Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 11:23 TS 7 Eyl., 2000
Emine Uşaklıgil
 
Yılmaz’dan sivil topluma çağrı
 
AB ile ilişkiler konusunda İstanbul’da geniş temaslar yürüten Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, sivil topluma düzenli ve sistematik bir işbirliği ve geniş bir toplumsal ittifak çağrısını yaptı.
 
Emine Uşaklıgil
 
6 Eylül—  Avrupa Birliği konusunda bir siyasi uzlaşmanın sağlanabilmesi için, bazı çevrelerin direncinin kırılması gerekli olduğunu belirten Mesut Yılmaz, Türkiye kamuoyunu bilgilendirmek için yapılacak çalışmalarda işbirliği istedi.

   
 
       
    MSNBC News MHP'den Yılmaz'a AB yanıtı
MSNBC News Ercan: Devlet içindeki AB karşıtı statükocu direnci kırılmalıdır
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Yılmaz, Türkiye’de kamuoyunun üçte ikisinin AB üyeliği lehine olmakla birlikte, bu tercihin halen sadece sezgisel olduğunu söyledi. Bu tercihin, bilinçli bir tercihe dönüşmesi gerektiğini söyleyen Yılmaz, ülke kamuoyuna dönük çalışmaların en geniş bir platformda sürdürmenin önemini vurguladı.
       “AB dışında kalmış bir Türkiye’nin vizyonu ne olabilir tartışması kamuoyunda açılmalı” diyen Yılmaz, aynı şekilde üçte bir oranında Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olan Avrupa kamuoyunda ise, Türkiyesiz bir AB vizyonu ne olabilir tartışmasının da Avrupa ülkelerinde de açılması gereğine işaret etti. Tam üyelik rotası konusunda siyasi uzlaşmanın henüz sağlanmadığını söyleyen Yılmaz, “AB üyeliği nedeniyle ülke bölünür endişesinin kırılması gerekiyor. Bölücülük konusunda ben de aynı hassasiyeti taşıyorum ancak AB üyeliği nedeniyle bölünmüş ülke örneği yoktur” dedi.
       
STRATEJİK VE CESUR KARAR
       Dün akşam, Balmumcu ENKA Renaissance lokantasında DEİK Yönetim Kurulu üyesi Şarık Tara’nın ev sahipliğini üstlendiği akşam yemeğinde, özel sektör, sivil toplum ve medya temsilcilerinden oluşan bir grupla bir araya gelen Başbakan Yardımcısı ve hükümette AB ile eşgüdümden sorumlu Devlet Bakanı Mesut Yılmaz, “AB’nin Lüksemburg Aralık 1998 ile Helsinki Aralık 1999 Zirveleri arasında, Avrupa’da Türkiye’nin adaylığı konusundaki tartışma geniş ölçüde yönetimler düzeyinde yapıldı. Hükümetler Helsinki’de kendi kamuoylarına rağmen popülizmden kaçan, stratejik ve cesur bir karar aldılar. Bugün, bu cesur kararı alanların elini güçlendirmemiz gerekiyor”.
       Helsinki Zirvesi’nden bu yana kaybedilen zamana atıfta bulunan Yılmaz, “AB ile ilişkilerimizde devlet olarak da ihmallerimiz var. 1963 Ankara Antlaşması’nı iki yıl kutladık ve ancak 1965’den sonra harekete geçtik. 65’den sonra da taahhütlerimizi yerine getirmedik. Şimdi de 6 ay tam üyelik adaylığımızı kutladıktan sonra da ancak Haziran ayı sonunda AB Genel Sekreterliği’ni kurduk”.
       Son iki aydaki yapılanma konusunda bilgi veren AB Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Vural, DPT’nin yardımıyla hazırlamakla görevlendirildiği Ulusal Programın hazırlık süreci konusunda bilgi verdi. Dışişleri Bakanlığı, DPT, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı kökenli dört Genel Sekreter Yardımcısı ile kurulan Genel Sekreterlik, altı daireden oluşuyor. Cuma günü ilk toplantısını yapacak olan uyum komitesinin, Ulusal Program çalışmalarını başlatıldığını anlatan Vural, “Türkiye’de ilk kez bir daire akademik çevreler, özel sektör ve medya ile yakın bir çalışması içinde olacak. Amacımız aralık sonuna kadar geniş bir görüş birliğini sağlamak”.
       
AB’YE ÜYE OLMAK İSTEYEN KURALLARINA KATLANIR
       Bu aşamada Kopenhag kriterlerini fazla tartışmaktan yana olmadığını söyleyen Yılmaz, “İniş çıkışlar bir yana, Türkiye’de genel tutum çok olumlu bir noktaya geldi. Ancak AB’yi kendi şartlarımızda kabul ederiz diyenlerin bu isteği olabilecek şey değil. Üye olmak isteyen onların kurallarını kabul etmek zorundadır” dedi. AB’nin Türkiye ile ilgili hızlı bir takvim uyguladığına dikkat çeken Yılmaz, “Siyasi konjonktür açısında zamana ihtiyaç var, ancak zamanımız yok” dedi.
       Kasım ayına kadar idam ve 312 gibi bazı hassas konularda hükümetin karar almak durumunda olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye’de halen sivil inisiyatif altında düzenlenmesi gereken alanların varlığına dikkat çekti, “Biz siyasiler bunun gereğini yerine getirmek zorundayız. Sivil yönetim çerçevesinde mekanizmalar kurmamız gerekiyor. Türkiye’de askerlerin yönetme arzusu yok. Ancak sivillerin duyarlılıklarını tatmin etmesi gerekiyor” dedi.
       Şarık Tara’nın inisiyatifi ile Helsinki Zirvesinden bu yana aylık olarak biraraya gelen ve gayrı resmi nitelikte bir AB platformu olan grupta, bazı TÜSİAD, İKV ve DEİK üyeleri yanı sıra, akademik ve medyanın önde gelen isimleri yer alıyor.
       
 
       
   
MSNBC News Celal Pir: 'Asker ve MHP engelini aşmalıyız'
TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları