Home page
Haber Menüsü


İskender Özturanlı
 
Köhne ekonomi, derin finans ve hayal kırıklıkları
 
Bir yeni kuşak iş hayatında yerini almaya hazırlanırken; aynı hayalkırıklıkları, aynı dar alanda sıkışma nedeniyle bir kuşağın daha ekonomik ömrü boşa gitmemeli.
 
İskender Özturanlı
 
28 Ekim—  Haklı ya da haksız uluslararası medya, dünyada saygın yer etmiş bir dizi gazete ve dergide ülkemiz ile ilgili haberlerin ekonomi sayfalarında yer alışlarına bakacak olursanız şaşırtıcı bir azlıkta olduğunu görürsünüz. Üstelik bu haber ve yorumların bir çoğunda yürüyen işlerden değil yürümeyen işlerden bahsedilmesi daha da ilginç.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Eğer komplo teorilerine yatkın bir düşünme tarzımız varsa bunu taraflılık veya batının bizim gibi ülkelere olan önyargısı şeklinde yorumlayabiliriz. Oysa burada, başka daha da ilginç bizi derinden etkileyecek nedenleri var. Bizim gibi ülkelerde siyaset ile ekonominin bu aşırı içiçe geçmişliği, yolların sıkça kesişmesi, kesişmek zorunda oluşu bu tür yayınların ekonomi raporlarında bile siyasetin öne çıkmasıyla simgeleniyor.
       Siyasi erk, orta ve uzun vadede ekonomik iklimi belirleyen bir düzenleyici mekanizma olmaktan çok pervasızca finansal müdahelelerde bulunabileceği tuhaf bir cazibe alanı haline gelmesiyle bütünleniyor. Üstelik bu siyasi erk, bir bilgi aktörü değil de ısrarla bir ekonomik ve finansal aktör olma hırsı içindeki tepeden inmeci medya zinciriyle tamamlanarak fırsatlar ülkesi kavramını süratle deforme ederek herkesin ve herşeyin ortada döndüğü bir al-satlar ülkesi olmaya doğru hızla itiyor.
       
YAP BOZ OYUNU
       Ne tuhaf değil mi? Her siyasal veya ekonomik süreç, bu ülkede, bir büyük etik kirlenme öyküsüyle bitiyor ve yeni bir finansal denge kırılmasıyla sona eriyor ve işler sessiz hukuka bırakılıyor.
       Bu tekrar tekrar yapılan yap-boz oyunundan kazanan tipler olduğu gibi kurbanları da oluyor ve her seferinde daha da yalnız kalıyoruz. İlginç bir şekilde, uluslararası medya ülkenin yerel medyasından bu ülke ile haber çıkarmak yerine, bu ülke medyası gerçekten bağımsız haber ve yorumları uluslararası medyadan almak zorunda kalıyor. Neyse asıl konumuz medya değil ekonomi bizim…Kaldığımız yere dönelim.
       Egebank skandalıyla birlikte çözülen yumağın başka bir tarafına bakalım. Türkiye’de son iki yıldır finansal piyasalarda daralan pasta dilimleri yeniden pay edilmeye çalışıldı, tıpkı daha once bir iki kez denendiği gibi.
       Burada özellikle artık bilançolarını dahi açıklayamaz hale gelmiş, bazı kamu bankaları doğrudan bir kaynak transferi aracı olarak kullanıldı. Git bir bankaya talip ol, sana kamu kredi versin o krediyle banka sahibi ol bankanın kaynaklarını kendine ve şirketlerine kullan ve büyük iş adamı ol. Bu süreç kaçınçı kez başka aktörler tarafından deneniyor. Kamu kaynakları, kamu bankaları damardan kan vere vere artık damarı bulunamayan, bir hasta gibi bilançolarını dahi çıkaramıyorlar. Perdeyi yıkıp ortalığı viran eden aktör derdest edilirken, onun boşalttığı yeri doldurmaya hazırlanan yenileri hazırlıklarını tamamlıyorlar.
       
TULUMBA GİBİ: SİYASET VE MEDYA
       Türkiye gibi ülkelerde özel sektorün yeterli öz kaynak büyüklüğü yok. Bunun verdiği bir alışkanlıkla, kendi özkaynaklarını kullanırken oldukça nekes davranıyorlar veya hakikaten bu güçleri yok, bu da kamu kaynaklarını emme basma bir tulumba gibi kullanmaya hazır bir yapıyı da beraberinde getiriyor. Bu tulumbanın iki ayağı var siyaset ve medya. Birinden pompalanıp öbüründen çıkarılıyor kaynak…
       Bu örgünün her sarılıp bozuluşunda bir jenerasyon iş hayatından geçip gidiyor üstelik, nice hayalkırıklıkları nice tatminsizlkleri ardında bırakarak.Oysa siyasi erk ise hep aynıjenarsoyn tarafından paylaşılıyor.
       Diyelim ki genç bir finansçısınız, bankacılığın bir finansal hizmet olduğunda dair eğitimler aldınız. Büyük ümitlerle işe başlıyor, sizi parlak bir kariyerin beklediğini düşünüyorsunuz. Ancak sistemin içine girdiğinizde sistemin aslında hiç de öyle işlemediğini sizin projelerinizi, stratejilerinizi, hazırladığınız raporları gerçekleştirmek istediğiniz yeni pazarlama çalışmalarını falan aslında kimsenin iplemediğini derin ekonominin başka bir boyutta, sizin için hep sorunlu çalışan bir mekanizmanın başkaları için tıkır tıkır işlediğini öğrenerek hayalkırıklıklarıyla didinip duruyorsunuz.
       Önceleri herkesin sizin proje ve tasarılarınızla ilgileneceğini düşünürken bir süre sonra hiç bir kapının açılmadığını bütün kapılardan hep aynı adamların gidip geldiğini görüp hayıflanıyorsunuz. Bunun aslında kırk kişi tarafından oynanan bir doldur boşalt oyunu olduğunu yükün bazı dönemlerde bir tarafa doğr akıtıldığını, sonra başka bir el tarafından başka tarafa doğru akıtıldığı aslında pastanın büyümediği, büyümedikçe de oyunun daha acımasız ve kirli bir hal aldığını görerek yılların geçtiğine tanık oluyorsunuz.
       Kitapta okuduklarınızla eğitimini aldığınız ve örnek aldığınız gelişmiş finansal tekniklerin yarıştığı bir rekabet yerine kim daha iyi doldurur ve boşaltırsa onun bir kanserli hücre gibi büyüdüğü bir bedene sahip oluduğunuzu biraz da yıllar geçtikçe farkediyorsunuz. Sonra büyük bir operasyonla bu hücreler alınıyor ve öylesine bir durum ki ne hastayken ölebiliyorsunuz, ne de operasyonlar sonrası iyileşmiş oluyorsunuz.
       Öte yandan, gene bir projeniz ya da girişiminiz var. Finansman kaynağı bulmak için, doldur boşalt bir bankanın kapısında eşiğini aşındırarak geçiyor en verimli yıllarınız. Boşuna iş yapmak, büyümek adına yaptığınız girişimlerin sonuçsuz çıkmasından artık yeter dişyorusnu ve yakasını bırakıyorsunuz.
       
HAYAL KIRIKLIKLARI ARTIYOR
       Yıllar sora kapısını aşındırdığınız yerin, aslında paraları sizden toplayıp yeniden kendi akıttığı bir düzenek olduğu deşifre olduğunda, sizde uyanan his derin bir aldatılmışlıktan başka bir şey değil. Kaynakların israfından, paraların hortumlanmasından çok daha acı olan bu tamiri olmaz değer kaybının rakamsal karşılığı yok ne yazık ki. Yiten kuşaklar ve gerçekleşmemiş girişimler, olabilecekken olmayan işler.. Bu konuda yüzlerce hikaye, yüzlerce deneyim biliyorum. Bunların abartı paylarını düşseniz bile hayal kırıklıklarından kurtulamıyorsunuz.
       Şimdi böylesi bir ortamda, sudan çıkmış balıklar gibi internet civcivlerini, risk sermayesini, proje finansmanı, girişimci sermayesi bu ülkede konuşulmaya başlanıyor. Bir yeni jenerasyon iş hayatında yerini almaya hazırlanırken. Aynı hayalkırıklıkları, aynı dar alanda sıkışma ve retorikden öteye gidememe tehlikesi ile bir kuşağın daha ekonomik ömrü boşa gitmemeli.
       Endişeliyim ancak umutluyum da. Bu kez dünyada yeni bir dönem başlıyor. Köhne ekonomiden yenisine, hayalkırıklıklarından umuda .. Bu da diğer yazının konusu olsun…
 
       
   
MSNBC News Bir tıklama kadar yakın-bir tıklama kadar uzak
MSNBC News Ey yatırımcı hazır gelmişken beni biraz kıpırdatıver
MSNBC News Yeni ekonominin bile yapamadıkları
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları