|
|
Avrupa futbol piyasasında giderek artan hızda yaşanan transfer çılgınlıkları astronomik rakamlara bürünmeye başlayınca kulüp bilançolarındaki kamburlar da doğal olarak sırıtmaya ve yönetimdeki iktidarları tehdit etmeye başladı. Bundan huzursuz olan bazı kulüp yöneticileri medya ve sponsorluk gelirlerinin yanı sıra transfer politikalarında da radikal girişimlerde bulunmaya başladılar. Önce daha ucuz ve birkaç sene vitrinlendikten sonra çok para edecek genç Afrikalılara yöneldiler, şimdi de (birazdan okuyacağınız sebeplerden ve örneklerden dolayı) Asya pazarına göz dikmiş durumdalar. Raporlara göre Arsenal bu sezon geçmiş yıllara kıyasla fazladan 50 ila 100 milyon pound arasında bir gelir beklentisi içerisinde. Sebebi de Gamba Osaka takımından transfer ettikleri Japon oyuncu Junichi Inamoto. Aynı şekilde Premier Ligin iddiasız takımlarından Bolton Wonderers Uzak Doğuda yapacağı ticari ürün satışları sayesinde gelirlerini katlamayı ümit ediyor ; çünkü onlar da Akinori Nishizawayı ithal etmişler. Aslında futbolun sportif ruhuna ihanet ettiklerini İngiliz Kulüp yöneticileri de farkında olmalı ki özellikle Arsenalli yöneticiler ticari beklentiler konusunda açıklama yapmaktan kaçınarak biz Inamotoyu futbol yeteneklerinden dolayı transfer ettik deyip duruyorlar. Boltonun Ticari İşler Direktörü Gareth Moores bu konuda daha dürüst davranıyor ve Akinorinin futbol takımıza katkısı olacağına elbette inanıyoruz ama ilave olarak getireceği gelirlerin cazibesini inkar etmiyoruz çünkü Japonya gibi önemli bir pazara yatırım yapmış olduk diyor. Akinori ile sözleşme imzalandıktan sonra Japonyadan gelen, ticari ürün pazarlama tekliflerinin nasıl arttığını, Bolton Wonderers ürünlerinin Japonyada satılması için mağazalar açmayı planladıklarını, hatta Premier Leaguedeki resmi veya özel her Bolton maçının Japonyada naklen yayınlanması için Japon Televizyon kanallarıyla anlaşma yaptıklarını belirtiyor. Rupert Murdochun SKY Channeli da bu gelişmeyi hemen farketmiş ve Japonyaya satacağı maç görüntüleri ile ilgili kontratını 2003-2004 sezonuna kadar uzatmış durumda. Arsenal ve Boltonun SKY gelirleri de şimdiden katlanmış. Ayrıca Japonyada 100e yakın medya mensubu her haftasonu Inamotonun maç performansı (tabii o hafta takıma girebildiyse!) hakkında detaylı çalışmalar yapıp, bunları grafiklerle falan süsleyerek Japon TV ekranlarına getiriyor. Ayrıca kulüplerin internet gelirlerinin de Uzak Doğulu izleyiciler sayesinde katlanacağı kesin, çünkü daha şimdiden Japon oyuncuya sahip kulüplerin websitelerini ziyaret edenlerin sayısında inkar edilemeyecek bir artış söz konusu. Örneğin, Crystal Palaceın defans oyuncularından biri de Çinli Fan Zhiyi ve Çince hazırlanmış bir internet sitesi, chat odalarından, ekran koruyucu resimlere kadar çeşitli sanal ürünleri Uzak Doğulu futbolseverlere peşkeş çekmekte. Japon bereketi kendisini benzer şekilde İtalyada da göstermiş. Serie Anın pek de popüler sayılamayacak takımlarından olan Perugianın son 1,5 yıl içinde 500,000 adet forması Japonyada satılmış. (Tahmini forma cirosu 15 milyon pound) Bunun sebebi de Japonların Perugianın futboluna aniden artan hayranlıkları değil elbet. Asıl sebep Japonyadan İtalyaya giden Hidetoshi Nakata. Perugialı yöneticiler satılan formaların sayısını hesaplayana kadar uyanık Roma yöneticileri Nakatayı İtalyanın başkentine transfer etmişler bile. Japonlar bu kez Roma formalarına saldırgan bir talep göstermeye başlamışlar. Şimdi Parma buna benzer bir girişim içinde ve Japonyanın Osaka kentinde forma ve diğer Parma ürünlerini satan mağazalar açmayı planlıyor. Yeni yeni keşfedilen Uzak Doğu yatırımından Avrupalı kulüpler elbette çok memnunlar. Nasıl olmasınlar ki? Yazımızın başında Arsenalin Junichi Inamotoyu transfer etmekle bu pazarda satacağı ürünler sayesinde bir yıl içinde 50-100 milyon pound ek gelir beklediğini söylemiştik. Inamotoyu alırken ödedikleri para ise sadece 3,5 milyon pound! Bir yılda 1e 30luk getiri, global ekonomik krizin şu günlerde kol gezdiği dünyamızda hangi sektör yatırımında mümkün ki? Benzer şekilde Perugiaya sadece forma gelirinden 15 milyon pound kazandıran Hidetoshi Nakatanın bonservis bedeli ise yalnızca 2 milyon pound olmuş. Bütün bunlar bize, Batılı futbol patronlarının her geçen yıl Afrikadan Asyaya daha çok yöneleceklerini düşündürtüyor. Yani bir yanda bir Afrikalı oyuncuyu 2-3 milyon pounda alıp, 2-3 sene sonra 20-30 milyon pounda satmak varken, öbür yanda aynı paraya alıp daha satmadan milyonlarca para kazanmak söz konusu. Afrikalının futbol aşkı Asyalınınkinden çok daha fazla olabilir ama iş vatandaşının giydiği formaya para saymaya gelince Japonun cebindeki paranın bolluğu bir Afrikalıyı (Avrupalı yatırımcılar için) cazip olmaktan çıkartıyor elbet. Peki bu gelişmeler karşısında Uzak Doğulular ne hissediyorlar? Milyon poundlar eden bir formanın içindeki Japon o formanın hakkını sahada verebiliyor mu? diye soracak olursanız evet demek çok zor. Örneğin Vieira, Giovanni, Ljungberg, Ray, Pires, Edu, Lauren ve Grimandi gibi isimlerden oluşan Arsenal orta sahasında Inamoto formayı kapabiliyor mu? derseniz, cevabımız henüz sadece hazırlık maçlarında ve özel maçlarda olur. Üstelik oyuncularının sadece birer ticari emta olarak görüldüğünü farkeden Uzak Doğulu Futbol Otoriteleri de bu konuda oldukça dertliler. Oyuncularımızın Avrupaya gitmelerini fikren destekliyoruz ama buradaki kulüpler oyuncularını oralara satarlarken biraz daha seçici davranmalılar. Japonyada süperstar olmuş bir oyuncu Avrupaya sadece yedek kulübesini ısıtmaya gidiyor olursa bundan hem yerel takımlarımız hem de ulusal takımız uzun vadede zarar görür diyorlar. Haksız da sayılmazlar ama yıllardır paranın gözü kör olsun diye ümit edenler gibi onlar da, aksine paranın gözlerini her konuda dört açmakta olduğunu çaresiz kabul etmek zorundalar. | ||||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||