|
|
Rakiplerin analizleri, buraya kadar nasıl geldikleri falan hemen her gün bir yerlerde yayımlanmakta. Vakit yaklaştıkça kimbilir daha ne bilgiler alacağız? Bu konuyu şimdilik işin erbaplarına bırakalım. Farklı bir konuya, geçmişleri bizle Yunanistanınkini hatırlatan Güney Kore ile Japonyanın Dünya Kupasına birlikte nasıl hazırlandıklarına bir bakalım. O konuya geçmeden önce, birkaç cümleyle belirteyim : Tabii ki bu guruptan çıkar mıyız? heyecanını ben de hem de en derinden, yüreğimde hissediyorum. Ama o hesapları takım kadrolarının ve performanslarının 6 ay sonraki hallerinin ne olacağı konusu biraz daha netleştiğinde beraber yaparız diye düşünüyorum. Şimdi sadece beklemek, huzurum bu güzel heyecana yenik düşmeden, keyfini süre süre beklemek istiyorum dünya kupasını. Bir kere böylesine özlediğimiz bir kupa mücadelesinde ilk maçı Brezilya ile oynamak bence her takım için hele ki bu turnuvada ne yapacağı tam bir muamma olan takımlar için kıskanılacak bir onurdur. Ve dünyanın gözü Brezilya sayesinde daha bir bizim takımın üzerinde olacak demektir. (Doğrusu, ya futbolcularımıza daha o maçtan kancayı takarlar, kaparlar diye de endişe duymuyorum, gidenlerin hepsi en fazla 2-3 ay sonra yurda dönüyorlar nasıl olsa!) Üstelik, guruptan 1 değil 2 takım çıkacak bir üst tura. Biz diğer takımları alt edelim de, varsın bizim katılamadığımız organizasyonlarda hep gönüllerimizin şampiyonu olan, rüyalarımızın takımı Brezilya yensin bizi. İlle de kafaya takarsak ve buna ilk rakip talihsizliği dersek, bu işi sonuna kadar götürüp, finalde tekrar karşılaşıp ikinci kez oynama ve o defa yenilmeme ihtimalini de baştan siliyoruz, kısır düşünüyoruz demektir. Aman tanrım! Neler diyorum ben? Aynı turnuvada bir daha Brezilya mı dedim? Bu resmen final oynamak demek. Aynı zamanda, hangi takıma el atsa onu dünya kupasına götüren Milutinoviçi, üstelik oralara kadar götürdüğü her takımı (U.S.A hariç) ikinci tura da çıkartan Milutinoviçi hiçe saymak demek! Tamam, tamam ayaklarımı yere indirip, daha somut bir konuya geçiyorum artık. Tabir yerindeyse, Asyanın Şenes Erziki Velapponu önce bir tanıyalım sonra da World Soccerın onunla yaptığı söyleşiden ilginç notlara bakalım. 1960lı yıllarda genç bir Asyalı olarak Avrupada futbol tutkunu olup çıkmıştı. Hayalleri vardı. Arkadaşları gibi ünlü bir futbolcu olmak değildi onunkisi. O, bu işin yönetiminde söz sahibi olmak, kıtasındaki vatandaşlara çağın sporunu, futbolu sevdirmek ve yaygınlaştırmak istiyordu. Maçlara da gidiyordu ama asıl derdi futbol endüstrisinin çarkı nasıl dönüyor onu görmekti. Real Madrid, Eintracht Frankfurt, Wolverhampton, gibi kulüplerde çalışmış, West Ham Unitedda bu işin okuluna bile gitmişti. Daha sonra Ünilever Şirketinde görev almış ve kısa sürede parlak bir yönetcilik kariyeri edinmişti. Ünileverden ayrıldığında, yeniden kendini futbola adamaya karar verdi. 1978 yılında Asya Futbol Konfederasyonunu (A.F.K.) kurarak o günden bugüne aralıksız sürdüreceği görevine başlamış oldu. Dünyanın bu en geniş futbol birliğinde halen Genel Sekreter olarak görev yapan Peter Velappandan söz ediyoruz. O aynı zamanda FİFAnın üst düzey yöneticilerinden. 23 yıldır Asya Futbolu ondan soruluyor. Altı yıl önce FİFA, 2002 Dünya Kupası için ikili ev sahipliği konusunda G. Kore ve Japonyaya yeşil ışık yaktığında Velappanın da en büyük düşü gerçek oldu. Dünya Kupası gibi bir organizasyona ev sahipliği yapmak bizim ülkemizde de bir dolu spor adamının rüyalarını süsleyen bir düş. Onu layıkıyla organize etmek ise apayrı bir düş. Velappon, G. Kore ve Japonyanın birlikte bu organizasyona nasıl hazırlandıklarını anlatırken, İstanbulda Olimpiyat ya da Dünya Kupası düşleri görenlerin ve bu düşlere Türk-Yunan ortak prodüksüyonu imzaları atanların da ilgisine endirekt mesajlar yolluyor sanki. - Bay Velappon, Dünya Kupası için hazırlıklarınız ne aşamada? - Herşey planlandığı gibi yürüyor. Her iki ülkedeki stat inşaatları (G. Korede 6, Japonyada 5 adet) bu yılın sonunda mutlaka tamamlanacak. Takımlar, taraftarlar ve medya her yönden iyi ağarlanacak. - 11 Eylül olaylarından sonra güvenlik konularına yaklaşımınızda değişiklikler oldu mu? O olaylar bilet satışları üzerinde negatif bir etki yarattı mı? - Güvenlik konusu zaten dikkatle ele alınmıştı. O olaydan sonra bu konudaki açıklayıcı malzemelerin basımını ve dağıtımını artırıcı değişiklikler yaptık. Bilet konusuna negatif bir etkisi olacağını sanmıyoruz. 