 |
|
|||||
 |   |  |  | ||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Hattın, tanker sayısında bir azalma olduğu için durdurulduğunu ifade eden Güler, şöyle konuştu: “Hatlar normal haliyle çalışır vaziyette ve içinde de petrol var. Ancak sevkiyat azaldığı için, biz de bunu düşürdük. Saatte 5 bin 500 metreküptü normal hali. Birara bu saatte 3 bin metreküpe düştü. Şu anda tanker sayısında bir azalma olduğu için, 23 Mart itibariyle geçici olarak durdurduk. Daha evvelden de birkaç saatlik bir duruş vardı, trafolardan oluşan bir arızadan dolayı. O da geçti şu anda, bir problem yok.” “Tanker sayısındaki azalmayı neye bağlıyor sunuz” sorusuna karşılık Bakan Güler, azalmanın bölgedeki sıcak atmosferden dolayı olduğunu düşündüğünü söyledi. “ABD’nin Irak’a yaptığı harekat, (bölgedeki enerji kaynaklarını kontrol altında tutulması için yapılıyor) deniliyor. Onun karşılığında ise (ABD’nin ihtiyacı yoktu, ABD parasını bastırıp alabilirdi petrolü) deniliyor. Siz bakanlık olarak nasıl görüyorsunuz” şeklindeki soru üzerine Bakan Güler, şunları söyledi: “Bizim de kanaatimiz, sizin de bahsettiğiniz şekilde. Kendi stokları da var ABD’nin. Aslında onu kullanmayı pek düşünmüyor anladığımız kadarıyla, bu benim şahsi görüşüm. Ama tabiiki Irak bölgesi, doğrudan doğruya hem petrol açısından hem doğalgaz açısından çok zengin ve işletmesi de kolay...Dolayısıyla daha ucuz maliyetli bir kaynak olarak düşünülebilir. Ama onun da dışında, tabiiki ABD’nin başka düşünceleri de olabilir. Irak’ı sadece bu haliyle almamak lazım, ama ana sorun enerji tabiiki.” BAKÜ-CEYHAN TİFLİS’E DEVAM Güler, “Son gelişmeler Bakü-Tiflis-Ceyhan’ı menfi olarak etkiler mi?” şeklindeki soruyu yanıtlarken de, söz konusu projenin etkilenmeyeceğini düşündüklerini belirterek, devamla şöyle dedi: “Çünkü bu projenin içinde BP var, aynı zamanda Amerikalılar var. Dolayısıyla Irak meselesindeki ana öktürlerden ikisi olar ve bizlerle de çok yakın ilişkileri var. Bu projeyi günü gününe takip ediyoruz, milli bir proje bizim açımızdan. Onlar da çok sıkı takip ediyorlar. Dolayısıyla çok stratejik bir proje ve uzun vadeli bir proje. Ben günlük olaylardan veya kısa konjoktürel olaylardan etkileneceğini zannetmiyorum...” Yerli kaynak olan kömürü harekete geçirmek istediklerinin altını çizen Güler, “İstihdam ağırlıklı bir çalışma olduğu için biz buna ağırlık vererek kömür işçilerinin de fazla miktarda çalışmasını sağlayacağız. Hem de dışarıya fazla para vermemiş olacağız” şeklinde konuştu. TÜRKİYE’NİN ENERJİ POLİTİKASI Bir başka soru üzerine Bakan Güler, Türkiye’nin enerji konusunda büyük ölçüde dışa bağımlı olduğunu, enerji sistemini değiştireceklerini kaydetti. Enerji politikalarını beş sütun üzerine oturttuklarını anlatan Bakan Güler, bu sütunun yüzde 25’inin kömür, yüzde 20’sinin nükleer-hidrolik ve doğalgaz, yüzde 15 üzerinin de rüzgar-jeotermal ve güneş enerjisi olduğunu söyledi. Güler, “Bunu eğer bir doğrultu üzerine çizecek olursanız ortalama yüzde 20 yapar” diye konuştu. Türkiye’nin mevcut sisteminin ise birbirine eşit olmayan bir sutün üzerinde üç faktörden meydana geldiğini ifade eden Güler, burada ise doğalgaza yarı yarıya bağımlılık olduğunu kaydetti. Bu sistemdem kurtulmak için düzeltmeler yapmaları gerektiğini belirten Bakan Güler, bununla ilgili politikaları ise büyük ölçüde milli kaynaklara bağlı olarak kurma amacında olduklarını ve konuyla ilgili ciddi çalışmaları olduğunu bildirdi. Bakan Güler, şu anda kömür santrallerinin doğalgaza bağımlılıktan dolayı çalışmadığını anlatırken, “Rüzgar, jeotermal ve güneşe de ayrıca ağırlık vermemiz gerekiyor. Yani bizim normal olarak bakışımız bu. Bunu yaptığımız zaman hem ucuzluk, hem işin emniyeti gerçekleşmiş olacak” diye konuştu. Enerjide en önemli unsurun “sürdürülebilir biçimde temin edilmesi” olduğunu vurgulayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, burada doğalgaza bir karşıtlık bulunmadığını da vurguladı. Yeni vizyonlarının bir tarafında da aramalara olduğunu kaydeden Güler, TPAO’nun 25 adet sondaj makinesine araziye gitme emri verdiğini ve bu makinelerin Türkiye’nin ihtiyacı olan petrol ve doğalgazı arayacağını söyledi. Yerli kaynakları harekete geçirmek için ar-ge faaliyetlerine de ağırlık verdiklerini anlattı. “Fazla doğalgazı ne yapacaksınız?” şeklindeki soru üzerine de Bakan Güler, şunları kaydetti: “Bunun bir kısmını, köprü olduğumuz için Yunanistan üzerinden Avrupa’ya geçirmeyi düşünüyoruz. Bununla ilgili geçen ay Yunanistan’da Selanik’te bir anlaşma imzaladım. Dolayısıyla fazlasını oraya kaydıracağız. Bunun dışında fazla doğalgazı, mümkün olduğunca otomobillere kaydırmayı düşünüyoruz, sıkıştırılmış doğalgaz olarak. Bundan arta kalan enerjiyi de, hidrolik ve kömürle kompanse etmeyi düşünüyoruz. Uzun vadede de rüzgar devreye girecek.” | ||||
| |
|||
  Yumurtalık'tan petrol akışı sürüyor Türkiye'nin 'petrol' endişesi Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
