Home page
Haber Menüsü


ATO: TÜSİAD’ın açıklaması talihsiz
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan’ın, “Türkiye, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın uzlaşmaz tutumunu desteklememelidir” yönündeki açıklamasını “talihsiz” olarak niteledi.
Ankara
AA
30 Kasım— Hukukun Egemenliği Derneği (HED), Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün’ü ayın kişisi seçti. HED Başkanı Erdem Akyüz, ATO’da yapılan törende onur ödülü belgesini Aygün’e verdi. Akyüz, Aygün’e ödülü anayasa değişikliği sürecinde milletvekili maaşlarının artırılmasına karşı koyduğu tavırdan dolayı verdiklerini kaydetti. Aygün, törende yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Kıbrıs’dan vazgeçmesinin mümkün olmadığını belirtti.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Aygün, şunları söyledi:
       “Orada bizim kanlarımız vardır. Türk askeri şehit düşmüştür. Maalesef TÜSİAD’ın yapmış olduğu talihsiz açıklama bizi fazlasıyla üzmüştür. Gümrük birliğini ve Avrupa Birliği’ni tekrar gözden geçirmek gerekir. Bugün bize Kıbrıs’ı dayatırlarsa, yarın Güney Ege’yi, öbür gün Kuzey Irak’ı dayatırlar. O yüzden AB’ye girmek çok elzem değil.”
       
KEREM VE ASLI ÖRNEĞİ
       Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’yi üye kabul etmesinin pek mümkün görünmediğini savunan Aygün, Türkiye’nin 42 yıldır beklediğini, en iyi şartlarda 10 yıl daha bekleyebileceğini söyledi. Aygün, “Kerem Aslı’yı, Aslı da Kerem’i o kadar beklemedi. 42 yıldır bir kapıda beklemenin uygun olmadığını düşünüyoruz” dedi.
       Türkiye’ye gümrük birliği konusunda oyun oynandığını ileri süren Aygün, Avrupa mallarının Türkiye’ye girmesiyle 60 milyar dolarlık kaybın olduğunu, 2002 yılında ise 12 milyar dolarlık bir kaybın beklendiğini ve bu nedenle gümrük birliğini oturup yeniden tartışmak gerektiğini söyledi.
       Aygün, laik, demokratik ve Atatürk ilkelerine bağlı bir dernekten ödül almanın önem taşıdığını belirterek, Türkiye’nin şu andaki sorunun “hukuksuzluk sorunu” olduğunu söyledi.
       Halkın siyaset ve siyasetçiye kızgın olduğunu anlatan Aygün, “Ülkede sıkıntı var. İnsanlar yürüyorlar. 1 Aralık’ta işçiler yürüyecek. Bu ramazanda, yağmurda çamurda niçin yürüyor bu insanlar?” diye sordu.
       
“GÜMRÜK BİRLİĞİ REVİZE EDİLMELİ”
       Aygün, AB ile ilişkileri, Gümrük Birliği bağlamında yeniden değerlendirmenin zamanı geldiğini ifade ederken, “Gümrük Birliği Anlaşması, kriz ortamı mücbir sebep gösterilerek revize edilmelidir” dedi. Aygün, Gümrük Birliği anlaşmasının Türkiye’nin aleyhine işlediğini savundu. Aygün, Türkiye’nin Gümrük Birliği nedeniyle bugüne kadar 59 milyar dolar kaybettiğini, 2002 yılında 12 milyar dolar daha kaybedeceğini öne sürdü.
       Avrupa Birliği’nin, Türkiye’yi tam üye yapmadan Gümrük Birliği’ne sokarak, kendi sanayi ürünleri için istediği pazarı elde ettiğini iddia eden Aygün, AB’nin bununla da yetinmediğini ve Kıbrıs şartını öne sürdüğünü bildirdi.
       “AB’nin bu tür uygunsuz tekliflerinin ardı arkası kesilmeyecek. Elimizi kaptırırsak, bırakın kolu bedenimizi de kaptırırız” diyen Aygün, Türk sanayinin bugün içinde bulunduğu durumun en büyük nedenlerinden birinin Gümrük Birliği olduğunu belirtti.
       
İTHALAT CENNETİ TÜRKİYE
       Aygün, İtalya, İspanya, Fransa kökenli uluslararası tekstil markalarının 3.Dünya ülkelerinde ucuz işçilik, ucuz hammadde olanaklarıyla üretim yapıp mallarını gümrüksüz olarak kolaylıkla Türkiye’ye pazarladıklarını, Türkiye’nin ise AB ülkelerine mal satmaya kalktığında kota engeli ile karşılaştığını kaydetti.
       Türkiye’nin 3. Dünya ülkelerine ihracat yapmaya kalktığında ise karşısına yüzde 40-50 oranında gümrük vergilerinin çıktığına işaret eden Aygün, “sonuç olarak Türk üreticiler iç pazar payları düşmüş, rekabet güçleri bitmiş, perişan vaziyettedir” dedi.
       Türkiye’nin Gümrük Birliği nedeniyle ithalat cenneti haline geldiğini belirten Aygün, AB ülkelerinin Türkiye’ye uyguladığı kotaları, Türkiye’nin de aynı şekilde AB ülkelerine uygulaması ve tüketim mallarına bir plan dahilinde sınırlama getirilmesini istedi.
        Aygün, “Türkiye AB ilişkileri, Gümrük Birliği başta olmak üzere kırık bir aşk hikayesi melodramından çıkarılarak, ulusal gerçekçi bir çizgiye çekilmelidir” şeklinde görüş bildirdi.
       
KİGEM BAŞKANI SOYSAL
       Bu arada Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Merkezi Vakfı (KİGEM) Başkanı Mümtaz Soysal, Avrupa ülkelerinin, Türkiye’yi AB’a alma konusunda istekli görünmediklerini belirterek, “Türkiye’yi AB’a alacak olsalar, Kıbrıs ve AB konusu değer mi, değmez mi tartışılabilirdi” dedi.
       Soysal, KİGEM Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, KİGEM olarak yarın EMEK Platformu’nun yapacağı eylemden yana tavır aldıklarını bildirdi. Mümtaz Soysal, KİGEM’in, Türkiye’nin sendika ve meslek kuruluşlarıyla yakın ilişki içinde olduğunu ve başta özelleştirme olmak üzere kamu girişimciliğinin ve kamu yönetiminin sorunlarıyla ilgilenmeyi görev saydığını belirtti.
       
IRAK
       Emek Platformu’nun eylemini desteklediklerini kaydeden Soysal, “Bu eylem, Türkiye’nin çok çeşitli açılardan büyük bir çullanış karşısında bulunduğu günlere rastlamaktadır” diye konuştu.
       Son günlerde özellikle dış politika alanında Türkiye’ye bir “çullanışın” söz konusu olduğuna dikkati çeken Mümtaz Soysal, “Irak saldırısına ortak etme niyetlerinden tutun da Avrupa Birliği’ne tam üyelik bahanesiyle Kıbrıs ve Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği konusunda ödünlere zorlamaya kadar bir çok konuda Türkiye’yi köşeye sıkıştırma çabaları meydandadır” diye konuştu.
       
KIBRIS
       Soysal, gazetecilerin, Türkiye’nin AB’a girebilmesi için Kıbrıs’ın pazarlık konusu yapılmasıyla ilgili sorularını, “Avrupa ülkeleri, Türkiye’yi AB’a alma konusunda bizim kadar istekli görünmüyor. Bizi alacak olsalar, Kıbrıs ve AB konusu değer mi, değmez mi tartışılabilirdi. Bizce değmez, ama eğer Türkiye’nin AB’a alınması konusunda samimilerse tartışılabilirdi, ancak öyle görünmüyor” diye yanıtladı.
       Mümtaz Soysal, Güney Kıbrıs’ın AB’a girmesi durumunda Türkiye’nin Kıbrıs’ı ilhakının söz konusu olup olamayacağına ilişkin sorularına da, “Bu aşamada ilhak sözcüğü kullanılmamalı. Ama Türkiye, AB’nin Güney Kıbrıs’a yaklaşımını baz alarak Kuzey Kıbrıs’a karşı aynı paralellikte bir yaklaşım gösterebilir” yanıtını verdi.
       
MUSUL-KERKÜK
       “Musul ve Kerkük’ün alınması Türkiye’nin yararına mıdır?” sorusu üzerine de Soysal, şöyle konuştu:
       “Hiçbir yerin alınması, haklı hukuk gerekçelerine dayansa da Türkiye’nin yararına değildir. Ancak sorun olan bölgeye ilişkin olarak Türkiye duyarlılıkla problemi çözmek için uğraşmalıdır. Türkiye’nin çıkarı budur. Başkalarının Saddam derdinden kurtulmak için Türkiye’yi bir maceraya sokmasını istemeyiz.”
       
       
    MSNBC News 'Kuzey Kıbrıs, AB ile Türkiye arasında köprü olabilir'
MSNBC News AB bizden ne istiyor?
MSNBC News Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün ekonomik altyapısı
MSNBC News TOBB'dan TÜSİAD'a Kıbrıs yanıtı
MSNBC News TÜSİAD: Kıbrıs için tüm adımların Türkiye'den beklenmesi yanlış
MSNBC News Cohn Bendit: Bölünmiş bir ülkeyi AB'ye almamız mümkün değil
MSNBC News MHP: Kıbrıs pazarlık konusu değil
MSNBC News Sezer Denktaş'ın tezlerini destekliyor
MSNBC News "4 Aralık iyi değerlendirilmeli"
MSNBC News "4 Aralık görüşmesi Klerides için sınav"
MSNBC News Denktaş AB ve basını eleştirdi
TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları