| | | | Hiç merak etmeyin, Susurluk’u, örtülü ödeneği, Libya’da Kaddafi’den yediğimiz fırçayı unutan bu Yüce Millet 17 Ağustos’u da unutur, ve yine şen şakrak yoluna devam eder. Geçen gün uluslararası basından bir arkadaş aradı (ehemmm ve ekran başında hafif bir kasılma) bu deprem hakkında naçiz fikrime danışmak gereğini duymuş (zaten bu günlerde herkes böyle yapıyor, Atila Yeşilada’ya danışmadan yazı yazılır mı, ayol).
Yabancı arkadaş “inanılmayacak kadar çabuk toparlandınız” diyor. Tabii, istatistiklere göre öyle oldu. Sigortası olan, vergi ödeyen, evi tapulu olana devlet-sistem az çok yardım, etti, elinden tutup üstünü silkeledi. Ama, Sakarya’da, Yalova’da, İzmit’te kayıt dışı ekonomi öldü, ve bir daha toparlanmayacak, çünkü zaten uçurumun kenarında dişleri ile tutunuyordu hayata, ilk sarsıntıda gitti. Ruhuna fatiha, ve yolumuza devam.
BORSA’DA KARLAR VE BEKLENEN SONUÇ
Evet, Borsa’da yarı yıl karları bir-iki şirket dışında açıklandı. Finans dışı şirketler toplamda bomba gibi, satışlar reel bazda yüzde 40’larda, karlar ise yüzde 20’lerde artmış. Bankalar, malum Türkiye’nin içinde bulunduğu değişim sürecinin mecburi kurbanları, kötü açıkladılar.
Ve.. benim tahmin ettiğim oldu. Bir gün çıktık, ardından güm çakıldı yine endeks. Bu noktada artık Borsa niye düşer, bonolar niye atak yapmaz, bu bizim gibi hayata “temel ekonomik analiz” penceresinden bakan fanileri aşmış bir tartışma. Tefekkürle karşılamak lazım. Ama, iki noktayı ilave etmekte ve saygıdeğer yatırımcı veya yatırımcı adayını uyarmakta fayda var:
1. Hiç bir piyasa uzun süre politik-ekonomik gelişmelerden soyutlanmış olarak hareket edemez.
2. Herkes Mersin’e giderken Tersin’e gitmekte ciddi fayda vardı.
ŞU BÜYÜME OLAYI
Tabii, yarı yıl sonuçları açıklanınca ekonomideki gidişat konusunda bazı bulgulara da eriştik. Bunlardan en önemlisi Tüpraş hakkında. Malum, anektodal olarak Türkiye haldur-huldur büyüyor gibi görünüyor, ama sınai üretim verilerine bakıyorsunuz, topu topu %3.5 civarında büyümüşüz. Ne iş? Hepimiz bu çelişkiyi Tüpraş’ın İzmit rafinerisinde tam kapasite çalışmamasına bağladık.
Bu PORTAL’da, ve binlerce köşe yazısnnda ekonominin aslında yüzde 6-7 büyüdüğü, ama Tüpraş’da hasar olduğu için bunun verilere yansımadığı yazıldı. Hatta, bazı değerli ağabeylerimiz Sn. Zeki Müren dinlerken takılınan o tatlı nostalji içinde, Tüpraş tam kapasiteye dönünce iki basamaklı büyümeye kavuşacağımız konusunda da kehanetlerde bulundular.
Hey….sakın yanlış anlamayın ha, ben Lord Keynes’le büyüdüm, “General Theory’i” hala yastığımın altında saklarım ve büyüme denince yüzüm güler. Ama, bu sene büyüme senesi değil. Ayrıca o kadar da hızlı büyümüyoruz. Tüpraş, halen yüzde 85 kapasite ile çalışıyor, ama ufak bir sorunu var: Bu otogaz olayı yüzünden üstünüze afiyet benzin satamıyor. Yani, Tüpraş, tam gaz çalışmaya başladığında da sınaı üretimin pek hızlanmadığını göreceğiz. Yine tüm yazılanların aksine, beyaz eşya satışlarında da ciddi bir yavaşlama var Haziran’da.
Ha…bir de gübre tüketim verilerine bakın, tarımsal fiyatların Eylül’de de canlanmayacağını göreceksiniz. Bence bu ekonomiyi durdurmak için ek tedbire pek ihtiyaç yok. Gelecek sene bu zaman, KORKARIM, bu ekonomiyi nasıl canlandıracağız tartışmasının başlaması daha olası. Herkese geçmiş olsun. | |
Emine Uşaklıgil
