| | | | İnsanların ölümle karşı karşıya kalmasının yaşadığımız çağda hiç kimsenin kabulleneceği bir iş olmadığını anlatan Toskay, “Ancak Türk cezaevlerindeki özel şartlar da hepimizin malumu. Burada cezaevindeki şartların, doktorların ölüm orucunda olan kişilere müdahalesini kolaylaştırıp kolaylaştırmadığını veya imkan dahilinde bulundurup bulundurmadığını da düşünmek lazım” dedi.
Eylem sürdüren mahkumlar müdahaleyi kabul etse bile etraflarındaki çevre şartlarının bu müdahale imkanını verip vermeyeceğinin düşünülmesi gerektiğini dile getiren Toskay, ailelerin de bu kişilerin eylemi sona erdirmeleri konusunda çok duyarlı ve etkili müdahalede bulunmalarının faydalı olacağını söyledi.
Toskay, “Tıbbi müdahale yapılması için hükümet bütün tedbirleri almakta kararlı. Bu arada doktorlarımızın da müdahaleyi, insan hayatı söz konusu olduğu için kabul edip, onların da birlikte çalışmalarının büyük önem taşıdığını düşünüyoruz” dedi.
Ölüm orucundaki kişilere devlet olarak tıbbi müdahalede bulunup bulunmamalarının yalnızca kendilerine bağlı bir olay olmadığını da belirten Toskay, “Bu arada ölüm oruçlarının da hangi şartlarda başlayıp devam ettirildiği de bir soru işareti teşkil ediyor” diye konuştu.
AF KONUSU
Devlet Bakanı Tunca Toskay, “Af konusu tam anlamıyla içinize sindi mi?” sorusunu da, “Hükümette bulunanlar bazı kararları alırlar ve uygularlar. Bu bir sindirim meselesi değildir” diye yanıtladı.
Toskay, “Haluk Kırcı’nın af kapsamı dışında bırakılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna da, şu yanıtı verdi: “Af olayı ile Haluk Kırcı olayını birleştiren medya olarak sizsiniz. MHP’nin afla Haluk Kırcı arasında ilişki kurması gibi yaklaşımı hiç olmadı. Bizim yaklaşımımız tamamen teorik, çıkarken eşitlikçi ve adaletli bir şekilde çıkmasından yana olduk. Tek tek kişilerin affedilip edilmemesi MHP’nin özel bir sorunu olmadı.”
| |
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
