Home page

Haber Menüsü


 
Del Bosque için karar zamanı
 
Hayretler içerisindeyim... Kimse Beşiktaş futbol takımının nasıl bir durumda olduğunun farkında değil mi?
 
Güntekin Onay
NTV-MSNBC
 
22 Aralık 2004—  Çoğu Galatasaraylı takımdan memnun değil, umutlu değil. Ama o Galatasaray, Beşiktaş’a 10 puan fark atmış. Süper Lig’de kalite son derece kötüyken, Beşiktaş zirve yarışında havlu atmış. UEFA Kupası’nda rezil bir grupta ilk 3’e bile girememiş. Bir duyarsızlık, tutarsızlık var.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Hala Del Bosque’nin kalması gerektiğine inananlar var. İspanyol teknik adamın babacanlığı, olgunluğu, saygınlığı konuşuluyor. Beşiktaş’a hiç ama hiç bir şey vermemesi konuşulmuyor. Bu arada sanki beyefendi hatır için Beşiktaş’ı çalıştırıyor. Kendisinin ve yardımcılarının yılda 3 milyon Euro’yu aşan masraflarını kim ödüyor? Kaybedilen puanların, UEFA skandalının sorumlusu kim?
       Diyorlar ki “Efendim kadro kötü.” Denizlispor’un Rizespor’un kadrosu daha iyi ya... Steaua Bükreş, Parma ve Standard Liege’inki de süper...
       
TÜRK ANTRENÖR OLSAYDI...
       Gerçekten de bizde tuhaf bir yabancı hayranlığı var. Bir Türk antrenör İbrahim Toraman’ı Del Bosque’nin sezon başında yaptığı gibi 5 maç üst üste orta sahanın ortasında oynatsa kargalar bile gülerdi.
       Rıza Çalımbay, Ziya Doğan, Şifo Mehmet, Feyyaz Uçar veya bir başkası Beşiktaş’ın başında, hem de milyonlarca dolarlık transfere rağmen, 22 puan kaybetse kimbilir neler olurdu?
       Neymiş, sistem hocasıymış! Neyin sistemi? Takım parasızlıktan kırılan, düşme hattındaki İstanbulspor kadar gol yemiş.
       Birisi söylesin. Bundan daha kötüsü nasıl olabilir ki? İddia ediyorum çoğunuz Trabzonspor kadrosundan en az 6-7 futbolcuyu yolda görseniz tanımazsınız. Bu kadar mütevazı bir kadro ile oynuyorlar. Şanssızlıklara rağmen Beşiktaş’ın 8 puan önündeler.
       Neyin sistemi?
       Bu Beşiktaş takımında bir saha içi organizasyonu var mı? Hem defansif, hem ofansif anlamda. Allah aşkına bir şey, en ufak bir şey görebiliyor musunuz?
       
GÖZTEPE MAÇI
       Del Bosque’nin müthiş takımı 2. Lig B Kategorisi’nden 3. Lig’e düşmemek için ekonomik kriz yüzünden PAF takımıyla mücadele eden Göztepe ile oynuyor. Beşiktaş o maçta bile futbol oynayamıyor. Büyük bir takım havası yok.
       Düşünün, Göztepe’nin kalecisi Cenk sadece 16 yaşında. Bir röportajda, “Ben Beşiktaşlıyım. Çok heyecanlıyım. Hayatımın en önemli günü olacak” diyor. Beşiktaş 17-18 yaşındaki bu çocuklara bile, bırakın skoru, futboluyla fark yaratamıyor.
       Kariyer diyorlar.
       30 yıllık kariyer.
       Neyin kariyeri?
       
REAL MADRİD GÜNLERİ
       Real Madrid zaten eski futbolcularına kucak açan bir kulüp. Eski futbolcuları Del Bosque’yi de sevmişler, kulüpte alt yapıda görev vermişler. 28 yıl boyunca ne kokmuş ne bulaşmış. Sonra da Toshack’ın görevine son verilince apar topar takımın başına getirilmiş.
       Dünyanın en iyi futbolcuları bu babacan adama saygı duymuşlar ve biraz dişlerini sıkıp kendilerinden beklenen şeyi yaparak futbol oynamışlar. Sayın Bosque’nin tek teknik adamlık deneyimi de bu 3 yıllık süre olmuş. Daha sonra işine son verilmiş ve Beşiktaş teklif yapana kadar da her ne hikmetse başka bir kulüpten teklif gelmemiş.
       Neyin kariyeri?
       Sıfırdan bir takım mı yaratmış? Sanki Real Madrid’in başına tırnaklarıyla kazıyarak mı gelmiş? Küçük bir takımda harikalar mı yaratmış?
       Bir araştırın bakalım Capello, Mourinho, Ferguson, Lippi gibi teknik adamlar hangi yollardan geçmiş de bulundukları noktaya gelmişler? Fatih Terim, Milan’ı çalıştırdı. O noktaya nasıl geldi? İlk kez bir Türk takımını UEFA şampiyonu yaptığı için! Hangi kariyer?
       Daha 10 yıl öncesine kadar beden eğitimi öğretmenliği yapan, bulunduğu yere tırnaklarıyla kazıyarak gelen dünyanın en çok kazanan teknik direktörü Jose Mourinho’nun geçmişte ve şu an yaptıklarına bir bakın.
       Bir de Del Bosque’ninkilere...
       Hangisi kariyer?
       Biraz gerçekçi olalım. Del Bosque’nin enerjisi, dinamizmi yok. Oyun okuması yok. Altyapı antrenörü diyoruz. Alt yapıdan kimi oynatmış şu ana kadar? Nerede Serdar Özkan? İbrahim Akın’da bile çıkış yok, düşüş var.
       Takımdaki yıldızları tanıyamadı, çözemedi. Hiçbirinden verim alamadı. Beşiktaş için en önemli maç olan Parma maçına bakın. Aynı dili, konuştuğu kendi getirdiği oyuncu Juan Fran’ın ne durumda olduğundan bile haberi yok. Futbolcusunun yürüyecek hali olmadığını ancak 30’uncu dakikada görebildi.
       
BİR ŞEY VERMEDİ, YA GÖTÜRDÜKLERİ?
       Del Bosque Beşiktaş’a bir şeyler veremedi de, neler götürüyor bir de ona bakalım!
       Daha 1 yıl önce Arsenal’in almak için çırpındığı Cordoba’yı, 14 kez Brezilya Milli Takım formasını giymiş, Benfica’da oynamış 29 yaşındaki Ronaldo’yu yolluyor.
       Onların yerine Ramazan ve Mustafa Doğan kalıyor.
       Geleceğin süper Beşiktaş’ını böyle yaratacak!
       Romen Milli Takımı’nın yıldızı Pancu’yu oynatmıyor, kadroda düşünmüyor.
       Beyefendi, bu takımın alt yapıdan yetişen tek futbolcusu, en büyük yıldızı, son 3 şampiyonluğunda da büyük katkısı olan Sergen’i de yollamayı düşünüyormuş.
       Futbolcuya dayalı düzene karşıyım ama bu biraz kendisini aşar gibi geldi bana.
       Sergen şu ana kadar yaptıklarıyla, Beşiktaş’a verdikleriyle, kazandırdığı maçlarla sahanın kenarında sandalyede otursun yeter. Siz ne verdiniz sayın Bosque? Hangi maçı kazandırdınız? Beşiktaş’a ne verdiniz?
       Daha aldığınız paranın karşılığını bile veremiyorsunuz. Juan Fran kazığının bile hesabını veremiyorsunuz, bari alıp da götürmeyin, Beşiktaş’ı iyice bitirmeyin.
       
BUGÜN VAR, YARIN YOK
       Nevzat Demir “Yeniköy kasabı” benzetmesi yaptı, ortalık ayaga kalktı. Belki talihsiz bir açıklamaydı. Ancak Nevzat Demir anafikirde haklıydı. Takımının bu kadar kötü olmasına tahammül edemeyen, yüreği yanan bir Beşiktaşlıydı. Kendi cebinden harcadığı milyonlarca dolar ile Beşiktaş için yaptırdığı dünya çapındaki tesis orada duruyor. Onyıllarca bu kulüp oradan faydalanacak. Ama Del Bosque sadece aldığı para için burada. Bugün var, yarın yok. Beşiktaş’tan ayrıldıktan sonra da belki bir daha Beşiktaş’ın ne yaptığı hiç umurunda bile olmayacak. O yüzden Del Bosque ile Nevzat Demir arasındaki olaya bir de bu açıdan bakmak gerekiyor.
       Kimin kim olduğu, ne olduğu aslında önemli değil. Düz mantıkla düşünelim. İşin profesyonellik boyutuna da bir bakalım. Önemli olan bu kulüpten ne aldığı ve ne verdiği.
       Del Bosque çok düzgün, saygın bir kişilik diye duygusal davranmak da çok yanlış. Peki milyonlarca taraftarın duyguları ne olacak? Beşiktaş’ın harcadığı milyonlarca dolar ne olacak?
       
YÖNETİM HEMEN KARAR VERMELİ
       Bir patron olsanız dünya para harcayarak büyük ücretler karşılığında şirketinizin başına bir genel müdürü hem de ekibiyle birlikte getirseniz ve herşey bu kadar kötü gitse ne yaparsınız?
       Ya da lüks bir restoranınız var. Dekorasyon, kira ve personel için büyük para harcadınız. En kaliteli malezemeyi alıyorsunuz. Ama büyük paralar harcayarak aldığınız baş aşçının yaptığı yemekler rezil.
       Testi kırıldıktan sonra yol gösteren çok olurmuş. Arzu eden olursa ligin 3’üncü haftasında Del Bosque ile ilgili yazdığım yazıyı e-mail yoluyla atabilirim.
       Burada aslında vurgulamak istediğim nokta şu:
       Del bosque Beşiktaş’ın başına silah zoruyla gelmedi. Onu bu yönetim getirdi. Yollayacak olan da bu yönetim. Şayet sezon sonu yollanacak ise hiç vakit kaybetmeden şimdi ilişkisi kesilmeli. Eğer sözleşmesi bitene kadar kalacaksa, ki bu sezonun başarısızlığının sorumlusu Del Bosque’dir, önümüzdeki yılın vebali de bu yönetimin üzerine kalır.
       Beşiktaş yönetimi çok iyi düşünmeli ve Del Bosque konusundaki kararı hemen vermeli.
       
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları
Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın
Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları