesi basına açıklanıncaya kadar herkes esir tutuluyor.
| |
