|
|
18 Temmuz 2004 Türkiyedeki kadın nüfusun 35 milyon civarında olduğu hesaba katıldığında, her 350 kadınımızdan birinin fuhuş batağının eşiğinde olduğu kaydediliyor. |
Ankara Ticaret Odası (ATO), Türkiyenin sosyal yaralarına dikkat çektiği 4 bölümlük Neler Oluyor Bize? adlı dizi raporunun ikincisinde hayat kadınları konusunu inceledi. Hayatsız Kadınlar Dosyası başlığı altında yapılan araştırmada,Türkiyede faaliyet gösteren 56 genelevde kayıtlı yaklaşık 3 bin hayat kadını çalışıyor. Türkiyede tescilli hayat kadını sayısı da 15 bini geçiyor. Genelevlerde, hukuki sorun yaratmasın diye vesikasız çok sayıda kadının çalıştığı, çalışacak genelev bulamadığı için bir çoğunun da gizli fuhuş yaptığı belirtiliyor. 30 BİN KADIN VESİKA SIRA BEKLİYOR Genelevde çalışmak için gerekli olan vesika, taksi plakasından farksız. Çünkü bu vesikaya sahip olmak, onca yoksulluk içinde garanti bir kazancı da beraberinde getiriyor. Üç büyük ilde, yaklaşık 30 bin kadın genelevde çalışmak amacıyla vesika bekliyor. 350 KADINDAN BİRİ TEHDİT ALTINDA Türkiye genelinde vesikalı ya da gizli çalışan hayat kadınlarının sayısının 100 bine yaklaştığı kaydedilen raporda, Türkiyenin kadın nüfusunun 35 milyon civarında olduğu hesaba katıldığında, her 350 kadınımızdan birinin fuhuş batağınının eşiğinde olduğu belirtiliyor. Fuhuş yapma yaşının 15-40 yaş arası olduğu, bu yaştaki kadınların 17 milyona yaklaştığı göz önüne alındığında da korkunç bir yüzde ile karşı karşıya kalınıyor. Üstelik bu hesaba travestiler, transseksüeller, eşcinsel fuhuş dahil değil. 3-4 MİLYAR DOLARLIK SEKTÖR Raporda fuhuş sektöründe bir yılda dönen paranın asgari 3-4 milyardolar olduğu belirtiliyor. Bu paradan, patron, bar, pavyon, disko, gece klüpleri, otelci, taksici, eğlence yeri sahibi gibi onbinlerce insan pay alıyor. Yani fuhuştan yüzbinlerce insan maddi anlamda nasipleniyor. Pasta bu kadar büyük olunca devreye fuhuş mafyası giriyor. Fuhuş mafyası, küçük kız çocuklarını kaçırmaktan tutun da zorla fuhuş yaptırmaya kadar her yola başvuruyor. ÇOCUK HAYAT KADINLARI Raporda, 18 yaşından küçük hayat kadınlarının çocuk hayat kadını sınıfına girdiği belirtiliyor. 2000 yılında Türkiyede yapılan 1. Çocuk Kurultayında çocuk fahişe olayının korkutucu boyutlara geldiği kaydedilerek, ülkemizde fahişelik yaşının 15e kadardüştüğü, bazı araştırmacılara göre ise bu yaşın 12ye kadar indiğine vurgu yapılıyor. 2000 yılında, yalnızca İstanbulda çocuk hayat kadınları sayısı 500 olarak belirtilmesine rağmen resmi olmayan rakamların bu sayının çok üzerinde olduğu tahmin ediliyor. YAKINLARI TARAFINDAN SATILIYORLAR Kadınların yüzde 30u kocası, yüzde 10u baba, anne, ağabey gibi diğer yakınları, yüzde 3.4ü de beraber oldukları erkekler tarafından satılıyor. Para karşılığı cinsel ilişkiye girenlerin yüzde 63.4ü resmi, yüzde 12.2si ise imam nikahlı olarak evli kadınlardan oluşuyor. YOKSULLUK ATEŞLİYOR Fuhuşa yol açan nedenlerin başında yoksulluk birinci sırada geliyor. Kişi başına milli gelirin 100 dolara kadar düştüğü bölgelerdeyaşayan insanlarımız, ardarda yaşanan ekonomik krizlerin de etkisiyle dünyanın bu en eski mesleği ile tanışma riskini yüksek derecede taşıyor. Sektörde sadece Türkler çalışmıyor. Büyük bölümü Ukrayna, Moldova,Gürcistan, Azerbaycan ve Beyaz Rusyadan ülkemize çalışmak üzere gelenbinlerce yabancı uyruklu hayat kadını gece klüplerinde, sokak başlarında, kadın satıcılarının iki dudağı arasında ekmek parası için vücutlarını pazarlıyor. FUHUŞ RANTIYLA VERGİ REKORTMENİ Raporda 2001 yılında ölen genelev patroniçesi Matild Manukyanın 1944 yılından itibaren bir çok kez vergi rekortmeni olduğu, bu örneğin bile fuhuş sektörünün, parasal açıdan dev bir sektör olduğunu ortaya koymaya yettiği belirtiliyor. Buna rağmen bu sektörün vergi kaçağı diğer bütün sektörlere parmak ısırtıyor. Rapora göre genelev kadını olmak için 21 yaşını doldurmak, evli olmamak, Türk vatandaşı olmak gibi koşullar aranıyor. İşveren ile bir iş sözleşmesi imzalayan genelev kadınları için müebbet hapis işte bu imza ile başlıyor. Genelev kadınlarına, çoğunlukla senet imzalattırılarak, büyük miktarlarda borçlandırılıyor. FUHUŞ VE UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞI Uyuşturucu ise fuhuş mafyasının en büyük silahı. Uyuşturucuya alıştırılan kişiler, uyuşturucu satın alabilmek için fuhuş yapmak zorunda kalıyor. Fuhuş yapan kadınların çok büyük bir bölümü uyuşturucu ve alkolizmin pençesine düşüyor. Bunun sonucu olarak geçirdikleri ağır psikolojik travmalar nedeniyle de suç işleme oranları da yüksek oluyor. KADIN İSTİHDAMI ARTIRILMALI ATO Başkanı Sinan Aygün, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede işyerlerinde kadın istihdamının arıtırılması için yasal düzenlemeler dahil her türlü tedbirin biran önce alınması gerektiğini belirterek, öncelikle, yoksul, cahil, işsiz ve sahipsiz kadınlarımıza yönelik sosyal güvenlik ve yardım mekanizmalarının hızla işletilmesini istedi. Aygün, şunları söyledi: Ortaya çıkan tablo 10 yıldır kötü yönetilen bir ülkenin, bir ekonominin faturasıdır. Hayatın kadınları değil, kral çıplak! Türkiyede halen 10 kadın sığınma evi, 11 yardım merkezi bulunuyor. ABKomisyonunun her yıl hazırladığı İlerleme Raporunda bu sayının azlığının altı çiziliyor. Uyum yasaları diye tutturduk. Her konuda ABye biraz daha yaklaştık. Biraz da insanlarımızla yaklaşalım. AB kriterlerine göre her 7 bin 500 kadın ve kız çocuğu için bir sığınma evi açılması gerekiyor. Kadın nüfusun 35 milyon olduğu hesaplanırsa, kadın sığınma evi ve yardım merkezlerinin ne kadar az olduğu ortaya çıkıyor. Cehalet çemberinin kırılması mutlaka şart. Mahalli yöneticilerin, kız çocukların eğitim almasını sağlayacak tedbirleri titizlikle takip etmesi öncelikli görev olmalı. Aksi halde, kadınlarımız fuhuş batağına saplanıp kalmaktan asla kurtulamayacaklar. | ||||
Kriz, kadınları bu sefer daha çok vurdu | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||