|
Ben bu şampiyonada en çok, ev sahibi Portekizin hocası Scolarinin ne yapacağını merak ediyorum. Dünya Şampiyonu olurkenki başarısını Brezilya bu... Maçlara hocasız çıksa ne yazar? deyip geçecek kadar küçümseyenlerden olmasam da, sambacıların benchine oturmakla samvar bir avantajın da üzerine oturduğunu kabul ediyorum. Ama bu kez, 40 yıllık tarihi boyunca bu şampiyonada final oynamaya dahi hak kazanamamış bir ülkenin başında. Bir ara Şenol Güneşten boşalan yere de adı geçen Luiz Felipe Scolarinin World Soccera verdiği röportajı görünce buraya aktarmadan edemedim. Portekizli futbolcular hakkındaki ilk izleniminiz ne oldu? Portekizli oyuncular 2002 Dünya Kupasından sonra adeta depresyona girmişlerdi. Bu ruhsal çöküntünün ortadan kalkması takım için verdiğim önceliklerin başında geliyordu ve bu konuda psikoloğumuzun önemi çok büyüktü. Böyle durumlarda futbolculara doğru şeyleri doğru zamanda ve doğru şekilde söylemeniz çok önemlidir. Harika oyuncularım var ve onların harika futbol oynamalarını arzu ediyorum. Dünya Şampiyonunun hocası olduğunuz için sizden çok fazla şey bekleniyor olması üzerinizde baskı oluşturuyor mu? Kesinlikle hayır. Brezilya ile Kore ve Japonyaya gittik, oynadık ve kazandık. O kadar. O geride kaldı. O görevim tamamlandı. Ondan kaynaklanan ilave bir baskı yok çünkü bu yepyeni bir görev. Brezilya Ulusal Takımının başına geçmeden önce de küçük bir kulüp takımını şampiyon yapmıştım. Onu da unutamam ama o bir sonraki görevim konusunda beni strese sokmadı. Sizce bu şampiyonanın favorileri kimler? Bence 10 takım çok kuvvetli. Şampiyon bunlardan biri olur. Belki Fransa veya İspanya veya İtalya veya Almanya veya her kimse... Biz Portekiz olarak rakiplerimizin gücüne saygılıyız ama onlardan asla korkmuyoruz. Geçmişte şöyle bir durum olurdu: Portekiz, rakip ceza sahasına kadar harikalar yaratarak gelirdi ama gol atamazdı. Bunun üstesinden gelebilecek misiniz? Umarım bu turnuvadan sonra bu yazgı değişmiş olur. Zaten bunun için çok çalışıyoruz. Aksi takdirde finallerde başarılı olamayız. Luis Figonun Real Madridde yaptıklarını görüyorsunuz; harikalar yaratıyor çünkü aynı zamanda kalpten oynuyor. Rui Costa da, Milanda sezonun ortasına kadar kalbiyle ve canla başla oynuyordu. Milli takımda da oyuncularımdan bunu bekliyorum. Mesela Deco... Onun kalbiyle oynaması için ona bir şey verilemez; onun stili zaten öyle... Ulusal başarıya da bu şekilde ulaşacağız. Rakip takımların oyuncuları içinden en çok hayranlık duyduklarınız hangileri? Bu zor bir soru. Belki Almanyadan Michael Ballack, İtalyadan Paolo Maldini. Evet Maldininin oynamak istemiyorum dediğini biliyorum; bence bir mahsuru yok! İlla genç birilerini saymam gerekirse; İspanyadan Raul ve Fernando Torres, İtalyadan Antonio Cassano, İngiltereden Rooney ve Owen, Hollandadan Snejder ile Van der Vaartı sayabilirim. Kendi tarzınızı nasıl tarif ederdiniz? Çok fazla bilimsel olmayan, iyi bir organizatör... Mümkün olduğu kadar basit ve oyuncularımla dost olmaya gayret ediyorum. Bence futbol çok basit bir oyun o yüzden de oyuncularımın futbolu bir bilim dalı gibi algılamalarını beklemem. Amerikan futbolu değil ki bu, 33 ayrı oyun öğretesiniz. 1-2-3... İşte o kadar. Futbol da ya kazanırsın ya berabere kalırsın ya da yenilirsin. Başka öğrenecek ne var ki? Sizin oyuncularınıza oyun içinde rol yapmalarını, galipken vakit geçirmelerini öğütlediğinize dair bir ününüz var; bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bunları yapmayan hoca var mı? Ben sadece gizlemiyorum; hele mikrofon burnuma uzatıldığında başka biriymiş gibi davranmaya hiç çalışmıyorum. Ben neysem öyle görünüyorum, o yüzden de bunlar benimle birlikte anılıyor, diğer hocalarla değil. Bir maç için kaç tür hazırlık yaparsınız? Her maç öncesinde, rakibin mümkün olduğu kadar çok özelliğini mutlaka öğrenmeye çalışırım. Ancak maçtan önce bu bildiklerimin tümünü oyuncularımla paylaşmam. Her maç için mutlaka 2 veya 3 alternatif oyun planım vardır. Bir tanesinin işe yaramadığını gördüğümde hemen diğer alternatife geçmeye çalışırım. Brezilyadan sonra Kuveytte çalıştınız; şimdi de Portekiz... Kolay adapte olabiliyor musunuz? En büyük fark, yeni geldiğiniz ülkenin bazı özelliklerini tam bilmiyor oluşunuzdan kaynaklanıyor. İklim, yemek çeşitleri, kültür gibi... Ancak yaptığım iş açısından sahaya çıkınca bu iş her yerde aynı. Zaman alan şey ise takımdaki atletlerle, üstün kişilikte olanların özelliklerini bulup ortaya çıkarmak ve herkesten en uygun yerde yararlanabilmek. Oyuncuları kişilik özellikleriyle de tanımak çok önemli. Bunlardan sonra da o ülkenin kültürünü, kulüplerini ve resmi makamlarını öğrenmeye çabalıyorum. Sizi Portekiz takımında en çok ne şaşırttı? İnanır mısınız, hiçbir şey. Aksine, ben bazı oyuncuları çok şaşırttım. Oyuncuların kimisi beklediğim gibi davranıyordu kimisi ise pek değil. Bu noktada psikoloğumuz Regina Brandao devreye giriyordu. Herkesin profilini detaylıca çıkartmış olması işimi çok kolaylaştırdı. Neden? Değişik davranış biçimleri... Ben Latin Amerikalıyım ve antrenmanların neşe içinde geçmesini espri yapılmasını severim; futbolcularımın mutlu olduğunu görmek isterim. Burada futbolcuların yüzleri asık. Oysa Brezilyada böyle alışmadım. Deplasmanlara giderken otobüslerde mutlaka müzik çalar. Futbolcular maça çıkacakları için çok mutludurlar çünkü orada, sahada kabiliyetlerini sergileme fırsatı bulacaklarını düşünürler. Bunun aksi, futbolcuyu strese sokmaktan başka bir şeye yaramaz zaten. Burada her maç çok ciddiye alınıyor; beni de ciddileştirdiler. Daha doğrusu neşe ile ciddiyeti biraz dengeledim. Ayrıca Brezilyada futbolcular dini inançlarını dışa özgürce vururlar; burada ise oyuncular bunu mümkün olduğunca gizli tutmayı yeğliyorlar. Tamam, Portekizde hemen hemen tüm oyuncular Katolik, Brezilyada ise neredeyse bir düzine din var... Ama buradaki oyuncuları da dini inançlarını rahat sergileme konusunda cesaretlendirmeye çalıştım. Maçlardan önce ya da devre aralarında ayinler, dini törenler düzenledik demiyorum ama insanın kendini huzurlu ve rahat hissetme biçimi neyse onu saklamamalı diye düşünüyorum. Bu gibi detaylar başarıya giden yolda önemli. İngilterenin futboldaki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bence Sven Goran Eriksson müthiş bir iş beceriyor. İngilterenin oyun stilini değiştirdi. Herkes İngilizlerin kanatlardan ya da ortadan uzun pasla gole gittiğini bilirdi. Oysa o şimdi daha komple bir oyun tarzı deniyor. Hatta biraz daha Latin Amerikan tarzı futbol oynatıyor. Ya Hollanda? Hollandanın ne zaman ne yapacağı pek belli olmuyor. Bazen oynadıkları mükemmel oyun karşısında ağzınız açık kalabiliyor bazen de neden bilinmez asıl gayeyi, kazanmayı bir kenara bırakacak kadar kendilerini kaybedebiliyorlar. Bunun sebebini pek bilemiyorum. Belki de medyadır sorumlusu; yeterince yardımcı olmuyorlardır. Buna benzer bir durumu ben de Brezilyada yaşadım. Beni de güzel futbol oynatmıyorum diye çok eleştiriyorlardı ama ne medyayı, ne Peleyi, ne de bu konuda yapıcı olmayan herhangi birisini pek takmadım, bana sokulmalarına pek müsaade etmedim. Çünkü ana amaç kazanmak, güzel oynamak değil. Ben futbol antrenörlüğünü bir işadamlığı gibi algılıyorum. Eskiden yani futbol bu kadar profesyonel olmadan evvel bu mevkide olsaydım belki ben de güzel futbola öncelik verirdim ama bugün öyle değil. Bugün futbol bir iş kolu. Galatasarayla temas halinde olduğunuz söyleniyor, gerçeklik payı nedir? Kulüpler, ulusal takımlar... Hepsine aynı şeyi söylüyorum. Şu anda Portekiz takımının başındayım ve Euro 2004ün sonuna kadar sözleşmem var. Sonrası ne getirir bilemem. Ancak sözleşme süresinin sonuna gelindiğinde ailemle birlikte oturup geleceğimizi planlayacağız. O zamana kadar yapacak işim belli. .................. Hazır bu yazıyı Scolariyle yapılan bir söyleşiye ayırdık; ilginç bulduğum ve ulusal takım hocalarıyla ilgili başka bir notu da size aktarmış olayım: Euro 2000de yer alan 16 takımdan 15inin (Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, İtalya, Norveç, Portekiz, Romanya, Slovenya, İspanya, Türkiye ve Yugoslavya) başındaki hocaların görevlerine son verildiğini biliyor muydunuz? Euro 2004e kadar geçen 4 yıllık sürede sadece İsveçin başındaki co-coachlar Tommy Soderberg ve Lars Lagerback yerinde kalabilmiş. | ||||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||