|
Son günlerde ntvmsnbc okurlarından aldığım e-mail sayısı çok artmış olmakla beraber, bu e-mailler iki ana gruba ayrılıyor. Bunların bir kısmını, son yazımda futbolun kurallarında nelerin değişebileceği konusunda açtığım tartışmaya fikir üretenler oluşturuyor. Diğer kısmı ise, ki bu grup daha eski okuyuculardan oluşuyor, Fransa Turu başladığı halde neden hala bir yazı yazmadığım konusunda sitemde bulunanlar. Yukarıdaki yazının başlığı merhum Marlon Brandoyu anma amacıyla atılmış gibi görünse de, aslında Fransa Turunu nihayet kaleme almamla ilgili. Aslında acele etmeyişimin temel sebeplerinden biri Fransa Turunun heyecanının genellikle 2. haftanın ortalarına doğru yaşanmaya başlıyor oluşu. LANCE ARMSTRONG: 6. ZAFER? Tüm spor dalları arasında dünyanın en zor yarışlarından birisi olarak gösterilen -ki bence en zoru- Fransa Turunu 5 yıldır kazanan Armstrongu artık tanımayanınız kalmamıştır. Sadece benim yazılarımla değil, hakkında çıkan çeşitli kitaplardan yılın en iyi sporcusu ödüllerine ilişkin haberlere kadar, her kanaldan, Armstrongun beynine ve akciğerlerine kadar yayılan kanseri nasıl yendiği, hayata nasıl sarıldığını ve Fransada yarattığı mucizeleri öğrenmişsinizdir. Kendi kurduğu Lance Armstrong Vakfının dünyadaki en önemli kanserle mücadele vakıflarından biri olduğundan, kanserle savaşanların onun yarışlarında nasıl destek verdiğinden veya Robin Williams, Shania Twain gibi ünlü arkadaşları Fransaya onu izlemeye geldiği halde genellikle onlarla görünmemeye çalıştığından ise daha sonra bahsedeceğim. Fransa Turunu, Armstrongdan önce de 5 kere kazanan çıktı. Efsanevi Miguel Indurain de dahil olmak üzere 4 kişi. Ama 6 kere kazanan tek bir sporcu yok. Bu yılki yarışı daha önemli kılan en büyük neden de bu işte. Geçtiğimiz yıl, Armstrong için en zor kazandığı yıl olmuştu. Tam 5 kere, kendinden kaynaklanmayan nedenlerle düşmüş ve her defasında yeniden kalkarak yarışa devam etmişti. En ciddi rakibi Beloki kötü bir kaza geçirerek sakatlanmış, buna karşın doping cezalarından ve sakatlıklardan dönen eski şampiyon (5 kere de 2.) Jan Ulrich büyük bir atak yaparak, son 2 yarışı kızıştırmıştı. Geçen yılın ve 101 yıllık Fransa Turu tarihinin belki de en dramatik olayı son tırmanma etabında yaşanmıştı. Kendisi için kötü giden turu değiştirmek için tüm enerjisini harcayarak inanılmaz bir atak yapan Armstrong, gidonunun küçük bir çocuğun yemek çantasına takılmasıyla çok kötü düşmüş ve ardından ayağa kalkarak kendisini geçen rakiplerini yakalamış ve 1 dakika kadar bir farkla yarışı kazanmayı başarmıştı. Armstrong o anları anlatırken şöyle diyor son kitabında: Düştüğüm o an artık her şeyin bittiğini düşündüm. Bu kadarı da fazlaydı artık. Ancak o an içimden bir ses haykırarak kalkmamı söyledi. O sesi daha önce ameliyatlar sonrasında, kemoterapi sonrasında duymuştum. Kalktım. Arka zincirim kopmuştu ve pedallara kuvvetle bastığım anda bisikletin üstüne acıyla düştüm. Ancak bir şekilde ayakta kalmıştım. O anda sinirlenen Tyler Hamiltonun yarış etiği konusunda diğerlerini uyardığını ve beni beklemek için yavaşlamalarını sağladığını öğrendim. Armstrongun 2 yıl önce aynı etiğe uyarak, kötü bir kaza geçiren en yakın rakibi Ulrichi beklediğini unutmayalım. TOUR DE FRANCE 2004 Bu yıl karşısındaki en büyük 2 rakip geçtiğimiz yıl turun ilk etaplarında omuzu çıkmasına rağmen turu 4. tamamlayan Tyler Hamilton ve eski takımı Telekoma geri dönen Jan Ulrich. Joseba Beloki sürpriz bir kararla takımından ayrıldığını ve tura katılmayacağını açıkladı. Geçtiğimiz yılın 3.sü ve çılgın ataklar yapan Rus Vinokourovda yok bu sene. Geçtiğimiz yılın 5.si İspanyol Mancebo, İspanya Turunu 2002de kazanan Aitor Gonzales ve 2003de kazanan Roberto Herras ve İtalya Turunun efsanesi Simone de iddialı gelenlerden. Armstrongun karşısında bu sene, önceki yıllarda olduğu gibi yüksekten atanlar yok. Bununla beraber, organizatörlerin seçtiği etapların en kritik noktalarında parke taşlar var. Bu tür yollar, özellikle yağmur yağdığında tutunulmayı imkansız kılıyor ve bu da geçtiğimiz yıldan canı yanan Armstrongun en büyük kabusu. Ve Fransa yağmurlu bir Temmuz ayı yaşıyor. Armstrong bu yarışta başınıza bir şey gelmeyeceğine inanmanız için aptal olmanız gerekir diyor ve turun bu etaplarda kazanılmayacağına ama kaybedilebileceğine işaret ediyor. Buna karşılık turun zamana karşı yapılan prologue -açılış- etabında, ki 45 metrelik bir yükselti dışında dümdüz bir etaptı, Armstrong kollaması gereken rakiplerle arasını saniyelerle de olsa açmayı başardı. Ardından takımı US Postal zamana karşı takım etabında harika bir iş çıkardı ve tüm zamanların en hızlı 3. takımı oldu. Armstrong daha şimdiden Hamilton ve Ulrich karşısında 1 dakikayı bulan avantajlar elde etmiş durumda. KADER ETAPLARI Bu yılın etapları çok daha zor ve yorucu seçilmiş. Turun kaderini belirleyecek etaplar ise 12. gün başlıyor. Armstrongun yegane saldırdığı etaplar zirvede tırmanışla bitenler ve 12. gün La Mongieye 2 önemli tırmanışla ulaşılacak. 1 gün sonra Plateau De Beillede, yine zirvede bitecek zor bir etap olacak. Düz bir etap ve dinlenmeden sonra bu yılın en büyük sürprizi var. 15,5 km boyunca tam 1030 metre yükseğe tırmanılacak olan Bourg-DOisans - LAlpeDHuez zamana karşı etabı büyük ihtimalle turun en zevkli gününü yaşatacak. Sondan 2. gün son bir zamana karşı etap daha var ve Armstrong o güne kadar rakipleriyle arasını açamazsa, yine parke taşlarla dolu 55 kmlik bu etapta her şeyi bekleyebiliriz. İlk günler, Fransa manzaraları izlemek isteyenler için güzel olabilir, ama bu günler genelde sprinterlerin kapışacağı etaplar olacak ve son metreleri dışında zevk almak mümkün değil. Ancak 12. günden itibaren hergün heyecan dorukta olacak. Her yıl bir etap kazanan Fransız Virenque muhtemelen bir etapta büyük bir atak yapacak ve muhtemelen de kazanacak. | ||||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||