|
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Vural Küçükatay, çevre kirliliğinin önemli bileşeni olan ve özellikle kış aylarında insanların maruz kaldığı sağlık açısından tehlikeli kükürt dioksit gibi bu moleküle benzer özellik taşıyan sodyum sülfitin besinlerle vücuda alındığını belirtti. Yrd. Doç. Dr. Vural Küçükatay, Deney hayvanları üzerinde yaptığım araştırmada sodyum sülfitin beyin fonksiyonlarını etkilediği yönünde bulgular elde ettim dedi. Özellikle gıdalar aracılığıyla bu maddelerin vücuda sıklıkla alındığını dile getiren Küçükatay, şunları kaydetti: Sodyum sülfitin besin ve ilaç endüstrisi vasıtasıyla maruz kalındığı takdirde meydana gelebilecek etkileri konusundaki çalışmalar çok kısıtlı. Sülfitin öğrenme ve hafıza bozukluğu başta olmak üzere beyin fonksiyonlarına zarar verdiğini tespit ettim. Oldukça önemli bir sonuç olan bu tespit, binlerce fonksiyona sahip beynin daha fazla etkileneceği anlamına geliyor. Bu, oldukça önemli bir bulgudur. Sodyum sülfit vücuda alındıktan sonra kükürt ve sülfite parçalanıyor. Daha sonra kan yoluyla hızla vücudun tamamına dağılıyor. Sürekli tüketime bağlı olarak bu madde ne kadar fazla alınırsa vereceği zarar da o kadar artar. Küçükatay, modern yaşam tarzının kükürt ve sülfit maddelerini içeren fast-food denilen hazır besinlerin tüketimini artırdığını belirterek, bu besinlere gün geçtikçe daha fazla maruz kalındığını, buna bağlı olarak sağlığın daha fazla tehdit altına girdiğini öne sürdü. HALEN WHONUN 32 YIL ÖNCEKİ ARAŞTIRMALARI GEÇERLİ Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) 32 yıl önce deney hayvanları üzerinde yaptığı araştırma sonuçlarına dayanarak bu maddenin kullanımına ilişkin bir takım rakamlar ortaya koyduğunu belirten Küçükatay, Raporda, 70 kilogram ağırlığındaki bir kişinin yaklaşık 0,7 miligram sülfit aldığında zararlı etkilerinin görülmediği belirtiliyor. 32 yıl önce yapılan ve bir hayvanla gerçekleştirilen çalışmanın sonuçları, bugün hala kullanılıyor diye konuştu. Dünya Sağlık Örgütünün belirlediği bu doz miktarının Türk Gıda Kodeksi tarafından da Türkiyedeki gıda ve ilaç sanayiindeki uygulamalara yön verdiğini kaydeden Küçükatay, Türk Gıda Kodeksinin renklendiriciler ve tatlandırıcılar dışındaki katkı maddeleri tebliğine göre ise kahvaltılık salam, sosis ve sucuğun, kuru bisküvinin, kurutulmuş, tuzlanmış balığın belirli miktarlarda sülfit maddesi içerdiğini söyledi. Küçükatay, bu besin maddeleri tüketiciye sunulurken üzerlerinde ne kadar sülfit içerdiğinin yazılmadığını vurgulayarak, Bu ABDde yasal bir zorunluluk olarak yapılıyor. Türkiyede ise kullanılan ürünün adı varken miktar yazılmıyor. Ne kadar kullanıldığının yazılması ve tüketicinin bilgilendirilmesi gerekir. Bu maddenin miktarı yazılmadığı için vereceği zarar da tam bilinmiyor dedi. | ||||
Sağlık için sevilmeyen yiyecekler tüketiliyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||