Home page
Haber Menüsü


 
MP3 paylaşımında sürek avı
 
Milyonlarca MP3 bağımlısı internet kullanıcısının ‘bedduasına’ maruz kalmak pahasına, kolları yeniden sıvayan Amerikan Müzik Endüstrisi, yeni hedefinin üzerine emin adımlarla yürümeye başladı.
 
Erdal Kaplanseren
NTV-MSNBC
 
28 Mayıs —  Jargonun en ünlü terimlerinden biri olan MP3’ün, web sitelerinde başlayan serüveni, “zehir” gibi bir delikanlının (Shawn Fanning) ortaya çıkıp, kullanıcıların birbirleriyle MP3’lerini paylaşmalarını sağlayan bir sistem (Napster) geliştirmesiyle müzik tutkunları için cennet günleri başladı. Dünyanın müzik hükümdarları lokmanın o kadar küçük olmadığını fark ederek “Allah yarattı demeden” sürdüler “şeytanın” avukatlarını mahkemelere... Napster’ın bu davalardan sonra “ince hastalığa” yakalandığı aşikar; bir türlü toparlayamadı durumu. Peki ya onun izinden giden Audiogalaxy? Müzik devleri için patlatılması gereken yeni “sivilcenin” adı bu işte!

   
 
       
    MSNBC News RIAA Audiogalaxy'ye de el attı
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Dünya üzerinde, bedava ve kolay yoldan müzik dosyası elde etmeyi alışkanlık haline getirmiş milyonlarca insan var. Yasak olmasına yasak, ama umursayan yok. Uluslararası bir ses formatı standardı haline gelen MP3’ün önlenemez yükselişinin karşısında ne müzik devleri, ne de herhangi bir başka güç duramaz; bunu herkes kabul ediyor zaten. Bu işin yasallaşması, “müzik emekçilerinin” haklarını alabilmesi ve sektörün kendi geleceğine yatırım yapabilmesi için şart gibi görünüyor.
       İnternet bağlantısı, bilgisayarlardaki sabit disk alanı ve yazılabilir CD’lerin sayısı elverdiğince, hiçbir bedel ödemeden tek bir kullanıcının bile binlerce şarkılık bir müzik arşivi oluşturması elbette müzik endüstrisi devlerinin (ben onlara majörler diyorum) uykusunu kaçırıyor. Haliyle, uykusunu alamayan insan asabi olur, terör estirir, yanına yaklaşılmaz.
       
SADIK DİNLEYİCİNİN “İNTİKAM” ZAMANI
       Müzik endüstrisi MP3’ün yaygınlaşmasına göz yumdu; gel zaman git zaman işler sarpa sarınca silahlar çekildi ve alev savaşları başladı. “MP3 format olarak elbette yasal; para verilmeden izinsiz kopyalananlar yasak” diyor hukuk. “Ama bu yasalar ne gibi önlemler alıyor” diye sormak lazım. Önlem almayı yasak koymak olarak algılamış bir zihniyet tüm dünyada eskimeyen bir moda. Bence önlem almak, yatırım yapmak olmalıdır. Müzik endüstrisinin ayakta kalabilmesi, sanatçıların çalışmalarını sürdürerek dinleyicilere ürün sunabilmesi için bu işte para dönmesi şart. Majörlerin albüm satışlarından ve diğer gelirlerden kazandıkları paraları sektörü büyütmek ve dinleyiciye daha kaliteli ve ucuz albümler sunmak için harcadığına inanıyor musunuz?
       Yıllardır ceplerindeki son paralarını kaset ve CD’ye harcayan tüm dünyadan milyonlarca sadık dinleyici, günün intikam günü olduğuna inanıyor belki de. Kim bilir, hızlı internet kullanıcısı dinleyici “Şimdi sıra bende!” diyerek, sahip olmak için milyarlarca lira harcaması gereken arşivini internet bağlantı ücreti karşılığına alıyor.
       
NAPSER VE ÖNCESİ DÖNEM
       Neredeyse modern hayatın bir parçası haline gelen, en kısa şekliyle “müzik dosyalarının CD kalitesine yakın bir şekilde sıkıştırılma tekniği” olarak açıklanan bu teknolojinin iletişim alanında devrim olarak nitelenebilecek bir durum yaratabileceğini sanırım başlangıçta kimse düşünmemişti. Ne de olsa ilk başlarda -masumane bir şekilde- kapasite yoksunu sabit disklere kaliteli müzik depolama sevdasıyla yaratılmıştı.
       Depolama aygıtlarının gelişmesi ve yeni teknolojiler sayesinde veri transfer hızının artması, MP3 ve dosya paylaşımının bugünkü duruma gelmesine zemin hazırladı. MP3 kopyalama serüveni önceleri Web ve FTP gibi çeşitli internet platformlarında başladı. İşin ayyuka çıktığı dönemde ise dünya çapında büyük pazar paylarına sahip olan Amerikan müzik şirketleri olaya el koydu. Sonra siteler birer birer kapatılmaya ve çeşitli Web servislerine bu tür dosyaları sunucularından kaldırmaları yönünde baskı yapılmaya başlandı. Akım püskürtüldü ve para babaları yeniden kazandıklarını düşünerek arkalarına yaslanıp purolarını tüttürmeye devam ettiler. Ta ki 18’lik Shawn Fanning isimli bir genç Web’den ve FTP’den bağımsız olarak çalışan, adına Napster (Fanning’e lisede saçlarından dolayı arkadaşlarının taktığı lakap) dediği MP3 paylaşım programını Download.com’a yükleyene kadar.
       Kara kara düşünen ve krize girmek üzere olan “MP3 manyaklarına” ilaç gibi gelen bu program büyük bir açığa hitap ediyordu, bu açık kapandı. Program ilk haftasında Download.com’daki en popüler programlar arasına girdi. Binlere, yüz binlere ve hatta milyonlara varan bir müzik topluluğu oluştu. Programın çalışması basitti: Programı indiren kullanıcı merkezi bir sunucuya bağlanıyor ve bu sunucudan arama yaparak diğer kullanıcılara bağımsız bir şekilde bağlanıp dosya transferini gerçekleştiriyordu. Bu tekniğe kısaca “peer-to-peer” deniyordu.
       Sonra bilinen süreç başladı: Tartışmalar ve tartışmalar... Yasa dışı mı “yasa içi” mi? derken bu sefer Amerikan müzik endüstrisinin ortak kuruluşu olan RIAA’nın (http://www.riaa.com/) yanında Eminem ve Metallica başta olmak üzere çeşitli müzik toplulukları da bu savaşa katıldı. Olan oldu ve Napster ardı ardına açılan davaları kaybetmeye ve müzik şirketlerinin “maymunu” olmaya başladı. Bu süreci hızlı kılan da Napster’ın merkezi bir sunucuya bağımlı olması ve şirketinin de genelde parası bol olanın konuştuğu ABD isimli bir ülkede bulunuyor olmasıydı. Ama tarih burada da olduğu gibi derslerle doluydu ve bundan bir takım dersler çıkaracak insanlar vardı elbette.
       
POST-NAPSTER DÖNEMİ
       MP3 ve dosya paylaşımı, Napster (www.napster.com) deneyiminin de sayesinde son iki yıl içerisinde yeni bir evreye girdi. MP3 yerine”dosya paylaşımı” deyimi daha sık kullanılır oldu çünkü artık (önünü Gnutella’nın açtığı) her türlü dosya bu tür ağlarda paylaşılabiliyordu. Yani, metin dosyalarından resim dosyalarına; videolardan aklınıza gelebilecek uzantısı herhangi bir şey olan bir dosyaya... Bu alandaki ilk öncülerden biri de tamamen bağımsız, hiçbir ticari amaç gütmeyen, sunduğu teknik imkanlarla alternatif bir internet olmayı amaçlayan ve bir çok platformda çalışacak nitelikte hazırlanan FreeNet’ti. (http://freenet.sourceforge.net/)
       Son zamanlarda ise Hollanda merkezli FastTrack isimli bir firma tarafından hayata geçirilen ve KaZaA (http://www.kazaa.com/) isimli, Napster’a göre oldukça hızlı ve stabil çalışan bir programla işleyişi sağlanan bir ağ ortalığı kasıp kavurmaya başladı. Bu program, hala rekor bir seviyede Napster’dan iki, Gnutella’dan dokuz kat daha hızlı yayılıyor durumda. KaZaA ile ilgili önemli noktalardan biri de çıkışının ABD dışında olmasıydı.
       
FİLM ENDÜSTRİSİ DE DEVREYE GİRDİ
       Dosya paylaşımının ufkunun bu kadar genişlemesi, müzik şirketleri dışında bir çok kesimi daha bu savaşın içine katmaya başladı. Filmlerin müzik dosyalarına göre onlarca kat büyük olması ilk başlarda film şirketlerini rahatsız etmiyordu. Fakat, ADSL ve Cable diye adlandırılan internet bağlantılarının daha fazla kesime hitap etmeye başlamasıyla genel erişim hızı oranının artması ve video sıkıştırma teknolojisindeki gelişmelerle (DivX; bir diğer adıyla MPEG-4) dosya boyutlarının düşmesi, suların iyice ısınmasına yol açtı.
       Çok popüler olan bir diğer MP3 paylaşımı sistemi olan ve bugünlerde majörlerin yeni hedefi durumuna düşen AudioGalaxy (www.audiogalaxy.com) günümüzün en kalabalık MP3 network’unu oluşturuyor diyebiliriz. Bu siteye üye olup minik bir yazılımı bilgisayarınıza yüklüyorsunuz. Siteye gidip istediğiniz şarkıları listeleyip işaretliyorsunuz. Araç çubuğunuzda uykuya yatan programcık, internete bağlandığınızda birden uyanıyor ve başlıyor yüzlerce MP3’ü aşağıya indirmeye.
       
TEHDİDİN ADI: PORNOGRAFİ
       Dosya paylaşım sektörünün ufkunun genişlemesi, her tür yenilikten faydalanabilen pornografi tutkunlarına da yaradı. Pornografik içerikli video ve resimler inanılmaz bir şekilde ağlar arasında uçuşmaya başladı. Hatta porno içerik paylaşımı için özel ağlar yaratanlar dahi çıktı. Bunlardan biri de İsveç orijinli LeechNet’ti. Dosya paylaşım akımının bu boyutu ebeveynleri oldukça endişelendirecek nitelikte. Çünkü, çocuklar porno içeriğe bu şekilde çok daha kolay ulaşılabiliyor ve bu sistem daha az sınırlayıcı durumda.
       Fakat bütün bunların yanında akademik amaçlı eğilimler de bulunuyor. Tamamen bilgi paylaşımı ve virüsler dahil bir çok konuda yardımlaşmayı amaçlayan ağlar da hayata geçiriliyor. Bu çığın büyümesindeki en büyük etken ise, paylaşım sistemlerinin sundukları materyallerin herkesin ilgisini çekebilecek nitelikte olması.
       
”HATİCE”YE DEĞİL NETİCEYE BAKALIM
       Bugüne baktığımızda görüyoruz ki bir tarafta bedava MP3’e yapışmış ve bir şekilde bunun yolunu bulmayı kafasına koymuş milyonlarca internet kullanıcısı var; diğer yanda satışların düşmesinden ve fakirleşmekten endişe eden koskoca bir müzik endüstrisi... Herkesin üzerine düşen görevler var. Bakıyoruz, çılgın gibi çoğalan MP3 çalarlar giderek ucuzluyor, üretilen müzik sistemleri bu formatı destekliyor, bir çok şirket, pratik olduğu için MP3’ü kullanıyor. “Peki siz milyarlarca adet dosyayı nasıl lisanslayacaksınız?” diye sormak lazım. Sanırım biraz geç kalındı. İmkansız değil, ama bir çok kullanıcı ne kadar ucuz olursa olsun paralı MP3 kullanmaya yanaşmayacaktır. Yıllar sonra, belki...
       Yazı uzadıkça uzuyor, konu haddinden fazla derin. Güzel Türkiye’miz hakkında son bir iki kelam eylemek istiyorum. Bence Türkiye’de korsan MP3 kullanımı dünyanın gelişmiş ülkeleriyle kıyaslandığında çok düşük seviyelerde. Bunun tek nedeni, internet bağlantı hızının çok düşük olması. Hızlı ve ucuz bağlantıya sahip kullanıcıların sayısı eğer bizim ülkemizde de en az yarım milyonu bulsaydı, o zaman görürdük Gırgıriye’de ne şenlikler olduğunu.
       Yazıma son verirken şu sözlerimin altını çizmek istiyorum. Önlem almak yasaklamak olmamalıdır; en medeni ve sağlam önlem yatırımdan geçer.
 
       
    TOP5 Türk Telekom’dan ücretsiz masal ve müzik servisi  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları