| | | | “Biz reel sektörün her zaman yanındayız. Ancak programın kredibilitesi açısından faiz dışı fazla çok önemli. Bütçe dengelerini sarsmadan reel sektörde optimal büyümeyi yakalarken bütçe hedeflerini unutmamak lazım” diye konuşan Oral, verginin, kamu harcamaları için toplanan bir kaynak olduğuna işaret etti.
Oral, vergiyi sadece gelir boyutu ile ele almanın doğru olmadığını da belirtti.
ADALET YOKSA EKSİK YÖNLER GİDERİLMELİ
Oral, vergi sisteminde adalet olmaması ve verginin ekonomiye duyarlı olmaması durumlarında sistemin mutlaka gözden geçirilip eksik yönlerinin giderilmesi gerektiğini vurguladı.
Verginin hem adil, hem ekonomik olmasının da yetmediğini ifade eden Oral, vatandaşın da ödediği verginin nerelere harcandığının bilinci içinde olması gereğine işaret etti.
Maliye Bakanı Sümer Oral, verginin nerelere harcandığı kadar rasyonel şekilde kullanılıp kullanılmadığının da bilinmesinin önemini belirtirken, bunun şeffaflık ve saydamlık kuralları işletilerek sağlanacağını kaydetti.
Kamu idaresinin bu konuda önemli mesafe aldığını, nerelere gitiğinin internet aracılığıyla ay be ay kamuya duyurulduğunu hatırlatan Oral, kamu harcamalarında rasyonelliği yakalamak, devleti daha etkin hale getirmek için birtakım düzenlemeler yaptıklarını da vurguladı.
Avrupa Birliği’nin Maastricht kriterlerine bakıldığında, ülkelerin kamu maliyesinin sağlıklı hale getirilmesinin amaçlandığını kaydeden Oral, Türkiye’nin de kamu finansman modelini sağlıklı hale getireceğini bildirdi. Oral, “Zaten mali politikalar, bütçe politikaları düzgün gittikçe, ekonominin altyapısı, zemini sağlam hale gelir” dedi.
Türkiye’nin 2 yıl içinde çok önemli değişikler gerçekleştirdiğini hatırlatan Oral, altyapının, zeminin güçlü olduğunu, şimdi oradan makroekonomik şartların düzgün hale getirilmesi hedefi bulunduğunu anlattı.
RASYOLAR DÜZELMEYE BAŞLADI
Bütçe açığının bu yıl son derece makul bir düzeye doğru götürüldüğünü dile getiren Oral, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gerek 2000, gerekse 2001 yılında bütçe uygulamaları öngörülen hedeflere uygun bir şekilde gelişti ve bu rasyolar yavaş yavaş düzelmeye başladı. 2002 yılında bu GSMH içerisindeki faiz oranı yüzde 22’den 15’e çekilmektedir. 7 puan aşağı çekilmektedir. Aynı şekilde kamu borçlanma gereği yüzde 15’den yüzde 9’a çekilmektedir. Eğer 2002 yılında bütçe hedeflerine ulaştığımız takdirde ki -bu rakamlara ulaşılacaktır- bu, ülkenin kamu finansman yapısını yavaş yavaş sağlığa götürecektir. Yapılacak başka bir çare yoktur. Bir çırpıda bu rakamlar kendiliğinden gelmez ama bütçe politikalırımızda ve hedeflerimizde bir başarısızlık olursa bu rakamlar süratle büyür ve bugün yaşanan sıkıntının çok daha büyüğüyle karşı karşıya gelinir. Bunu düzeltmeye çalışıyoruz ve burada da son derece olumlu gelişmeler var. Bütçe politikalarının hedefe ulaşıp ulaşmadığını gösterecek şey faiz dışı bütçe fazlasıdır.”
Yabancı sermayenin, ülkenin gidişinde iyiliği görürse geldiğini belirten Oral, kamu finansman modelinin sağlıklı gidişini takip ederken hiç kuşkusuz reel ekonomi, üretim ve yatırıma duyarsız olmanın mümkün olmayacağını dile getirdi. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
Toskay'dan Derviş'e vergide yanıt
