|
158 gün hapis yattı ve kaçtı |
|||
İstanbul 1 Nolu Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinde gazeteci-yazar Abdi İpekçinin öldürülmesine ilişkin yargılanan sanıklardan Mehmet Ali Ağca, 28 Nisan 1980 tarihli kararla gıyabında idam cezasına çarptırıldı. Yargılama aşamasında cezaevinden kaçan ve Papa 2. Jean Paula yönelik suikast girişiminden dolayı İtalyada yakalanan Ağca, müebbet ağır hapis cezası aldı. 19 yıl bu ülkede hükümlü kalan Ağca, verilen cezanın affı nedeniyle Türkiyeye iade ediliyor. Ancak Ağcanın, İpekçinin öldürülmesine ilişkin aldığı idam cezası, 1991de çıkan yasa gereğince 10 yıl hapse çevrildi. Aynı olaya ilişkin yargılanan Yavuz Çaylan da, Suçluyu bildirmemekten çarptırıldığı 3 yıllık hapis cezası infaz edildikten sonra tahliye oldu. ORAL ÇELİK İSMİ İpekçi suikastını Ağca ile planladığı, olayda kullanılan silahları temin ettiği ve olay sonrası silahları alarak kaçtığı, Ağcanın 23 Kasım 1979da cezaevinden kaçırılması ve yurtdışına çıkarılması eylemlerinden dolayı İnterpolün kırmızı bülteniyle aranan Oral Çelik, 1989 yılında Fransada Bedri Ateş sahte kimliği ile bir otomobil içinde eroinle yakalandı. |
||||
Fransada bu sahte isimle 4 yıl cezaevinde yatan Çelik, İtalyanın gerçek kimliğini öğrenmesi üzerine bu ülkeye teslim edildi. İtalyada Papa 2. Jean Paula 13 Mayıs 1981de düzenlenen suikast girişiminde Mehmet Ali Ağcaya Vur emrini verdiği ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı suçlamalarıyla ilgili sorgulanan Çelik, 2 yıl da İtalyada tutuklu kaldı. İtalya tarafından daha sonra yine uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle İsviçreye teslim edilen Oral Çelik, 14 Eylül 1996 tarihinde de Türkiyeye iade edildi. |
||||
Ağcanın, İpekçinin öldürülmesine ilişkin aldığı idam cezası, 1991de çıkan yasa gereğince 10 yıl hapse çevrildi.
|
İpekçinin öldürülmesine ilişkin İstanbul 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesinin Görevsizlik kararı vererek İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği dava dosyasında gıyabi tutuklu olan Çelik, iadesinden sonra 16 Eylül 1996 tarihinde İstanbul Adliyesinde verdiği ifadesinde, Mehmet Ali Ağca, Yavuz Çaylan ve Güngör Uygurun kendisine yönelik suçlamalarını iftira olarak nitelendirdi. İpekçi suikastıyla ilgisinin bulunmadığını ve Türkiyeye bu olayı tamamen kapatmak için geldiğini savunan Çelik, hakkındaki gıyabi tutuklama kararının vicahiye çevrilmesi sonucu Bayrampaşa Cezaevine konuldu. SÜRPRİZ TANIK KONUŞMADI Yargılama aşamasında ortaya çıkarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici ve dönemin İstanbul Valisi Rıdvan Yenişene başvuran sürpriz tanık Abdullah Yavuz, gerekli şartlar sağlanmadığı için celseler arasında tanıklıktan vazgeçtiğini bildirdi. Buna rağmen 10 Ocak 1997 tarihli duruşmaya mevcutlu olarak getirildi. Yavuzun duruşmada, İpekçinin öldürüldüğü gün Ağca dışında gördüğü 2. kişi ile Oral Çelik arasında boy ve kilo farkı olduğunu söylemesi üzerine tutuklu olarak yargılanan Çelik, delillerin toplanmış ve savunmasının alınmış olması nedeniyle ileride mağdur olması ihtimali göz önüne alınarak tahliye edildi. ÖZBEYİN İFADE KASETİ İMHA EDİLDİ Müdahil avukatının talebi üzerine mahkeme, davanın yakalanamadığı için hakkındaki soruşturma dosyası ayrılan sanıklarından Yalçın Özbeyin Almanyada alınan ifadelerinin mahkemeye getirtilmesini ve ifadede hazır bulunan emniyet görevlisi Nail Aydının bilgisine başvurulmasını kararlaştırdı. Ancak gelen cevap yazısında, ifadeye ilişkin ses kasetinin MİT Müsteşarlığınca Muhafazasına lüzum kalmayan evrak ve saikin imha edilmesi hakkındaki yönetmelik gereği imha edildiği bildirildi. Nail Aydın da, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde verdiği ifadesinde, Yalçın Özbeyin ifadesine katılmadığını, sadece MİT görevlilerine yardımcı olduğunu belirtti. İmha edilen ses kasetinin çözümünü Emniyet Genel Müdürlüğünden isteyen mahkeme, olumlu sonuç alamadı. Bunun üzerine Özbeyin ifadesini aldıkları MİT tarafından belirtilen Zafer Gedizli ile Zafer Atalay Balmir, 22 Nisan 1999 günü yapılan duruşmada tanık olarak dinlendi. Bu görevliler, Özbeyin verdiği ifadeyi hatırlamadıklarını ve İpekçi cinayetine ilişkin sorgu yapmadıklarını kaydettiler. BERAAT KARARINDAN SONRA BELGE İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, bu gelişmelerin ardından 28 Mayıs 1999 tarihli duruşmada, hakkında kesin ve yeterli delil bulunamadığından dolayı Oral Çelikin beraatini kararlaştırdı. Mahkemenin verdiği kararın Yargıtayca onanmasının ardından duruşmalarda istenen, ancak gönderilmesi konusunda yetkili mercilerden olumlu cevap alınamayan belgeler, özel kurye ile mahkemeye gönderildi. Yalçın Özbeyin Almanyada 3, 4, 6 ve 8 Şubat 1995 tarihlerinde alınan ifadelerinin yer aldığı belgeleri inceleyen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, iade-i muhakemeye gerek olmadığı yönünde karar verdi. MEHMET ŞENER HAKKINDAKİ SORUŞTURMA Abdi İpekçinin öldürülmesine ilişkin Mehmet Ali Ağca, Yavuz Çaylan ve Mehmet Şener hakkında soruşturma yürüten İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı, Ağca ve Çaylan hakkında dava açarken, Mehmet Şener hakkındaki Taammüden adam öldürmeye azmettirmek suçunu kapsayan soruşturma dosyasını ayırdı. İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı, 11 Temmuz 1979 tarihinde Şener hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkardı. Ancak gıyabi tutuklama kararının ardından yakalanamayan Mehmet Şenerin avukatının başvurusu üzerine soruşturma dosyasını ele alan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ünal Canpolat, 6 Ağustos 1999 tarihli ek takipsizlik kararı verdi. Kararda, sanık Mehmet Şenerin Abdi İpekçinin öldürülmesi olayının planlanmasında, teşvik ve tahrik edilmesinde bulunduğu, öldürme olayının gerçekleştirilmesinde kullanılan silahı temin edip eylem tamamlandıktan sonra tabancayı geri aldığı, bu nedenle taammüden adam öldürmek suçuna iştirak ettiğinin ileri sürüldüğü belirtildi. Şenerin, Mehmet Ali Ağcanın 7 Kasım 1979 tarihinde cezaevinden sevk edildiği Adli Tıp Kurumundan kaçırılmasına teşebbüs edilmesi suçuna da iştirak ettiğinin öne sürüldüğü belirtilen takipsizlik kararında, Şenerin, Ağcanın Maltepe Cezaevinden firarı, Ankaraya götürülüp saklanmasına da yardım ettiği, ayrıca cürüm işlemek için teşekkül kurmak konusunda da aleyhinde suçlamalar bulunduğu anlatılıyor. Ancak sanık hakkındaki tek gıyabi tutukluluk kararının İpekçinin öldürülmesi olayına ilişkin olduğu ve bu suça ilişkin 20 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu ifade edilen takipsizlik kararında,Dava zaman aşımını kesen TCKnın 104. maddesinde bahsedilen nedenlerin bulunmadığı anlaşıldığından Şenerin üzerine atılı suçlar nedeniyle kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına, itirazı kabil olmak üzere karar verildi denildi. Şener hakkındaki gıyabi tutuklama kararı da, bu karar üzerine İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesince kaldırıldı. ÖZBEYİN İFADE VERMESİ BEKLENİYOR Abdi İpekçinin öldürülmesi olayının zanlıları arasında bulunan Yalçın Özbey hakkındaki soruşturma ise İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fevzi Boy tarafından halen sürdürülüyor. Belçikada bulunan Yalçın Özbeyin, uluslararası prosedür gereği iadesi mümkün olmadığından bu ülkede ifadesinin alınması amacıyla Belçika adli makamlarına gerekli belgeler gönderildi. Özbeyin ifadesi alınabilirse, dolmasına kısa bir süre kalan zaman aşımı kesilmiş olacak. | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||