Home page
Haber Menüsü


Irak: Savaş nasıl özelleştirildi?
Irak savaşı, ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in savaşları yeni bir boyuta taşıma projesinin en önemli aşamasıydı. Rumsfeld, savaşta insan yerine teknolojiye ağırlık vermeyi, savaşı da özelleştirmeyi planlıyordu.
NTV-MSNBC
    9 Haziran 2004—  Pentagon’un patronu, ilk hedefinde başarısız olurken ikinci hedefinde amacına ulaştı.  

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 


       Irak’taki savaşın üzerinden bir yıldan fazla süre geçti. Bu süre içinde Irak’ta, Ortadoğu’da ve uluslararası dengelerde büyük değişimler oldu. Irak savaşı bunların dışında savaşların karakterini de değiştirdi. Nasıl mı? Savaşı özelleştirerek.
       Irak’ta 130 binden fazla ABD askeri, yaklaşık 9 bin İngiliz askeri ve bazı müttefik ülkelerin Washington’un isteği üzerine gönderdiği sınırlı sayıdaki birlikleri bulunuyor. Paralı askerin sayısıysa 20 bini buluyor. Yani, paralı askerler, ABD ordusundan sonra Irak’taki en büyük ikinci askeri güç. Özel ordu uzmanı Peter W. Singer’e göre, Irak’ta her 10 askere karşı bir paralı askeri var.
       Irak’taki paralı askerleri gündeme ilk getiren olay Felluce’yi hedef alan ABD operasyonu oldu. Operasyonun nedeni bilindiği gibi, kentin içinden geçen 4 ABD’linin öldürülmesiydi. Açıklamalarda bu 4 Amerikan vatandaşının paralı asker oldukları es geçildi. İntikam almak ve Iraklılar’a bir ders vermek isteyen ABD ordusu, kenti neredeyse bir ay boyunca kuşatma altında tuttu ve kanlı operasyonlar düzenledi.
       Paralı askerleri tekrar gündeme taşıyan diğer olaysa Ebu Garib cezaevindeki işkence skandalı oldu. İşkenceyi yapan ABD askerleriydi, ama onları yönlendiren ve teşvik edenlerin paralı askerler olduğu ortaya çıktı.
       
IRAK SAVAŞI NASIL ÖZELLEŞTİRİLDİ?
       ABD Savunma Bakanı Rumsfeld, orduyu küçültüp daha ölümcül bir yapıya kavuşturmak istiyordu. Rumsfeld’in bu politikası 1990’larda hayata geçirildi. Soğuk savaşın sona ermesiyle 2.1 milyon olan asker sayısı 1.4 milyona düşürüldü. Özel askeri şirketlerin rolünün genişletilmesi hamlesiyse 1999’da başladı. Bosna ve Kosova’da barışın sağlanmasında asker açığı ortaya çıkınca, soruna özel askeri şirketlerle çözüm bulundu.
       11 Eylül saldırılarının ardından Bush yönetiminin dünyanın dört bir yanında “teröre karşı savaş” ilan edince kiralık silaha gereksinim büyük ölçüde arttı. Uzun bir süredir ABD ordusunun işlerinin büyük bölümünün özelleştirilmesini savunan Pentagon yetkilileri, bu politikayı hayata geçirmek için ihaleleri özel şirketlere vermeye başladı.
       Pentagona göre, özel askeri şirketler ya da paralı askerler, maliyeti azaltıyor, ordunun sahip olmadığı nitelikler için özel sektörden yararlanmaya imkan sağlıyor ve ordunun temel görevi olan ülkenin korunmasına odaklanmasını sağlıyor. Pentagon, özel sektörün yürüttüğü teknolojik buluşların orduyu yeni tehditlere ve savaşlara daha iyi hazırlayabileceğini de düşünüyordu.
       Aslında paralı askerler, ABD ordusunun tamamıyla yabancısı değil. Özel askeri şirketler ya da bu kurumların çalıştırdığı paralı askerler, orduya lojistik destek sağlamak, techizat alanında yardım etmek, yemek, erzak ve yakıt nakliyatı gibi işleri üstleniyordu. Ama paralı askerlerin bu rolünün değiştiği, hatta neredeyse tamamen boyut değiştirdiği Irak savaşıyla anlaşıldı. Özel askeri şirketler artık orduya ait daha hassas görevleri de üstleniyordu.
       
ABD PARALI ASKERLERE BAĞIMLI OLDU
       

       Irak savaşı, ABD tarihinde Pentagon’un özel güvenlik şirketlerine en çok dayandığı savaş. Özel askeri şirketler ilk olarak teknik eğitim ve istihbarat hizmetleri verilmesi, dil bilimi uzmanları bulunması ve güvenliğin sağlanması gibi hassas işleri üstlendi. Bir sonraki aşamada tehlikeli bölgelerde erzak konvoylarına eskortluk, yeniden imar projeleriyle petrol tesisleri ve boru hatlarının korunması, işgal yönetiminin başkanı Paul Bremer ve diğer üst düzey yetkililerin güvenliğinin sağlanması konusunda sorumluluk aldılar. Şimdilerde işgal kuvvetlerinin 15 bölgesel karargahının güvenliğinden de sorumlular.
       Saldırıların artmasıyla Pentagon’la özel askeri şirketler arasındaki ortaklık da büyüdü. ABD ordusu yeterli askeri istihbarat ve CIA elemanı bulamayınca paralı askerler kullandı. Direniş şiddetlenince özel askeri şirketler operasyonlarda da bilfiil yer almaya başladı. Örneğin, Necef’te Sadr milisleriyle çatışmalara girdiler. Felluce’deyse, geçen yıl bir Amerikan helikopteri düşürüldüğünde, olay yerine ulaşan, bölgeyi abluka altına alan ve arama-kurtarma çalışmalarını yapan paralı askerlerdi. SRA International adlı bir özel askeri şirket, Saddam Hüseyin yönetiminin ürettiği biyolojik ve kimyasal silahları araştırmak için bilimadamı bile temin etti. Ebu Garib cezaevindeki işkence skandalının da ortaya koyduğu gibi paralı askerlerden bazıları, yetkili olmamalarına rağmen sorgulara ve işkencelere katılarak askerleri yönlendirdiler.
       Artık durum öyle bir noktaya geldi ki, çatışmalara katıldıkları için direnişçilerin hedefleri arasında yer alan özel askeri şirketler, güçlerini birleştirme kararı aldı. Washington Post’un haberine göre, saldırıya uğradıklarında işgal güçlerinin yardımını alamayan özel şirketler kendi acil kurtarma ekiplerini ve istihbarat verilerini toplayan kendi özel istihbarat birimlerini oluşturdular, özel komando birlikleri bile kurdular. Bu şirketlerden birinin kendi helikopter filosu var. Bazıları da aşiretlerle ittifak halinde çalışmaya başladı. Böylece dünyanın en büyük özel ordusu oluşmaya başladı.
       
KİMLER PARALI ASKER?
       Birleşmiş Milletler verilerine bakınca paralı askerlerin önemli bir bölümünün Güney Afrikalı olduğu görülüyor; 20 bin paralı askerden 1.500’ü Güney Afrikalı. Güney Afrika’dan sonra en çok paralı asker gönderen ülkelerse ABD ve İngiltere. Bunun dışında Avustralya, Nepal ve Fiji askerleri, Kolombiya ve Cezayir’deki iç savaşlara katılanlar, Çeçen şavaşında yer alan Ruslar, Şili’de General Pinochet diktatörlüğünde eğitim gören askerlerle Fransız ve Belçikalı eski paraşütçüler de Irak’ta özel şirketler için çalışıyor. Uluslararası basına yansıyan bilgiler, yönetimin Iraklılar’a devredileceği 30 Haziran’dan sonra paralı askerlerin sayısının arttırılacağı yönünde.
       Paralı askerlerin maddi koşulları gayet iyi. Özel şirketler yılda 115 bin dolara kadar ücret öneriyor. Irak’taki paralı askerlerin aldıkları günlük ücretse 500 ile 1.500 dolar arasında değişiyor.
       Paralı askerler “işe yarıyor”, ama sorunları da var. Paralı askerlerin istihdamı, ABD ordusunun komuta zincirini bozdu. Paralı askerler komuta ve denetimin geleneksel normlarını karıştırdı. Özel askeri şirketlerin ordu personelini yönetmek için resmi yetkileri olmamasına rağmen pratikte durum bunun tersi. Uzmanlıkları nedeniyle paralı askerler, deneyimsiz askerler üzerinde çok daha fazla etkin oluyorlar.
       Paralı askerler daha önce Bosna, Kosova, Afganistan ve Liberya gibi yerlerde çalıştı. Ama ilk kez Irak’ta böylesine önemli görevlerde ve büyük ölçüde kullanılıyorlar. Bunun nedeni ABD’nin kiralık silah gücünü ön cephede kullanarak silahlı kuvvetlerin yükünü hafifletmeye çalışması. Pentagon asker sayısı yetmeyince özel askeri şirketlerden daha fazla eleman istedi. Bu ihtiyaca cevap vermek isteyen şirketler başvuran herkesi, doğru dürüst araştırmadan Irak’a göndermeye başladı. Başlangıçta paralı askerler eskiden özel operasyon güçleri olarak görev yapanlardan oluşuyordu. Ama iş öyle bir hale geldi ki, kamyon veya taksi şoförleriyle aşçılar bile paralı asker olarak kendilerini Irak’ta buldu.
       
PARALI ASKERLERİN HUKUKİ DURUMLARI
       ABD resmi verilerine göre, özel askeri şirketlerin performansı ciddi bir şekilde takip ediliyor. Peki, o zaman sorun nereden kaynaklanıyor? Sorun, bu şirketleri kiralayan hükümet kurumlarında. Amerikan ordusunun tâbi olduğu “sıkı” kurallar özel şirketler için geçerli değil.
       Ebu Garib’teki işkence skandalı da bunu ortaya koydu ve dikkatleri bu şirketlerin hukuki konumlarına çekti. Irak’taki işgal kuvvetleri, kendileri için çalışan paralı askerleri Irak yasalarından muaf tuttu. ABD ordusundaki adalet mekanizmaları da paralı askerler için geçerli değil. Sivillere karşı kötü muamele ve insan hakları ihlallerinde ne tür cezalar aldıkları bilinmiyor. Paralı askerlere hangi kuralların uygulandığı bilinmiyor. Uluslararası yasalara uymuyorlar. Birleşik Devletler yasaları da bunları bağlamıyor, zira büyük bir bölümü ABD’li değil.
       Özel ordu konusunda uzman olan Peter W. Singer, “Yaşamlar, askerlerle sivillerin refahı, insan hakları herşey tehdit altında” diyor. Sorunlar ilk olarak Irak’ta görülmedi. Örneğin Bosna’da görev yapan Dyncorp adlı özel askeri şirkete bağlı çalışanların, kadınları ve genç kızları fuhuşa teşvik ettikleri iddiaları ortaya atıldı. İddiaların doğrulanması üzerine olaya karışan paralı askerlerin işlerine son verildi. Bu olaydan sonra Amerikan Kongresi, yabancı ülkelerde orduya bağlı sivillerin işledikleri suçlar nedeniyle yargılanmalarını öngören bir yasayı kabul etti. Ama bu yasanın etkin bir şekilde uygulandığını söylemek zor. Dyncorp hala Amerikan ihalelerine katılabiliyor.
       
ÖZEL ŞİRKETLER DE DÜZENLEME İSTİYOR
       Yaşanan ve giderek artan sorunlar özel askeri şirketleri de harekete geçirdi. Şimdiye kadar kendi belirledikleri kurallara göre çalışan şirketler, bu işin kurallarının yazılmasını istemeye başlayınca işgal güçleri, kuralları oluşturmaya başladı. Şirketlerin kuralların belirlenmesini istemesinin nedenlerinden biri, küçük ve deneyimsiz şirketlerin de piyasaya girerek yol açtıkları kaosun giderilmesi. Belirlenen bu yeni kurallara göre, tüm şirketlerin Irak İçişleri Bakanlığı’nca kayıtları yapılacak, ayrıca ayrıntılı bir şekilde incelenecekler.
       Bunun dışında şirketlerin bir süredir dile getirdiği saldırıya uğrayan personeline yardım ulaştırılmaması ve yeterli silah güçlerinin olmaması gibi bazı sorunları da dikkate alındı. Şirketler direnişçilerin hedefi olmaya başlayan personeline daha ağır silah taşıma hakkı verilmesini istiyor. New York Times gazetesinin yazdığına göre, bu şirketlere tutuklama yaparken ya da müşterilerini veya kendilerini korurken, saldırıya uğramaları halinde ölümcül güç kullanma izni verilecek.
       Yalnız, yeni düzenlemeler yeni tehlikeleri gündeme getiriyor. Yeni düzenlemelerle ordu ile paralı askerler arasındaki çizgi giderek silikleşiyor. Şirketlere daha ağır silahlar taşıma izni verilmesiyle bu bulanık çizgi iyice ortadan kalkacak. Bu durum istihbaratçılarla ordunun işine yarayacak. Böylece paralı askerler, ordu veya CIA’in kirli işlerinde kullanılabilecek. Paralı askerler, asker ve istihbarat yetkilileri için “teröre yönelik küresel savaşta” çok çekici bir silaha dönüşüyor. “Terörle savaş”ın gölgelerde verilen ve hukuki kuralların dikkate alınmadığı bir savaş olduğu düşünülürse, kriz anında kiralık silahlar harekete geçirilebilir ve amaca ulaşıldıktan sonra dağıtılabilir.
       
ÖZEL ASKERİ ŞİRKETLER GÜÇLENİYOR
       Bush yönetiminin özel askeri şirketleri tercih etmesinin nedenlerinden biri de maliyet. Paralı asker kullanmanın en önemli avantajı savaşın gerçek maliyetini gizlemesi. Onların verdiği kayıplar resmi rakamlar arasında sayılmıyor. Irak’ta tam olarak kaç paralı askerin öldürüldüğü bilinmiyor. Dünyanın dört bir yanında faaliyet özel şirketlerin kayıplarına gelince, 2001 ve 2002’de 10 ölü, 843 yaralı kayda geçirildi. 2003’ün başından beri ise 94 ölü, bin 164 yaralı olduğu açıklandı.
       Pentagon’un konuşmama isteğini kabul eden şirket yöneticileri, paralı askerlerin görevleri ve elde edilen karla ilgili Kongre’ye ve kamuoyuna bilgi vermiyor. Buradan elde ettikleri nüfuzu daha da arttımak isteyen özel şirketler, politik kampanyalara da muazzam paralar akıtıyor ve güçlü bir lobi oluşturmaya çalışıyorlar. Şirketlerle politikacılar arasındaki yakın bağlantılar, savaştan para kazanan bu yöneticilerin Washington’a daha şahin bir dış politika izlenmesi için baskı yapmaya teşvik ediyor onları. Özel askeri şirketler güçlendikçe ve büyüdükçe Pentagon ve Kongre’deki etkinlikleri de artıyor, neredeyse askeri politikaları belirleyecek bir güce ulaştılar. Washington’da çatışmaları yaymayı amaçlayan mültimilyar dolarlık güçlü bir sektör oluştu. Uzmanlar da son 10 yılda özel askeri şirketlerin denetlenmeden büyüdüğüne ve Amerikan ordusunun kontrolü dışında bağımsız bir güce dönüşmeye başladığına dikkati çekiyor.
       Tüm dünyada, özel askeri şirketler, hükümet ihalelerinden yılda 100 milyar dolar kazanıyor. ABD savunma bütçesi bu yıl yaklaşık 380 milyar dolar ve buna acil harcamalar dahil değil. Bu rakamın 400 milyar doları aşması bekleniyor. Rumsfeld’in Kongre’ye sunduğu belgelere göre, Irak’taki özel güvenlik ihalelerinde en büyük pay İngiliz şirketlerinin. İngiliz Janusian güvenlik şirketinin direktörü David Claridge, İngiliz şirketlerinin işgalin ilk yılında yaklaşık bir milyar pound kazandığını açıkladı. Böylece özel güvenlik şirketleri İngiltere’nin Irak’a en büyük ihracat ürünü oldu. Sadece Dışişleri Bakanlığı’yla Uluslararası Kalkınma Departmanı, İngiliz memurları korumak için özel korumalara, güvenlik danışmanlarına ve silahlı eskortlara şimdiye kadar 24 milyon pound ödedi.
       Ebu Garib’deki işkence skandalı sadece ABD’nin riyakarlığını ve işgalin iğrençliğini önümüze sermedi. Aynı zamanda özel askeri şirketlerin rollerinin inanılmaz ölçüde arttığını, bu çerçevede önemli bir güç olduklarını da ortaya koydu. Savaşın para kazanılacak bir sektör haline gelmesi, zaten kaotik bir yere dönüşen dünyanın gelecekte daha da kötü bir yer olabileceğini düşündürüyor.
       
 
       
    TOP5 İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları