Home page
Haber Menüsü


 
Krizden çıkan birkaç sonuç...
 
IMF’den ek kredi ve Dünya Bankas kredisi, tekrar başlayan döviz girişleri, rahatlayan likidite, dört bankanın Hazine’ye sağlayacağı 1 milyar dolar ve artmasını beklediğimiz yabancı para girişleri: Borsada tek yön var; Yukarı...
 
Mahmut Kaya
 
8 Aralık—  Yaşadığımız krizle birlikte bir çok sonuç ortaya çıktı. Bence bunların için en önemlilerinden birisi uyguladığımız dezenflasyon programının sahibinin IMF olduğu. IMF inanılmaz bir çabuklukla hükümetin eline yüzüne bulaştırdığı likidite krizini yetkililere verdiği tavsiyelerle ve 7.5 milyar dolarlık bir ek kredi olanağı ile büyük ölçüde aşmamızı sağladı.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Elbette iş burada bitmiyor. Hükümetin ekonomi ve Lira ile ilgili kaygıların aşılması için IMF’nin verdiği ev ödevini çok iyi yapması gerekiyor. Ancak piyasaların ve yatırımcıların dezenflasyon programına duyduğu güven artık daha da arttı. Çünkü az önce söylediğim gibi bu programın artık yeni sahibi IMF!
       
ARTIK GERİ DÖNÜŞ YOK
       Ortaya çıkan diğer bir sonuç ise bundan sonra olabilecek krizlerde kendimizi daha güvenli hissecek olmamız. Bunun iki nedeni var. Birincisi, artık hükümet program çerçevesinde üzerine düşenleri eksiksiz yapması gerektiğini anladı (Umarım!). Çünkü yaşadığımız kriz hükümete aksi takdirde olabilecek olanların sadece küçük bir bölümünü gösterdi. Artık programdan geri dönüş yok! Dönüş yolu korkunç bir mali ve sosyal bir krize çıkıyor.
       Bunu hiçbir hükümet göze alamaz. İkinci neden ise IMF’nin desteği. IMF, tüm kaygıları boşa çıkartırcasına, piyasanın beklentilerinin üzerinde bir yardım paketi ortaya koyarak programa verdiği önemi ortaya koydu. Genel kanının aksine bunu kendi repütasyonunu korumak için yapmadı!
       Program bu krizle birlikte sona erseydi bunun tek sorumlusu hükümet olurdu, IMF ya da programın içeriği değil. Bu nedenle IMF’nin desteği programın sonuçlarına ulaşmasının bir garantisi gibi de görülebilir. Ancak burada temel koşul, hükümetin ev ödevini doğru yapması...
       
DEVLERDE NAKİT SIKINTISI
       Önümüzde oldukça ilginç ama stresli günler bizi bekliyor. Hükümet Türk Telekom’un özelleştirilmesi ile ilgili ihale şartları önümüdeki günlerde açıklayacak. THY özelleştirmesi için de ihaleye çıkılacak. Ancak, global piyasalarda yaşanan sıkıntılı günler, bu özelleştirmeleri zorlaştıracak gibi gözüküyor.
       Türk Telekom’un eski ihale şartnamesinde yer alan stratejik ortağın en az yüzde 51’inin telekom işinde tecrübeli bir yabancı firma tarafından sahip olunması, özelleştirmenin kaderini büyük ölçüde yabancıların eline bırakıyor. Bu konuma aday Avrupalı şirketlere baktığımızda (Deutche Telecom, Bristish Telecom ve France Telecom) bu günlerde yeni yatırımlar için çok ciddi nakit sıkıntısı içindeler.
       Hükümetin bu nedenle ihale şartnamesi değiştirilerek yabancı ortak payının azaltılması gerekli.
       Ayrıca bu şirketler, günlük yönetimde çoğunluk verilse de, yönetimde azınlık olacakları bir şirkete yatırım yapmak konusunda da tereddütlü davranacaklardır. THY özelleştirmesi bu anlamda daha kolay gibi görünüyor. Hükümet çoğunluğu yeni ortağa vermeyi kabul ediyor. Ayrıca yabancı ortakla ilgili herhangi bir zorlayıcı hüküm de yok.
       
BANKALAR 8-10 MİLYAR $’A MAL OLACAK
       Bunun dışında bugüne kadar TMSF tararından devir alınan 11 bankanın (en sonuncusu Demirbank) rehabilitasyonu da bir büyük belirsizlik. Daha önce bu işin finansmanı için hükümet 6.1 milyar dolar ayırdığını söylemisti. Ancak liste biraz daha büyüdü ve piyasaların beklentisi bu krizin Demirbank gibi başka bankalarıda vurmuş olabileceği ve bunların da devir alınması gerekeceği yönünde.
       Tüm bu operasyon devlete 8-10 milyar dolara mal olacak gibi gözüküyor. Hazine bunun finansmanı için bono ihraç edecek. Bu da iç borç stoğunun daha da büyümesi ve artan arz nedeniyle bono fazilerinin yüksek kalmaya devam etmesi demek.
       
CARİ AÇIK KAYGILARI BİTİYOR
       Son yaşanan kriz ve hızla artan faiz oranları en azından bir işe yaradı: İç talep bıçak gibi kesildi ve talep düşüşü devam edecek. 2001 büyüme oran tahminleri aşağı yönde revize ediliyor.
       Bu da artış yönündeki ithalat trendini keskin bir dönüşle düşüşe çevirebilir. Buna Euro’nun USD karşısında devam eden değer kazanması ve petrol fiyatlarında meydana gelebilecek düşüşler de eklendiğinde, cari işlemler açığının hızla daraldığını görebiliriz.
       Böylece geçtiğimiz günlerde devalüasyon beklentilerine mesnet olan nedenlerden biri olan cari açıkla ilgili kaygılar sona erecek.
       
BORSADA YÖN YUKARI
       Yatırımcılar açısından durum bir hayli güç. Ortalıkta o kadar çok gürültü var ki, asıl gelişmeleri görmek çok güç. Gerek borsa, gerekse bono piyasası bu gürültüler nedeniyle bir hayli düşmüş durumda.
       Yatırımcılar hala son derece kaygılı: Devalüasyon olacak mı? Başka bankalar devir alınacak mı? Daha fazla döviz çıkışı olacak mı? Faizler yüksek kalmaya devam edecek mi? Bütün bu belirsizlikler fiyatlara yansımış durumda.
       Galiba iyi yatırımcıyı diğerlerinden ayıran bu gürültü içinde asıl gelişmeleri yakalayabilme yeteneği. Gelişmelere yukarıdan bakıldığında aslında gelişmelerin oldukça cesaret verici olduğu ortada.
       IMF’den gelecek ek kredi paketi ve Dünya Bankası’ndan gelecek kredi, Merkez Bankası’na tekrar başlayan döviz girişleri, rahatlayan likidite, dört büyük bankanın Hazine’ye sağlayacağı 1 milyar dolar ve önümüzdeki günlerde artmasını beklediğimiz yabancı para girişleri. Piyasalar için şu anda tek yön gözüküyor: Yukarı...
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları