|
Hala Del Bosquenin kalması gerektiğine inananlar var. İspanyol teknik adamın babacanlığı, olgunluğu, saygınlığı konuşuluyor. Beşiktaşa hiç ama hiç bir şey vermemesi konuşulmuyor. Bu arada sanki beyefendi hatır için Beşiktaşı çalıştırıyor. Kendisinin ve yardımcılarının yılda 3 milyon Euroyu aşan masraflarını kim ödüyor? Kaybedilen puanların, UEFA skandalının sorumlusu kim? Diyorlar ki Efendim kadro kötü. Denizlisporun Rizesporun kadrosu daha iyi ya... Steaua Bükreş, Parma ve Standard Liegeinki de süper... TÜRK ANTRENÖR OLSAYDI... Gerçekten de bizde tuhaf bir yabancı hayranlığı var. Bir Türk antrenör İbrahim Toramanı Del Bosquenin sezon başında yaptığı gibi 5 maç üst üste orta sahanın ortasında oynatsa kargalar bile gülerdi. Rıza Çalımbay, Ziya Doğan, Şifo Mehmet, Feyyaz Uçar veya bir başkası Beşiktaşın başında, hem de milyonlarca dolarlık transfere rağmen, 22 puan kaybetse kimbilir neler olurdu? Neymiş, sistem hocasıymış! Neyin sistemi? Takım parasızlıktan kırılan, düşme hattındaki İstanbulspor kadar gol yemiş. Birisi söylesin. Bundan daha kötüsü nasıl olabilir ki? İddia ediyorum çoğunuz Trabzonspor kadrosundan en az 6-7 futbolcuyu yolda görseniz tanımazsınız. Bu kadar mütevazı bir kadro ile oynuyorlar. Şanssızlıklara rağmen Beşiktaşın 8 puan önündeler. Neyin sistemi? Bu Beşiktaş takımında bir saha içi organizasyonu var mı? Hem defansif, hem ofansif anlamda. Allah aşkına bir şey, en ufak bir şey görebiliyor musunuz? GÖZTEPE MAÇI Del Bosquenin müthiş takımı 2. Lig B Kategorisinden 3. Lige düşmemek için ekonomik kriz yüzünden PAF takımıyla mücadele eden Göztepe ile oynuyor. Beşiktaş o maçta bile futbol oynayamıyor. Büyük bir takım havası yok. Düşünün, Göztepenin kalecisi Cenk sadece 16 yaşında. Bir röportajda, Ben Beşiktaşlıyım. Çok heyecanlıyım. Hayatımın en önemli günü olacak diyor. Beşiktaş 17-18 yaşındaki bu çocuklara bile, bırakın skoru, futboluyla fark yaratamıyor. Kariyer diyorlar. 30 yıllık kariyer. Neyin kariyeri? REAL MADRİD GÜNLERİ Real Madrid zaten eski futbolcularına kucak açan bir kulüp. Eski futbolcuları Del Bosqueyi de sevmişler, kulüpte alt yapıda görev vermişler. 28 yıl boyunca ne kokmuş ne bulaşmış. Sonra da Toshackın görevine son verilince apar topar takımın başına getirilmiş. Dünyanın en iyi futbolcuları bu babacan adama saygı duymuşlar ve biraz dişlerini sıkıp kendilerinden beklenen şeyi yaparak futbol oynamışlar. Sayın Bosquenin tek teknik adamlık deneyimi de bu 3 yıllık süre olmuş. Daha sonra işine son verilmiş ve Beşiktaş teklif yapana kadar da her ne hikmetse başka bir kulüpten teklif gelmemiş. Neyin kariyeri? Sıfırdan bir takım mı yaratmış? Sanki Real Madridin başına tırnaklarıyla kazıyarak mı gelmiş? Küçük bir takımda harikalar mı yaratmış? Bir araştırın bakalım Capello, Mourinho, Ferguson, Lippi gibi teknik adamlar hangi yollardan geçmiş de bulundukları noktaya gelmişler? Fatih Terim, Milanı çalıştırdı. O noktaya nasıl geldi? İlk kez bir Türk takımını UEFA şampiyonu yaptığı için! Hangi kariyer? Daha 10 yıl öncesine kadar beden eğitimi öğretmenliği yapan, bulunduğu yere tırnaklarıyla kazıyarak gelen dünyanın en çok kazanan teknik direktörü Jose Mourinhonun geçmişte ve şu an yaptıklarına bir bakın. Bir de Del Bosqueninkilere... Hangisi kariyer? Biraz gerçekçi olalım. Del Bosquenin enerjisi, dinamizmi yok. Oyun okuması yok. Altyapı antrenörü diyoruz. Alt yapıdan kimi oynatmış şu ana kadar? Nerede Serdar Özkan? İbrahim Akında bile çıkış yok, düşüş var. Takımdaki yıldızları tanıyamadı, çözemedi. Hiçbirinden verim alamadı. Beşiktaş için en önemli maç olan Parma maçına bakın. Aynı dili, konuştuğu kendi getirdiği oyuncu Juan Franın ne durumda olduğundan bile haberi yok. Futbolcusunun yürüyecek hali olmadığını ancak 30uncu dakikada görebildi. BİR ŞEY VERMEDİ, YA GÖTÜRDÜKLERİ? Del Bosque Beşiktaşa bir şeyler veremedi de, neler götürüyor bir de ona bakalım! Daha 1 yıl önce Arsenalin almak için çırpındığı Cordobayı, 14 kez Brezilya Milli Takım formasını giymiş, Benficada oynamış 29 yaşındaki Ronaldoyu yolluyor. Onların yerine Ramazan ve Mustafa Doğan kalıyor. Geleceğin süper Beşiktaşını böyle yaratacak! Romen Milli Takımının yıldızı Pancuyu oynatmıyor, kadroda düşünmüyor. Beyefendi, bu takımın alt yapıdan yetişen tek futbolcusu, en büyük yıldızı, son 3 şampiyonluğunda da büyük katkısı olan Sergeni de yollamayı düşünüyormuş. Futbolcuya dayalı düzene karşıyım ama bu biraz kendisini aşar gibi geldi bana. Sergen şu ana kadar yaptıklarıyla, Beşiktaşa verdikleriyle, kazandırdığı maçlarla sahanın kenarında sandalyede otursun yeter. Siz ne verdiniz sayın Bosque? Hangi maçı kazandırdınız? Beşiktaşa ne verdiniz? Daha aldığınız paranın karşılığını bile veremiyorsunuz. Juan Fran kazığının bile hesabını veremiyorsunuz, bari alıp da götürmeyin, Beşiktaşı iyice bitirmeyin. BUGÜN VAR, YARIN YOK Nevzat Demir Yeniköy kasabı benzetmesi yaptı, ortalık ayaga kalktı. Belki talihsiz bir açıklamaydı. Ancak Nevzat Demir anafikirde haklıydı. Takımının bu kadar kötü olmasına tahammül edemeyen, yüreği yanan bir Beşiktaşlıydı. Kendi cebinden harcadığı milyonlarca dolar ile Beşiktaş için yaptırdığı dünya çapındaki tesis orada duruyor. Onyıllarca bu kulüp oradan faydalanacak. Ama Del Bosque sadece aldığı para için burada. Bugün var, yarın yok. Beşiktaştan ayrıldıktan sonra da belki bir daha Beşiktaşın ne yaptığı hiç umurunda bile olmayacak. O yüzden Del Bosque ile Nevzat Demir arasındaki olaya bir de bu açıdan bakmak gerekiyor. Kimin kim olduğu, ne olduğu aslında önemli değil. Düz mantıkla düşünelim. İşin profesyonellik boyutuna da bir bakalım. Önemli olan bu kulüpten ne aldığı ve ne verdiği. Del Bosque çok düzgün, saygın bir kişilik diye duygusal davranmak da çok yanlış. Peki milyonlarca taraftarın duyguları ne olacak? Beşiktaşın harcadığı milyonlarca dolar ne olacak? YÖNETİM HEMEN KARAR VERMELİ Bir patron olsanız dünya para harcayarak büyük ücretler karşılığında şirketinizin başına bir genel müdürü hem de ekibiyle birlikte getirseniz ve herşey bu kadar kötü gitse ne yaparsınız? Ya da lüks bir restoranınız var. Dekorasyon, kira ve personel için büyük para harcadınız. En kaliteli malezemeyi alıyorsunuz. Ama büyük paralar harcayarak aldığınız baş aşçının yaptığı yemekler rezil. Testi kırıldıktan sonra yol gösteren çok olurmuş. Arzu eden olursa ligin 3üncü haftasında Del Bosque ile ilgili yazdığım yazıyı e-mail yoluyla atabilirim. Burada aslında vurgulamak istediğim nokta şu: Del bosque Beşiktaşın başına silah zoruyla gelmedi. Onu bu yönetim getirdi. Yollayacak olan da bu yönetim. Şayet sezon sonu yollanacak ise hiç vakit kaybetmeden şimdi ilişkisi kesilmeli. Eğer sözleşmesi bitene kadar kalacaksa, ki bu sezonun başarısızlığının sorumlusu Del Bosquedir, önümüzdeki yılın vebali de bu yönetimin üzerine kalır. Beşiktaş yönetimi çok iyi düşünmeli ve Del Bosque konusundaki kararı hemen vermeli. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||