| | | | Ankara Genç İşadamları Derneği’nin (ANGİAD) düzenlediği toplantıda Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkileri değerlendiren Büyükelçi Gosses, Kıbrıs’ta iki devletin varlığının kabul edilmesi gerektiği bakış açısının Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri nasıl etkileyeceğine ilişkin sorulara yanıt verdi. Gosses, Hollanda’nın AB’nin kurucu ülkeleri arasında bulunduğunu belirterek, bu birliği canlı ve gelecek vaadeden bir birlik olarak tutmak istediklerini söyledi. Gosses şöyle devam etti:
“Kıbrıs sorununun AB’ye üyelikten önce mutlaka çözümlenmesi gerekiyor. Sonuçta hiç kimse bizim topluluğumuza böyle bir problemi ithal etmek istemiyor. AB’ye bu tip risklerin taşınmasını istemiyoruz. Çünkü bunu AB’deki partnerlere nasıl açıklayabiliriz ki: ‘Yeni bir üyemiz var. Ama çok büyük problemleri var. . .
Gosses, AB’ye üye olmadan önce Kıbrıs sorununun çözülmesi gerektiğini söyledi, ancak çözüm için gereken ipuçlarının kendisinde olmadığını belirtti. “Olsaydı burada olmazdım. New York’da veya Kıbrıs’da olurdum” diyen Büyükelçi, entegrasyonun milliyetçiliğin aşırı uçlarını törpülediğine, Almanya ve Fransa arasındaki sorunların böyle çözüldüğüne dikkat çekti. Gosses, “Entegrasyon daha önceden kavga eden toplumları biraraya getiriyor. Ben buna inanıyorum. Ada konusundaki sorun da bence bu şekilde çözümlenecek” dedi.
İrlanda’nın AB’ye üyeliğinin, İngiltere ve İrlanda arasındaki Kuzey İrlanda sorununa yaklaşım konusunda Kıbrıs sorunu ile ilgili bir veri oluşturup oluşturmadığına ilişkin soru üzerine de Grosses, İngiltere ve İrlanda’nın AB’ye kabulu sırasında Kuzey İrlanda sorununun çözümlenmediğini, bunun da ideal bir durum olmadığını söyledi. Grosses, “AB’ye bir problemi ithal ediyorsunuz ve bu gerçekten çözemeyeceğiniz bir problem ve bunu bir daha tekrarlamak istemiyoruz. Sonuç itibariyle Hollanda olarak bir çözüm bulmaya çalışacağız. Belki BM araya girecek. “ diye konuştu.
TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ
Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Grosses, Türkiye’nin AB’ye üyelik çerçevesinde yaptığı demokratikleşme ve harmonizasyon çalışmalarını nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir başka soruyu yanıtlarken, Türkiye’nin bu konuda gerçeğin ortaya çıkacağı bir döneme yaklaştığını kaydetti. AB Komisyonu’nun Türkiye’nin adaylık için sahip olması gereken kritelerleri bir rapor halinde belirlediğini ve iki tarafın Kasım ayında biraraya gelerek bu kritelerleri görüşeceğini hatırlatan Grosses, bu raporun AB’ye üyelikte, yol haritası niteliğinde bir döküman olduğunu ve üyeliğin gerçekleşmesine kadarki olası senaryoları içerdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile birlikte Türkiye’de Anayasa değişikliği konusunun tartışılmaya başlandığını ve bunun harmonizasyon konusunda önemli bir aşama olduğunu belirten Gosses, toplumun bütün kesimlerinin bu tartışmaya katılması gerektiğini söyledi. Üyeliğin sadece hükümetin değil, halkın da sorunu olduğunu anlatan Grosses, devam etti:
“Hükümet (evet) der, halk (hayır) derse, bunun bir anlamı yok. Bu tip önemli konularda toplumsal tartışmalar çok önemli. Burda da sivil toplum örgütlerinin rölü çok önemli. Kasım ayından önce bu tip politik tartışmaların sonucu ne olacak bilemiyoruz. 312. madde konusunda tartışmalar var. Konuşma özgürlüğü konusunda. . . Bu Avrupa için çok önemli. Ölüm cezası konusunda birtakım tartışmalar var ki bu da çok önemli.”
Cumhurbaşkanı seçimleri ile Türkiye’nin oldukça zaman kaybettiğini belirten Büyükelçi, “Harmonizasyon tartışmaları konusunda artık makinanın çarkları dönmeye başlıyor. Kasım ayından önce umarım Türkiye bu konularda önemli gelişmeler kaydeder” dedi.
| |
Bahçeli: AB olmayacak şey istiyor
İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu
