| | | | 25 Haziran 1979’da yakalandığında önce suçlamaları kabul etmeyen Mehmet Ali Ağca görgü tanıkları Semiha İleri ve Sadık Aktaş tarafından teşhis edilince suçunu itiraf etti.
30 Haziran’daki el yazısı ifadesinde cinayeti kendisinin planladığını ve silahı hemşerisi Mehmet Şener’den aldığını anlattı:
“Silahı Mehmet’ten 7 bin lira karşılığı aldım. İşçi öğrenci katliamlarının son bulması için Yavuz Çaylan’a bana yardımcı olmasını teklif ettim. Fakat olayın maiyetini anlatmadım. Çarpık düzenin ileri gelenlerinden birini vuracağımı söyledim. Kabul etti. Yavuz’un otomobiliyle olay yerine gittik. Karakol Sokağı’nın köşesinde bekledik. Yavuz arabadan indi 20-30 metre uzakta bekliyordu. Ben de arabaları seçiyordum. Abdi İpekçi’nin arabasını görünce Yavuz’a arabasını çalıştırmasını söyledim. Koşarak gitti. İpekçi’nin arabası köşede yavaşlayınca silamı çektim koştum ve sağ ön camdan elimi içeri sokup ateş ettim. Tek bir el ateş etmeyi insana yaraşır şekilde öldürmeyi planlamıştım. Ancak kendimi kaybedip 4 veya 5 el ateş etmişim. Bu olaydan 2 kişinin dışında (Yavuz ve ben) katiyetle haberi olmamıştır.”
Ancak aradan 1 hafta geçince 6 Temmuz’da yine el yazısıyla verdiği ifadesinde Ağca bu kez cinayeti Mehmet Şener’in planladığını söyledi:
“Olayı çeşitli defalar karşılaştığımız Mehmet Şener’le birlikte planladık. Daha sonra Yavuz’un da fikrini aldıktan sonra yapmaya karar verdik. Kaçarken bir ara yolumuzu kaybettik. Arabaya aldığımız bir kişi Kasımpaşa’dan bizi Unkapanı’na çıkardı. Olaydan sonra Aksaray’da Ülkücü Gençlik Derneği binasında silahı aldığım Mehmet Şener’e teslim ettim. İşi bitirdiğimi söyledim. Mehmet ve Yavuz’la aramda her hangi bir siyasal bağ yoktur. ”
Mehmet Ali Ağca, yargılama sırasında ise cinayeti kendisinin işlemediğini ileri sürerek açıklamalarda bulunabileceğini söyledi. Böylece kaçırılması için belirli yerlere mesaj veren Ağca 25 Kasım 1979’da Maltepe Askeri Cezaevi’nden kaçırıldı.
Ardından da dünyayı sarsan bir suikast girişimiyle ortaya çıktı. Papa 2. Jean Paul’e suikast düzenleyip, suçüstü yakalandıktan sonra yine çelişkili ifadeler vermeye başladı.
Ağca, gazeteci Uğur Mumcu’ya, cezaevinden kendisini kaçıran Oral Çelik’in asıl katil olduğunu söyledi. Ağca, izin alması halinde Mumcu’ya İpekçi cinayetini aydınlatacağını söyledi. Ancak savcı Martella’dan izin alınamadı.
İpekçi cinayeti dosyası orada kaldı. Oral Çelik Türkiye’ye iade edildi. Çelik hakim karşısına çıkarıldı, ancak mahkeme uzun sürmedi ve Çelik delil yetersizliğinden beraat etti.
Mehmet Ali Ağca, bu cinayet nedeniyle doğru dürüst sorgulanamadığı için İpekçi cinayetindeki rolü hiçbir zaman tam olarak aydınlatılamadı.
| |
Mehmet Ali Ağca Türkiye'de