3.2 milyon bilet basılacak ve her iki ülkeye %50-50 paylaştırılacak. Zaten bu yıl sonundan önce biletlerin tamamının satılmasını öngörmemiştik. Tahminimiz Nisanda tüm biletlerin tükeneceği. Bu gerçekleşmezse dahi maç günü bilet satışı yapılmayacak. Sanmıyorum ama artan bilet olursa, futbolu özendirmek amacıyla ücrestiz olarak buradaki okullara dağıtılacak. - Organizasyonun iki ülkeye bölünmesinin, izleyiciler ve medya açısından özellikle maçlar arasında kopukluklara neden olacağı düşünülüyor. Bunun için neler planladınız? - Her iki ülkede de maçlar arasındaki boşlukları doldurmak için çeşitli kültürel faaliyetler organize edilecek. Futbolseverler, futbol dışında da eğlenme imkanı bulacak. İki ülke arasındaki uçak seferleri artırılacak. Japonya ve G. Kore arasında bakanlıklar nezdinde işbirliği çalışmaları hızlandırıldı. Japon yeninin Korede, Kore wonunun Japonyada organizsayon boyunca geçerli olması için çalışılıyor. Bu konuda sadece organizasyon boyunca geçerli olacak çift kurlu özel kredi kartları satışa çıkartılacak. Dünya Kupasına erken veda eden taraftarlar ülkelerine dönerlerken kredi kartlarını iade edip, harcamadıkları paraları geri alabilecekler. - Dünya Kupasına gelecek olan insanların dil bakımından büyük iletişim sıkıntısı çekeceği söyleniyor, bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz? - Her iki ülkede de havaalanları, otel girişleri, tren istasyonları gibi yerlere İngilizce, Fransızca ve İspanyolcada linguistik hizmet verecek gönüllü gençler olacak. Korede yeni bir walki-talki geliştirildi, sadece tercümanlık hizmetleri için. Ayrıca her taksi şoföründe 100 cümleden oluşan özel sözlük bulunacak. - G. Kore ve Japonya arasındaki tarihsel gerçekler bu organizasyonun birlikte yapılması konusunda zorluklara neden olmadı mı? Örneğin Dünya Kupasının zamanı konusunda bile iki ülke uzun süre anlaşamamıştı. - Bunun farkındaydık; okullardaki tarih kitaplarında bile iki ülkenin savaş yıllarından kalma gerçekleri anlatılıyor. Bu kupanın iki ülke geleceği açısından dönüm noktası olacağını düşünüyoruz. Geleceği gençler belirleyecek ve bu kupayı gençlerle organize edeceğiz. Şimdiden 600 kadar Kore ve Japon okulları özel maçlar yapmak amacıyla biribirlerine öğrenciler gönderiyorlar. Ayrıca diğer ülkeye giden çocuklar o ülkede otellerde değil, ailelerin evlerinde kalıyorlar. Bunların hep dostluğu pekiştirmek, futbola köprü vazifesi gördürmek için. - FİFAnın Pazarlama Şirketi ISLnin iflas etmesi sizin için ilave zorluklar getirmedi mi? - Elbette, başta çok endişelendik ama FİFA o kuruluşta çalışan insanları hemen kendi bünyesine alarak sıkı bir çalışma içine girdi. En büyük zorluğun telekomünikasyon bazında yaşanacağı düşünülüyordu. Neyse ki hem Kore hem de Japonya telekominikasyon sektörünün en önde gelen şirketlerine sahip ülkeler. Finansal sıkıntılar ne ölçüde paylaşılarak aşılacak tam net değil ama şimdiden 15 ticari kuruluşla ön anlaşma yapılmış durumda. - Bu organizsayonun maliyetleri ne seviyelerde olacak? - Kore bu iş için 2 milyar pound, Japonya ise 2.6 milyar pound ayırdı. Organizsayon sonunda bu paraları geri alacakları şüpheli, hep birlikte göreceğiz. - Bu Dünya Kupası Asya Futbolu için ne anlama gelecek? - Asya Futbol Konfederasyonu 44 üyesi ile birlikte 5 kıta içindeki en büyük organizasyon. (Kazakistan UEFA için A.F.Kdan ayrılmamış olsaydı bu sayı 45ti) Bu kupa Asya futbolu için bir patlama niteliğinde olacak ve alınacak maç sonuçlarının da gurur verici olmasını ümit ediyoruz. Asya 3.2 milyar insanıyla futbol için en büyük potansiyele sahip olan kıta. Dünya nüfusunun %60ı bu kıtada ve kıta nüfusunun %60ı 20 yaşın altında. Futbol açısından alt yapımız sağlam ve başarı için gerekli idari sistem oluşturulmakta. Önce 12 yerel federasyonu bir organizasyon çatısı altında toplayacağız. Sonra da hazır olan diğer ülkeleri dahil edeceğiz. Bunlar çok zaman ve çok para isteyen şeyler ama yapılacak. Asya dünya futbolunda söz sahibi olacak ve zaman içinde FİFA Asya futbolunu daha fazla dikkate alacak. Sadece Çinde 300 milyon insan TV ve internet kullanıcısı olarak futbol endüstrisinin iştahını kabartıyor. - Son olarak, elemelerden geçemeyen takımlara baktığınızda en çok hangi ülkenin Dünya Kupasına katılamayacak oluşuna üzülüyorsunuz? - Hollandanın gelemeyişine çok üzüldüm. Bir de renkli İskoç taraftarlarını burada görmeyi çok isterdim. | ||||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||