|
250 Hizbullahçı devlet memuru tutuklandı Hizbullah tutanağında İran ajanları |
|||
Umut operasyonu çerçevesinde gözaltına alınan dokuz şüphelinin sorgularına katılmak üzere Adana, Batman ve Diyarbakırdan Hizbullah uzmanı 15 polis getirildi. Polisler, zanlıların sorgusuna katılıyor. Bu arada 12 ilde aşırı dinci Tevhid grubuna yönelik devam eden operasyonlarda toplam 121 kişi gözaltına alındı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde devam eden sorgularda, zanlılardan Yusuf Karakuş, Hasan Kılıç ve Abdülhamit Çelikin ifadelerinin birbirini tuttuğu belirlendi. Üç örgüt mensubunun Mumcu suikastinden önce Ankarada kaldıkları otel de saptandı. Otelde o dönemde resepsiyonist olarak çalışan görevli, yapılan yüzleştirmede Çelik ve Karakuşu teşhis etti. İRANLILARIN TEŞHİSİ Ayrıca Yusuf Karakuş da, kendisine gösterilen fotoğraflardan, suikasta katıldığı öne sürülen iki İranlıyı teşhis etti. İranlıların kimlikleri Muhammed Reza ve Muhsin Karger Azad olarak belirlendi. Uğur Mumcunun evinin yakınındaki Tunus Büyükelçiliği önünde olay günü görevli olan polis memuru Remzi Kahramanın da şu anda görev yaptığı Erzincandan Ankaraya çağrılarak Yusuf Karakuşla yüzleştirileceği kaydedildi. Emniyet, ayrıca, şüphelilerin suikast öncesinde kendi adlarına kayıtlı telefonlarla kimlerle görüşme yaptığının belirlenmesi için Telekomdan döküm istedi. Zanlılar için verilen 4 günlük yasal gözaltı süresi ise, bu akşam sona eriyor. Bu nedenle Ankara DGM Savcısı Keleşin, yedek hakimlikten 3 gün ek gözaltı süresi talep etmesi bekleniyor. Bu arada Tevhid grubuna yönelik operasyonlar 12 ilde devam ediyor. Operasyonlar kapsamında bugüne kadar toplam 121 kişi gözaltına alındı. Operasyonlarda ayrıca 6 tabanca, 2 tüfek, 89 mermi ve 5 tane de şarjör ele geçirildi. Öte yandan Abdülhamit Çelik, Yusuf Karakuş ve suikasti planladığı öne sürülen Mehmet Şahin, pişmanlık yasasından yararlanmak için başvuruda bulunmak istediklerini belirttiler. Polis, suikastın aydınlatılabilmesi için sorgulanan diğer zanlıların elindeki bilgilere ulaşmaya çalışıyor. TERÖR TOPLANTISI Bu arada İHA, İçişleri Bakanı Sadettin Tantanın, emniyet görevlileri, jandarma komutanları ve öğretim üyelerinin hazır bulunduğu Terör konulu bir toplantıya katıldığını bildirdi. Türk Tarih Kurumunun Sıhhîye Kızılay Sokaktaki Binasında gerçekleştirilen toplantı, basına kapalı olarak yapıldı. Toplantıya İçişleri Bakanı Tantanın yanı sıra, Emniyet Genel Müdürü Turan Genç, Jandarma Tugay ve Okullar Komutanı Tuğgeneral İbrahim Açıkmeşe, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Er, Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Öztürk, Siyasal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı katıldı. Yaklaşık 2 saat süren toplantı sonrası çıkışta İçişleri Bakanı Tantan, Mumcu suikastiyle ilgili soruları cevapsız bıraktı. ZANLI YAKINLARININ İDDİASI Mazlumder İstanbul Şube Başkanı avukat Ahmet Selamet, Mumcu suikastı operasyonunda her kademede hukuk ihlali yaşandığını öne sürdü. Mazlumderin Fatihteki İstanbul Şubesinde basın toplantısı düzenleyen Ahmet Selamet, Selam Gazetesinde önceki yıllarda çeşitli kademelerde görev almış Hasan Kılıç, Mehmet Ali Tekin, Mehmet Şahin ve Abdülhamit Çelikin gözlem altına alınmalarında ve evlerdeki aramalarda CMUK usullerine uyulmadığını öne sürdü. Selamet, İstanbul DGMnin operasyonla ilgili yayın yasağı koymasına karşın basın organlarının buna uymadığını iddia etti. Basın toplantısına, operasyon kapsamında gözlem altına alınan sanıkların eşleri de katıldı. Hasan Kılıçın eşi Bedriye Kılıç, eşine iftira atıldığını savundu. Mehmet Ali Tekinin eşi Hasibe Tekin de olayı duyduklarında şok olduklarını belirterek, pasaport sahibi olan eşinin iş icabı zaman zaman yurtdışına çıktığını anlattı. Abdülhamit Çelikin eşi Tuba Çelik ise eşiyle 24 Ocak 1993 tarihinde evlendiklerini tekrarlayarak, bu olayın yaklaşık 3 ay öncesine kadar birlikte İstanbulda bulunduklarını söyledi. KAYSERİDE OPERASYON Gazeteci-yazar Uğur Mumcunun öldürülmesi olayıyla ilgili olarak sürdürülen operasyon doğrultusunda, Kayseride yakalanarak çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan 10 kişinin ismi açıklandı. Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, yasadışı örgüt üyesi oldukları ve örgüt adına faaliyette bulundukları gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine gönderilen kişilerin Cuma Altınok, Yusuf Altınok, Halit Koç, Mustafa Kiraz, Abdürrezzak Şahin, Mehmet Tek, Şevket Yazgan, Ali Yazgan, Nusret Pekkan ve Yasin Demir olduğu bildirildi. İRAN BÜYÜKELÇİSİ BAKANLIKTA Mumcu suikastine yönelik gelişmelerin ardından gözler İrana çevrilirken bu ülkenin Ankara büyükelçisi Muhammed Hüseyin Lavasani öğle saatlerinde Dışişleri Bakanlığına geldi. Görüşmenin büyükelçiliğin on gün önceki görüşme talebi üzerine gerçekleştiği açıklandı. Bu arada Mumcu suikastı çerçevesinde Dışişleri Bakanlığının, gerekli bilgi ve belgeleri İran tarafına ileteceği ve bu belgelerin hassasiyet, dikkat ve iyi niyetle ele alınmasının Türkiyenin beklentisi olduğu açıklandı. Müsteşar Faruk Loğoğlu ile Büyükelçi Lavasani iki hafta önce ülkesine giderek Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ile görüştüğünü ve iki ülke arasındaki ilişkilerle ilgili olarak ne yapılması gerektiği konusunda tavsiye aldığını söyledi. Büyükelçi Lavasani, Hatemi ile yaptığı görüşme hakkında bakanlığı bilgilendirdiğini açıkladı. İran Büyükelçisi, Hateminin biri cumhurbaşkanı seçilen Ahmet Necdet Sezere olmak üzere iki mektup gönderdiğini belirterek, bunlardan birini Faruk Loğoğluna ilettiğini kaydetti. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanlı ise, görüşmede, Mumcu suikastının İran bağlantıları konusunun da gündeme geldiğini söyledi. Atacanlı, Dışişleri Bakanlığına bu konuda İçişleri Bakanlığından resmi bilgi gelmediği için İran büyükelçisine uyarıda bulunmadıklarını belirtti. BÜYÜKELÇİDEN ÜÇ MEKTUP Türk basınında Uğur Mumcunun katillerinin İran destekli olduğu yolundaki haberlere İrandan tepki geldi. Edinilen bilgiye göre, İranın Ankara Büyükelçisi Muhammed Hüseyin Lavasani, Dışişleri Bakanlığını ziyaretinde 3 mektup iletti. Mektuplardan birinin Ahmet Necdet Sezere, diğerinin de Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Faruk Loğoğluna yeni görevlerini tebrik niteliğinde, üçüncü mektubun da Uğur Mumcu cinayetinin arkasında İran gizli servisinin bulunduğuna yönelik haberlerin yarattığı rahatsızlıkla ilgili olduğu öğrenildi. Söz konusu mektupta, Türkiyenin elindeki delilleri İran makamlarına iletilmesi istendi ve İranın da bu konuda gerekli takibatı yapacağı belirtildi. İran, iddiaların basın yoluyla iletilmesinden ciddi rahatsızlık duyduğunu da iletti. Türkiyenin de buna karşılık, basının özgür olduğu, bu konuda basına herhangi bir sınırlama getirilemeyeceği, ancak eldeki delillerin bir araya getirilmesinden sonra konunun resmi makamlarca İrana iletileceği yanıtını verdiği öğrenildi. ÇİLLER: ADALETE TESLİM EDİLSİN DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ise, Uğur Mumcu cinayetinin arkasında kim olursa olsun, yakalanıp Türk adaletine teslim edilmesi gerektiğini söyledi. Çiller, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında Mumcu cinayetine değindi. Tansu Çiller, Cinayetin arkasında hangi grup ya da siyasi irade olursa olsun yakalanıp Türk adaletine teslim edilmelidir. Devlet bu meselenin üzerine gitmekde hep kararlı olmuştur. Olmaya devam etmeli. Açılımları olumlu karşılıyorum. Devleti ve emniyet birimlerini kutluyorum dedi. ÖYMENİN DİLEĞİ Bu arada CHP Genel Başkanı Altan Öymen, umut operasyonunun, diğer faili meçhullerin aydınlatılmasında önemli bir adım olabileceğini söyledi. Sivastaki bölge toplantısının ardından memleketi Trabzona uğrayan CHP lideri Öymen gazetecilerin umut operasyonuyla ilgili sorularını yanıtlarken, Umarız katledilen Bahriye Üçok ve Muammer Aksoyun failleri de bulunur dedi. İHD BAŞKANININ AÇIKLAMASI İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül, Mumcu olayında Başbakan ve İçişleri Bakanının soruşturma bağlamında izlediği tutumu, tutarlı bulduklarını söyledi. Çanakkalede bir açıklama yapan Öndül, Mumcu cinayetiyle ilgili 7 yıldır süren soruşturmalar olduğunu, birçoğunun hayal kırıklığı ile sonuçlandığını, olaylarda hemen dış güçlere başlantı kurulmasının doğru olmadığını savundu. Hüsnü Öndül, Hem hazırlık soruşturmasının gizliliği ilkesi gereği, hem de masumluk kademesi gereği, herhangi bir kimseyi suçlamak mümkün değildir. Ancak Uğur Mumcunun katilleri bulunmalı, adil bir biçimde yargılanmalı ve suçlu bulundukları takdirde de ceza almalıdırlar. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||