Home page

Haber Menüsü


Mail atmak için lütfen resmin üzerine tıklayın...
 
3 adım atlama rekortmeni Ayşegül Baklacı
 
Ayşegül Baklacı 1977 Beykoz doğumlu ve 10 yaşından beri atletizm yapıyor. ENKA Spor Kulübü’ne bağlı ve 1997’den beri de milli takım adına yarışıyor. En iyi derecesi 13.69.
 
Beyzah Alabay
NTV-MSNBC
 
12 Aralık 2003—  2004 Yaz Olimpiyatlarına çok az bir zaman kaldı. Olimpiyatların ana branşı atletizmde Türkiye adına ilk madalyayı kazanarak tarihe geçen isim, Ruhi Sarıalp. Onun gibi madalya şansı arayan ve olimpiyatlarda ülkemizi temsil edecek sporcular da tüm güçleriyle kendi branşlarının barajlarını geçmeye çalışıyor. Bu haftaki sporcumuz da bir üç adım atlama rekortmeni, Ayşegül Baklacı.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Ayşegül Baklacı 1977 Beykoz doğumlu ve 10 yaşından beri atletizm yapıyor. Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu mezunu. ENKA Spor Kulübü’ne bağlı ve 1997’den beri de milli takım adına yarışıyor. En iyi derecesi 13.69(Rüzgar yardımıyla Girit’te elde ettiği 13.80’i saymazsak..)
       Beyzah Alabay: Ayşegül Baklacı’nın atletizm serüveni nasıl başladı?
       Ayşegül Baklacı:
Türkiye’de atletizme başlamayanların yüzde 90’ı önce uzun mesafe koşu yapıyor. Ben de kros koşarak başladım; ama zamanla farklı alanlara yönelebileceğimi anladım. 14-15 yaş civarında branşlaşmalar başlar, ben de ilk zamanlarda 100 metre engelli koşuyor ve yüksek atlıyordum. 1996’ya kadar yüksek atlama branşında yarıştım; ama çok başarılı değildim.
       Antrenörümü değiştirip şimdiki antrenörümle çalışmaya başladım ve üç adım atlamada daha başarılı olduğumu fark ettik. En iyi olmak için üç adım atlamayı seçtim ve şimdiye kadar bu branşta başarılı olduysam, antrenörümün beni doğru yönlendirmiş olmasına borçluyum.
       
       
En iyi olmak da, en iyi olarak kalmak da oldukça zordur. Bunun için neler yapıyorsun?
       
Atletizm, çok fazla disiplin gerektiren bir spor dalı. Siz ona ne kadar bağlı olsanız da, düzenli antrenman yapmadığınız ya da beslenmenize dikkat etmediğiniz takdirde, çok çabuk ihanet eder. Performans çok çabuk düşer. Bu nedenle mümkün olduğu kadar düzenli çalışıyor ve beslenmeme dikkat ediyorum.
       
       Bir atletin beslenme programı nasıldır, ne yer, ne içer?
       
Uzun mesafe koşanların herhangi bir yemeği kısıtlaması gibi bir durum söz konusu değil; çünkü onlar ne yerse yakıyor. Ama bir atlayıcının, bir sprinterin ne yediğine çok dikkat etmesi gerekir. Özellikle atlama branşlarında yarışan sporcuların mümkün olan en hafif kiloda olması lazım. 365 gün diyet halindeyiz. Salata, ızgara balık ve tavuk, az miktarda karbonhidrat ve meyve yiyoruz, bol bol da su içiyoruz. Bunlara uymazsak yaptığımız tüm çalışma boşa gidebilir.
       
       Atletizme çok erken yaşta başlamanda ailenin rolü nedir?
       
Ailem bana çok destek oldu. Ağabeyim de sporcu. Türkiye’de maalesef, okula giden çocuk başka bir aktiviteye katılırsa derslerinde başarısız olur, diye bir kanı var. Bence tam tersi; çünkü böylece çocuk bir program dahilinde yaşıyor ve hayatı düzene giriyor. Spor sayesinde bir takım yetenek ve becerilerini fark ediyor, sosyalleşiyor ve kendine güven duymaya başlıyor. Her aile çocuğunun düzenli bir hayatı olmasını ister. Benim ailem de böyle düşünmüş olacak ki, beni desteklemiş.
       
       Bir internet siten var: “www.ucadım.sampiyonu.com”. Bu fikir kime aitti ve bu site nasıl hazırlandı?
       
Site benim fikrimdi. Uluslararası alanda bir çok başarılı sporcunun kendi sitesi var. Biyografileri, yarışları, dereceleri ve kendi hakkında bir çok bilgi mevcut. İnsanlar bir adrese girerek hepsine ulaşabiliyorlar; ama bizim sporcularımızın böyle bir girişimleri olmamış. Ben de öncü olmak istedim ve bu siteyi hazırladık. Her sporcu benim gibi bir site oluştursa, kendi ve dereceleri hakkındaki bilgiler yer alsa, bir spor bilgi tabanı oluşur, diye düşünüyorum.
       
       Ayşegül Baklacı’ nın bir günü nasıl geçiyor?
       
Gün içinde 4-6 saat arası antrenman yapıyorum. Milli takım kampının olduğu zamanlarda kampta vakit geçiriyoruz. Antrenmanımız yoksa, kitap okuyorum ve bilgisayar başında vakit geçiriyorum. Yapılan antrenmanlardan verim alabilmek için dinlenmek şart, bu nedenle iyice dinlenmeye çalışıyorum.
       
       Antrenmanlar nerede yapılıyor? Türkiye’de sporcuların yetişmesi için yeterli atletizm salonu var mı?
       
Kış döneminde atletizmin teknik branşıyla ilgilenen ve uzun mesafe koşmayan kesimi kış antrenmanları yapar; ama salon sıkıntısı çektiğimiz için atletler çok olumsuz şartlarda çalışıyor. İzmir’de ve Ankara’da küçük salonlar var; ama ne yazık ki, olimpiyatlara aday kent olan İstanbul’da çalışabileceğimiz bir salon yok. Oysa ki kış antrenmanları çok önemlidir. Ne kadar iyi geçerse, yazın gösterilen performans da o kadar iyi olur.
       
       1997’den beri milli takımdasın. Milli takım sporcuları nasıl seçiliyor?
       
Federasyonun sezon içi programında yer alan Türkiye Şampiyonaları, federasyon deneme müsabakaları, 3-4 kademeden oluşan kulüpler arası lig yarışlarında ortaya çıkan dereceler değerlendiriliyor. Federasyonun teknik komitesi var. Atlamalardan, sprint ve engelli koşulardan, uzun mesafelerden, atma branşlarından, yürüyüş ve çoklu branşlardan sorumlu kişiler var. Bu 4-5 kişi, federasyonun faaliyet programında yer alan sporcuların değerlendirmesini yapıp en iyi takım ortaya çıkabilecek şekilde o sporcuları seçiyor.
       
       Milli takım kampları ne zaman ve nerelerde yapılıyor?
       
Sidney Olimpiyatları’ndan sonra göreve gelen federasyon başkanımız Mehmet Yurdadön ve ekibi hemen hemen her ay hazırlık kampı adı altında, milli takım sporcularına ve aday sporculara 20-25 günlük kamp imkanı sağlıyor. Ferdi branşlar olduğu için, sporcu nerde isterse, hangi ilde yaşıyorsa orada kamp yapılabiliyor.
       
       Milli takım 2004 yılındaki olimpiyatlara kaç kişilik bir kadroyla gidiyor?
       Kesin sayı belli değil. Olimpiyat oyunları Ağustos sonunda olacak. Atletizm için katılım barajlarını son geçme tarihi 9 Ağustos. O tarihe kadar yapılmış olan dereceler dikkate alınacak. Şu anda baraj geçerek gitmeyi garantilemiş 5 sporcu var. Ben de 14 metrelik barajı geçersem, gideceğim. Bu sayı 15’e çıkabilir, 11’de de kalabilir; ama bence Atletizm Federasyonu’nun kuruluşundan beri en geniş kadrolu katılım gerçekleşecek.
       
       Türk atletlerini olimpiyatlarda iddialı görüyor musun?
       
Türk atletleri arasında şu anda en önemli isim Süreyya Ayhan. Onun madalya getirmesi garanti gibi. Elvan da madalya olmasa bile finallerde madalyaya yakın koşacak bir atlet. Çekiç atma ve yüksek atlama branşlarında da iddialı isimler var. Bence en başarılı sezonumuzu geçireceğiz.
       
       En yakın organizasyon Balkan Şampiyonası galiba?
       
Evet, en yakın uluslararası organizasyon Şubat ayında Atina’da yapılacak olan Balkan Salon Şampiyonası. Bu şampiyona için salon yarışmaları içinde en önemli müsabakalardan biri. 19-20 Haziran tarihlerinde ise, İstanbul Olimpiyat Stadı’nda Avrupa Milletler Kupası 1. Lig yarışmaları var. Bu yarışma milli takım için çok önemli. Atletizm alanında Avrupa’nın en önemli ülkelerinden sekizi bu ligde mücadele edecek. Hedefimiz, milli takım olarak ligde kalmak. Çok zorlu yarışlar bizi bekliyor; çünkü rakiplerimiz çok güçlü. Desteğe ihtiyacımız var. Tüm sporseverleri Olimpiyat Stadı’na bekliyoruz. Onların desteğiyle ligde kalmak istiyoruz.
       
       Dünya çapında örnek aldığın ve başarılarını takip ettiğin sporcular var mı?
       
Atletizmin her branşındaki sporcuları mümkün olduğunca takip ediyorum; ama tabii ki her sporcunun kendi branşında onun gibi olmak istediği biri vardır. Ben de Jonathan Edwards’ı örnek alıyorum. Bence üç adım atlamanın gelmiş geçmiş en iyi sporcusu.
       
       Sponsorlardan destek alıyor musun?
       
Resmi bir sponsorum yok. Atletizmde zaten çok az sayıda sporcunun sponsoru var. Futbol, voleybol ve basketbol haricindeki sporlar maalesef hala amatör olarak görüldüğü için çok da bir şey beklemiyorum.
       
       Aktif spor yaşantısında rekorlar, şampiyonluklar bir yere kadar. Sonrası için neler var aklında?
       
Atletizmden ancak bedenen kopabilirim. Atletizmi hayatımdan çıkarmam mümkün değil. Aldığım eğitim doğrultusunda sporcu da yetiştirebilirim; ama ben idari alanda bir şeyler yapmak istiyorum. Şu anda yaşadığımız zorlukları ve çektiğimiz sıkıntıları benim idarecilik dönemimde genç atletlerin çekmemesi en büyük idealim. Hatalar ne kadar çabuk düzeltilirse, o kadar çabuk ve istikrarlı başarılar elde ederiz.
       Ayşegül Baklacı ve olimpiyat barajını geçmek için çalışan tüm atletlere başarılar. Umarım 2004 yılından itibaren manşetler, Türk atletlerin başarı haberleriyle süslenir.
       

       ** Beyzah Alabay’ın sunduğu “Sesini Duyamadıklarımız” programını, her Cumartesi, saat 14.00’te Best Fm’de dinleyebilirsiniz.
 
 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları
Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın
Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları