|
16 Mayıs Ankara Sincanda önceki gün bulunan 2. cephanelikteki patlayıcılarla ilgili kriminal laboratuvar çalışmaları sonuçlandı ve C-4 patlayıcıların ABDde üretildiği belirlendi. Emniyetin tahminlerine göre, 20-25 yıllık olduğu anlaşılan patlayıcılar ABDden İrana gönderildi. Patlayıcların İrandan Türkiyeye gizlice sokulduğu yapılan tahminler arasında. 8 ayrı laboratuvarda yürütülen çalışmalardan ilk sonuç Ankarada alındı. Sincanda bulunan silahların Ankaradaki faili meçhul cinayetlerde kullanılmadığı tespit edildi. |
Mumcu zanlılarına tutuklama Demirel: İran için gereği düşünülür Kışlalı'nın kızları İran'a yaptırım istiyor Mumcu cinayetinde Tahran'daki istihbarat bakanı: Ali Sallahiyen Necdet Yüksel: Talimatlar İran'dan Tantan: Arşivler gerçeğe ulaştırır |
|||
KUDÜS GECESİ Terör örgütü Tevhid Selam grubuna yönelik operasyonlar sırasında Sincanda örgüte ait 2. cephanelik ortaya çıktı. Sincanda bulunan patlayıcılar ve ateşleme düzeneği Kışlalı cinayeti zanlılarının ifadeleriyle örtüşüyor. Kışlalı cinayetinde İran-Selam örgütü bağlantısı kesinleşirken örgüt cephaneliğinin Sincanda çıkması RP-Selam (Tevhid) bağlantısını da gündeme getirdi. 28 Şubata yolaçan Sincan Kudüs gecesi sanıkları arasında RPli belediye başkanı Bekir Yıldızın yanı sıra Selam gazetesi yazarı Nurettin Şirin de vardı. Tevhid Selam grubunun İran ve Refah Partisiyle yolları 31 Ocak 1997de Sincanda düzenlenen olaylı Kudüs Gecesinde kesişiyor. Dönemin Refah Partili Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldızın düzenlediği Kudüs Gecesine İran Büyükelçisi Rıza Bagheri de katılmış ve gece bir şeriat gösterisine dünüşmüştü. Gecede sahneye yerleştirilen Hizbullah ve Hamas örgütünün liderlerine ait poster ve sinevizyon kasetini, Filistin Dayanışma Derneği üyesi ve Selam gazetesi yazarı Nurettin Şirinin sağladığı belirlenmişti. Şirin daha sonra Bekir Yıldızla birlikte yargılanmış 17,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Eski Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız ise aldığı 4 yıl 7 ay hapis cezasının ardından yurtdışına kaçmıştı. Gazeteci Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerinin peşpeşe aydınlanması, Refah Partisi-İran-Selam ve Sincan bağlantılarını gündeme getirdi. Dörtlü grubun ilişkisi ilk kez 3 yıl önce Kudüs Gecesinde ortaya çıkmıştı. EMEÇ CİNAYETİ DE AYDINLANIR GİBİ... | |||||||||
|
Ankara Sincanda Tevhid Örgütüne ait cephanelikte bulunan silahlarla ilgili yeni bulgulara ulaşıldı. Silahların seri numaralarının, Çetin Emeç cinayeti sanığı İrfan Çağrıcı grubunun kullandığı silahlarla aynı seriyi izlediği saptandı. Bu gelişme, polisin Türkiyedeki silahlı İslami grupların aynı merkezden yönlendirildiği görüşünü doğruluyor. Yetkililer, Türkiyeye büyük miktarlarda sokulan silah ve patlayıcıların, İslami gruplara tek merkezden dağıtıldığını belirtiyorlar. Yetkililer, ortaya çıkan bu sonucun, Türkiyede faaliyet gösteren bu grupların birbirleriyle bağlantılı olduklarını da ortaya koyduğunu kaydettiler. Bu arada Mumcu ve Kışlalı suikastlarındaki İran bağlantısına ilişkin bilgi ve belgeler de netleşti. Bu kez, Kudüs Savaşçıları olarak adlandırılan yeni bir örgüt ismi daha ortaya çıktı. Bu örgütün İranda doğrudan dini liderliğe bağlı olarak çalıştığı, İran gizli servisi Savamadan bağımsız hareket ettiği ve görevinin hedef ülkelerde tehdiş hareketleri yaratarak rejim ihraç etmek olduğu kaydedildi. Her iki soruşturmadaki İran bağlantısına yönelik bilgilerin, Başbakan Ecevite de aktarıldığı ve bu konudaki açıklamanın, Başbakan ya da İçişleri bakanı tarafından yapılacağı da belirtiliyor. 75 KİLO C-4 TİPİ PATLAYICI Sincanın Çemşit Köyü yakınlarında ekin tarlasında bulunan patlayıcılar ve silahlar basına gösterildi. Terörle Mücadele Şubesinde uzun masalara sığmayan malzemeler arasında, 250 gramı bir arabayı havaya uçurmaya yeten 75 kilo C-4 tipi patlayıcı, çok sayıda silah ve susturucu da yer aldı. Ankara Emniyet Müdürlüğünün ele geçirdiği malzemeler şunlar: 2 adet Star marka tabanca (9 mm. çaplı 3 adet yedek şarjörlü), 3 adet 9 mm çapında 14lü Browning tabanca (3 adet yedek şarjörlü), 10 adet Walter marka 7.65 mm çapında tabanca, 2 adet Ceze marka 7.65 mm çaplı tabanca, 2 adet Baretta marka 7.65 marka tabanca (1 yedek şarjör), 8 adet Lama marka 7.65 mm tabanca (2 adet yedek şarjör), 1 adet Vizör marka 7.65 mm. çapında tabanca, 2 adet Browning marka 6.35 mm. çaplı tabanca (3 adet şarjör), 1 adet menşei belli olmayan namlu, 1 adet MP-5 K otomatik tabanca, 1 adet UZİ küçük makineli tabanca, 2 adet büyük UZİ Makineli Tabanca, 5 adet UZİ yedek şarjörü, 8 adet lav silahı, 50 adet susturucu, 51 adet makineli tabanca şarjörü, 28 adet 7.65 yedek şarjörü, 81 tam, 8 tane yarım yeşil renkli C-4 tipi patlayıcı madde, 25 tam, 6 tane yarım beyaz renkli C-4 tipi patlayıcı, 2 adet cinsi belli olmayan madde, bir koli mermi, 100 adet elektronik kapsül, 2 kutu normal kapsül, 6 kutu ateşleme çakmağı, rulo halinde infilak fitili, 3 adet tabanca temizleme seti, 225 gram TNT, 4 kanallı uzaktan kumanda verici, alıcı, pil kutuları, elektronik parçalar, baskından kurtulan anahtar, 3 adet zaman ayarlayıcı, bağlantıları yapılmış cep telefonu, 6 adet 9 voltluk pil, 2 adet elektronik devre, Krıkoko pil, Serkisof cep saati, otomat, misina, bilye, raptiye, tornavida, havya, maket bıçağı, kablo sıyırma pensi, mengene, mini matkap, eğe takımı, 6 adet uzaktan kumandalı kapı açıcısı, 2 adet inc rolet elektronik devre, 1 adet ışığa hassas devre, 1 adet titreşim devre. Emniyet yetkilileri ele geçirilen lav silahlarındaki dış seri numaralarının silindiği, ancak içeride yeralan numaraların silinmesinin unutulduğuna dikkati çekerek, silahların nereden getirildiğinin tespitine çalışacaklarını kaydettiler. Emniyet yetkilileri, Silahların İrandan getirildiğini tahmin ediyoruz dediler. NASIL ORTAYA ÇIKARILDI? Kışlalının arabasına konulan bomba düzeneğinde yeralan pil, saat, misina, bilya ve patlayıcı karışımının aynılarından örgüt cephaneliğinde de çıktığına dikkati çeken üst düzey bir yetkili, Zaten bombanın bu cephanelikte yeralan malzemelerden yapıldığını itiraf ettiler dedi. Sorgulamalarda bundan sonraki hedef kişiler konusunda henüz bir tespitin yapılamadığını belirten yetkili, Örgüt irticai bir kalkışma için hazırlık yapmış. Süreci henüz ortaya konulmayan bir kalkışma hareketinde önce C-4 tipi patlayıcılarla panik yaratacaklardı, ardından susturucu silahlarla suikastler düzenleyeceklerdi diye konuştu. Ankara Terörle Mücadele Şubesinden yetkililer yaptıkları açıklamada, Kışlalı cinayeti ile ilgili cinayete karışan 4 kişinin ele geçirildiğini, Uğur Mumcu cinayetinin aydınlatılması operasyonu kapsamında gözaltına alınan Hasan Kılıç dışında, yakalananların yakınlarıyla birlikte ellerinde 8 kişinin bulunduğunu bildirdi. |
||||||||
Kışlalı olayının faillerinin kalbine indik diyen üst düzey yetkili, ele geçirilen zanlıların verdiği ifadeler ve yüzleştirmeler sonucu cinayetle ilgili sır perdelerinin kaldırıldığını söyledi. Halen, cinayet olayının beyni olan ve adı gizli tutulan bir kişinin arandığını kaydeden yetkili, birkaç gün içerisinde ayrıntıların kamuoyuna açıklanacağını belirtti. Prof. Ahmet Taner Kışlalının otomobiline bombayı yerleştirdiği bildirilen Nejdet Yüksel ve Hakkı Şanlı İstanbulda yakalanmış ve Tevhid üyesi iki militanın itirafları sonucu suikastın beyni olduğu belirtilen Ferhan Özmen de ele geçirilmişti. Saldırıda yer alan Abdülhamit Çelik de polis sorgusunda. Bombacı Nejdet Yüksel, Ankara Sincanda önceki gece bulunan silahları ve patlayıcıları kendisinin taşıttığını söyledi. Yüksel, Kışlalı suikastına İranlıların da karıştığını, Mumcunun aracının da İranlı Muhsin Kager Azad ile Muhammed Rıza Behruz tarafından bombalandığını söyledi. 21 Ekim 1999 tarihinde Ankaradaki evinin önünde, park halindeki araca bombayı yerleştiren Yükselin, Ankara Sincanda bulunan silahları da oraya taşıttığını itiraf ettiği bildirildi. | |||||||||
|
Tevhid örgütünün üst düzey sorumlularından ve Selam Gazetesi eski imtiyaz sahibi Hasan Kılıçın itirafları sonucu yakalanan Necdet Yüksel, Terörle Mücadele Şubesinde yapılan sorgusu sonucu Ahmet Taner Kışlalıya yönelik saldırıyı kendilerinin gerçekleştirdiğini açıkladı. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından tutuklanan Yusuf Krakuş ile Abdülhamit Çelik, savcılık ifadelerinde Uğur Mumcu suikastini İranlı Muhsin Kager Azad ile Muhammed Rıza Behruzun gerçekleştirdiğini itiraf ettiler. Örgüt yöneticilerinden Nurettin Şirin ile Mevlüt Erkmezin talimatı doğrultusunda iki İranlı ile Ankarada buluştuklarını itiraf eden Karakuş ve Çelik, suikastin planlanması ve gerçekleşmesi aşamasında görev aldıklarını kabul ettiler. DGM kaynakları, 1994 yılında sınır dışı edilen Azad ın diplomatik dokunulmazlığının bulunduğunu her iki İranlının istenilmesi konusunda girişimde bulunulacağını belirttiler. Yüksel, olaya karışanların da isimlerini vererek, bombayı Kışlalının arabasına bizzat kendisinin yerleştirdiğin itiraf etti. Yükselin yakalanmasının ardından Kışlalı suikastında yeraldığı bildirilen Hakkı Şanlı da polis tarafından ele geçirildi. Her iki Tevhid örgütü üyesi militanın sorgulanması sonucu örgütün üst düzey yöneticilerinden Ferhan Özmene de ulaşıldı. İstanbul Fatihde yakalanan suikastının beyni Ferhan Özmen, uçakla Ankaraya getirildi ve hemen sorguya alındı. Adı açıklanmayan bir kişi daha polis sorgusunda bulunuyor. Ankarada sorguları süren militanlar, Mumcu soruşturması ile ilgili olarak gözaltında bulunan zanlılarla yüzleştirildi. | ||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||