Home page

Haber Menüsü


Tayfun Öneş
Yazara mail atmak için resmin üzerine tıklayın.
 
Buna da mı ‘şanssızlık’ diyeceğiz?
 
Artık, “bu iş takım oyunu, bu iş tecrübe ister” falan da demek istemiyorum. Ayağımıza kadar gelen fırsatları tepmelerde boğulmak içimi sıkıyor.
 
NTV-MSNBC
 
10 Haziran—  Kosta Rika, Orta Amerika’da küçük bir ülke. Nüfusu da, yüzölçümü de bizim 15-16’da birimiz kadar (sırasıyla: 4 milyondan az ve yaklaşık 51 bin km2). Topu topu 7 eyaletleri var. Tek benzer tarafımız, futbollarımız. Kosta Rika’nın da “3 Büyükler”i var, yıllardır ligi onlar götürmekte. Bizde GS-FB-BJK neyse, onlarda da Saprissa, Alajunse, Herediano o. FİFA sıralamasındaki yerlerimiz bile neredeyse dipdibe. Biz 24.yüz, onlar 27. Ama, onlar son bir yıl içinde (bir TV programında duydum, eğer doğruysa) 30 sıra birden yükselmişler. Bu kupadaki tecrübeye gelince: Nam-ı diğer “Ticcos”lar Dünya Kupası’na katılmak için 12, biz ise 48 yıl beklemişiz.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
       Biz ilk maçımızdan, kimilerine göre çok şanssız bir şekilde son dakika golüyle yenik ayrılmışız (tutulan maç istatistiklerinin gözü kör olsun!). Onlar, eski hocaları Milutinoviç’in yeni öğrencilerini, futbolun Çince’sini(!) 2 golle söküvermişler.
       Ağustos’u anımsatan sımsıcak bir Haziran Pazar’ının tam ortasında, TSİ 12’de, ideal bir “kendini sınama” maçı işte. ÖSYM gibi bir şey yani... Geçersek, 4 gün sonra WORLD CUP’ın ÖSYS’sine daha rahat gireceğiz. O gün, Haziran’ın uğursuz 13’ü bile olsa ve önümüze çıkan sorular Çince gibi gelse de, ne yapar eder, atar tutar, kendi sıralamamızı kendimiz yapabiliriz.
       
       Hakan Ü, Alpay, malum, zorunlu istarahatteler. Yerlerini Ergün ile Emre A. kapmış. Bülent yok, Fatih ile Ümit Ö. geriyi dörtlemiş. Arkalarında, elbette, Rüştü’müz, önlerinde ise Brezilya maçından kalan kadronun aynısı. Tugay ile Emre B, bu maçtan da puansız çıkılırsa “geçti Bor’un Pazar’ı, sür eşeği Türkiye’ye” deneceğinin farkındalar, ileriye daha yakın oynuyorlar. “Son Mohikan” Ümit D. ile Hasan, Yıldıray’la bir olup, Hakan’ı beslemeye çalışıyorlar.
       Yıldıray biraz küskün mü, kırgın mı yoksa durgun mu ne? Olmaz öyle şey, biz senin yerine küstük bir kere, sen oyna lütfen Yıldıray. Bak, Hakan bile bugün daha canlı. En azından orda öylece durmamakta, sağa sola koşup durmakta(!).
       
       Bana birileri, “Rolando Fonseca’ya dikkat etmek lazım” demişti, kameralar yedek kulübesini hızlı geçmekte. Ben Wanchope’yi izliyorum. 45 milli maçta 33 gol atmış, doymamış. Ergün’ün tarafından Kosta Rika’ya pembe hayaller göndermekte. Yalnız o mu? Hepsi de, ne kadar çabuk çıkıyorlar hücuma ve ne kadar çabuk dönüyorlar? Defansın dinamosu, Martines’in kafası tipik Emre A. darbesiyle yarılmış, yine de “top geçer, adam geçmez” durumları...
       Hem süratliler, hem de ne yaptıklarını bilerek oynuyorlar. Biz mi? Bizde yine yavaşlık, bizde yine “topu kaptık, şimdi ne yapacaktık?” durumları...
       
       Bu yeni teknoloji ürünü top, geçen maç Hasan’a yaradı da, bereket Kosta Rika’ya yaramamış henüz. Gole yaklaşıp, yaklaşıp uzaklaşıyorlar. Bennin’den gelen hakemin yüzü yumuşak, kendi karalı; henüz hata yapmadı. Yan hakem, “ofsayt” değerlendirme özürlü. Bize ne, Kosta Rika düşünsün, biz o kadar süratli değiliz ki! Ümit D’yı, Hakan’ı, Ergün’ü ve hatta Yıldıray’ı izleyemeden ilk yarı bitti bile. Biraz biraz Emre, işte o kadar.
       
       İknici yarı başladı. Emre daha da inisyatifsever. Bakıyor ki, “tek” santrafor Hakan’ın bir şey yapacağı yok, kendi giriyor. Vuruyor, dönüyor. Önüne düşüyor, o da dönüyor bir daha vuruyor. Girer mi? Girdi vallahi! Sınavı geçecek miyiz ne?
       Kosta Rika’da değişen hiçbir şey yok. Medford diye biri sahada. Sahanın en yaşlısı ama sağdan fena bindiriyor. Şenol, şen’olamayacağımızı göremiyor sanki. Hakan’ı taa 73’te çıkartıyor. Yerine, orta sahada top çevirecek birilerinin, örneğin Mustafa İzzet’in yerine İlhan’ı alıyor. Oyun garanti de sanki, marsa gidiyor gibi! Ondan önce de bir başka top tutucuyu, Yıldıray’ı alıp Nihat Kahveci’yi sokmuştu.
       Dakikalar ilerliyor. “Takıma güven” bir türlü bizim ekrana gelmiyor. Allahtan, başta Ümit Ö. olmak üzere, defans iyi. Bir de ofsaytçı yan hakem... Ha gayret çocuklar, 5 dakika kaldı. Perşembe’yi iple çekeceğiz bu gidişle. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli mi ne? Onların gole ihtiyacı var, bizim daha rahat pozisyon bulmamız lazım. Adamlar sürekli çullanmakta. Hoca, bir şeyler yap!
       
       Rüştü ile Ümit bir çuval incirin üzerine atlar gibi Kosta Rika forvetinin üzerine atlıyorlar beyhude. Winston Parks, bu kez dağlara taşlara vurmuyor. Onların Udinese’li Parks’ı, bizim Torino’lu, Inter’li, Parma’lı Hakan’ımızın yapamadığını yapıyor işte. Tam 90’a çakıyor, 90’a 4 kala... Yine bana hüzün, yine bana kasvet var!
       
       Çöküp kalmalar yine koltuğa.
       Bizim hanım, futboldan anlamaz ama o bile teselli bülbülü kesiliyor. “Bilmiyor musun, bu takımdan bir şey olmayacağını, niye bu kadar ümitleniyorsun, sonra da kahroluyorsun” diyor. Hanım, öyle deme. Bütün takımları az çok izledik işte. Bizim takımdakilere tek tek bakıyorum da, vallahi bu kadro başka takımda yok. Ama bir türlü olmuyor işte!
       Artık, “bu iş takım oyunu, bu iş tecrübe ister” falan da demek istemiyorum. Ayağımıza kadar gelen fırsatları tepmelerde boğulmak içimi sıkıyor. Çin’i yendik diyelim. Güney Amerika’nın “garanti” Brezilya’sı, çıkar sahaya ve Orta Amerika’nın “plase” Kosta Rika’sını yine de yener mi?
       Rivaldo’nun son rezaleti geliyor gözlerimin önüne; bir rezaleti daha göze almazlar diye düşünüyor, ümitleniyorum. Sonra, Kosta Rika’nın hocası Guimares’in bir Brezilyalı olduğu geliyor aklıma, içim burkuluyor. O sırada, bizim hocamız geliyor ekrana... İnanmazsınız, altyazı arıyorum ekranda. Hocamız konuşuyor ama anlayamıyorum.
 
 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları
Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın
Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları