Yazara mail atmak için resmin üzerine tıklayın.   2002’nin “en”leri...   World Soccer dergisi, son sayısında, futbol dünyasının 2002’deki “EN “lerine yer vermiş. Ayrıca son 20 yılın bu alanlardaki muadillerini hatırlatarak belleklerimizde tatlı bir esintiye yol açmış.   NTV-MSNBC   12 Ocak—  Son yazımın üstünden bir hafta geçti. Bu kez sizlerden ‘çıt’ çıkmadığına göre zorlama şiirim benim gibi sizi de pek sarmamış anlaşılan. Pekalâ, bir daha, yazarsam aşk şiiri yazacağım; onu da bu sayfalara “paste” ettirmem zaten! O halde, bu kez pek laf ebeliği yapmadan direkt konuya gireyim.

		Tayfun Öneş'in tüm yazıları -5- Tayfun Öneş'in tüm yazıları -4- Tayfun Öneş'in tüm yazıları -3- Tayfun Öneş'in tüm yazıları -2- Tayfun Öneş'in tüm yazıları

			World Soccer dergisi, son sayısında, futbol dünyasının 2002’deki “EN “lerine yer vermiş. Ayrıca son 20 yılın bu alanlardaki muadillerini hatırlatarak belleklerimizde tatlı bir esintiye yol açmış. Aynen aktarıyorum.        EN İYİ FUTBOLCU SIRALAMASI - 2002        1) Ronaldo (Real Madrid)        2) Michael Ballack (Bayer Leverkusen)        3) Roberto Carlos (Real Madrid)        4) Zinedine Zidane (Real Madrid)        5) Oliver Kahn (Bayern Münih)        6) Rivaldo (Milan)        7) Raul (Real Madrid) (Yeter gayrı! Real’liler 4 etti!)        8) Thierry Henry (Arsenal)        9) Michael Owen (Liverpool)        10) Ronaldinho (Paris Saint-Germain)        EN İYİ TEKNİK DİREKTÖR - 2002        1) Guus Hiddink (G. Kore)        2) Luiz Felippe Scolari (Brezilya)        3) Arsene Wenger (Arsenal)        4) Klaus Topmoller (Bayer Leverkusen)        5) Rudi Voller (Almanya)        6) Vicente Del Bosque (Real Madrid)        7) Bruce Arena (U.S.A)        8) Şenol Güneş (Hıncal Uluç!)        9) Bruno Metsu (Senegal)        10) Luigi Del Neri (Chievo)        EN İYİ TAKIM - 2002        1) Brezilya        2) Real Madrid (Eh! 4/10 oyuncuyla... Herhalde yani)        3) Arsenal        4) Güney Kore        5) Türkiye (Sefan olsun Türkiyem)        6) Bayer Leverkusen        7) Senegal (Birileri i.mansızca vurmasaydı, belki de daha yukarıda olurlardı)        8) Chievo        9) U.S.A        10) Valencia        Veee... Arşivden hoş hatıralar                SON 20 YILIN EN İYİ OYUNCULARI        1982) Paolo Rossi (Juventus)        1983) Zico (Udinese / Brezilya)        1984) Michel Platini (Juventus / Fransa)        1985) Michel Platini (“Den Den”)        1986) Diego Maradona (Napoli / Arjantin)        1987) Ruud Gullit (Milan / Hollanda)        1988) Marco V. Basten ( “Den Den”)        1989) Ruud Gullit (“Den Den”)        1990) Lothar Matthaus (İnter / B.Almanya)        1991) Jean-Pierre Papin (Marseille)        1992) Marco V. Basten (Milan / Hollanda)        1993) Roberto baggio (Juventus)        1994) Paolo Maldini (Milan)        1995) Vialli (Juventus)        1996) Ronaldo (Barselona / Brezilya)        1997) Ronaldo (Barselona-Inter /Brezilya)        1998) Zinedine Zidane (Juventus / Fransa)        1999) Rivaldo (Barselona / Brezilya)        2000) Luis Figo (Barselona-Real Madrid / Portekiz)        2001) Michael Owen (Liverpool)        2002) Ronaldo (İnter-Real Madrid / Brezilya)                Bir yorum: Yukarıda göreceğiniz gibi, Brezilya pasaportlular listeyi tekellerine almışlar. Arz-ı endam eyledikleri vitrin ise ya İtalya ya da İspanya... Ronaldo “Bir daha oynayamaz” dendikten sonra, sahalara adım atar atmaz listede. Hem de “3. kez” zirvede tek başına. Döndüğü yıla bir Dünya Kupası’nın denk gelmesi ve o kupada ülkesinin şampiyon olması belki de büyük bir şans. Ama o şansı iyi değerlendirdiği için Sezar’ın hakkı Sezar’a; çünkü bu yıl oy kullananların yüzde 26’sı (her dört kişiden en az biri) onun için “O en iyisi” demiş.                SON 20 YILIN EN İYİ TEKNİK ADAMLARI        1982) Enzo Bearzot (İtalya)        1983) Sepp Piontek (Danimarka)        1984) Michel Hidalgo (Fransa)        1985) Tony Venables (Barselona)        1986) Guy Thys (Belçika)        1987) Johan Cruyff (Ajax)        1988) Rinuls Michels (Hollanda-B. Leverkusen)        1989) Arrigo Sacchi (Milan)        1990) F. Beckenbauer (B.Almanya)        1991) Michel Platini (Fransa)        1992) R. Moller Nielsen (Danimarka)        1993) Alex Ferguson (Man. United)        1994) C. Alberto Parreira (Brezilya)        1995) Luis Van Gaal (Ajax)        1996) Berti Vogts (Almanya)        1997) Ottmar Hitzfeld (B.Dortmund)        1998) Arsene Wenger (Arsenal)        1999) Alex Ferguson (Man. United)        2000) Dino Zoff (İtalya)        2001) Gerard Houllier Liverpool)        2002) Guus Hiddink (G. Kore)        Bir yorum: Bu listeye girmeye hak kazanmış isimlerin üçüne, Piontek, Parreira ve Hiddink’e takım teslim etmiş bir ülkenin futbolseveri olarak sevinmek de, “onların kıymetini bilebildik mi?” sorusunu sorarak, durduk yerde huzursuz olmak da sizin elinizde.                SON 20 YILIN EN İYİ TAKIMLARI        1982) Brezilya        1983) Hamburg        1984) Fransa        1985) Everton        1986) Arjantin        1987) FC Porto        1988) Hollanda        1989) Milan        1990) B.Almanya        1991) Fransa        1992) Danimarka        1993) Parma        1994) Milan        1995) Ajax        1996) Nijerya        1997) B.Dortmund        1998) Fransa        1999) Man. United        2000) Fransa        2001) Liverpool        2002) Brezilya                Bir yorum: Belki siz de fark etmişsinizdir ama yine de belirteyim: Son 20 yıldır her üç dalda birden “en iyi”lik etiketi sadece iki kez aynı formaya nasip olabilmiş. 1989 ve 2001 yıllarında. 89’da Gullit, Sacchi ve onların Milan’ı zirvedeymiş. 2001’de ise Michael Owen, Gerard Houllier ve onların Liverpool’u. Diğer yıllarda bir takım ve onun hocası “en iyi” seçilse de, bir başka takımdan bir oyuncu çıkıp “3’te 3” için oyunu bozmuş. Örneğin 1997. Hitzfeld ve onun Borussia Dortmund’u o yıla tam anlamıyla damgasını vuracakken Ronaldo çıkmış ve “en iyi oyuncu”luğu Dortmund’dan birine yar etmemiş. Ne tesadüftür ki, o sezon sonunda da tıpkı 2002’de olduğu gibi Ronaldo takım değiştirmiş. Yoksa, Ronaldo’yu en çok motive eden şey, sezon ortasında önüne konan kabarık bir transfer dosyası mı?        Bir kısa not daha: Dergide bütün seçilenler için aldıkları oy oranları da yazılı. Kaç kişilik bir jürinin seçimiyle belirleniyor bilemiyorum ama genellikle oyların beşte birine yakınını alanlar birinci olabilmişler. Bu konuda 1999 yılında bir istisna var: Alex Ferguson oyların yüzde 60’ını, Man. United da yüzde 61’ini alarak o yılın diğer adaylarına ezici bir üstünlük sağlamışlar (başka hiçbir yıl, hiçbir alanda yüzde 60’ı yakalayan “EN” yok.)        Bunun için de şöyle bir huylanmaya gark oldum. Derginin orijini İngiltere olduğuna göre, o yıl hemşehri kıyağı bu ezici üstünlüğü doğurmuş olabilir. Peki kim/hangihoca/hangitakım en kılpayı seçilmiş derseniz; o da: Roberto Baggio. 1993’te “En İyi Futbolcu” seçilirken sadece yüzde 14’lük bir oy oranıyla işi götürmüş.        ............        SALAKLIK TARİHİ’NDEN (Müsadenizle, benim favorim bu olsun)        Feminist yazarlardan Erica Jong erkeklerle kadınlar arasındaki ilişkileri yorumladı: “Bir sürü zeki erkeğin yanında aptal kadınlar görürsünüz, ama zeki bir kadını hiçbir zaman aptal bir erkekle göremezsiniz.”

	NTVMSNBC 'ye iyi erisim için • Microsoft Internet Explorer • Windows Media Player   kullanın
	Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları