Home page
Haber Menüsü


 
16.cısı biter, 17.cisi gelir
 
Bu ülkenin herşeyinde çok memnundum, ama şimdi beni depresyona sokuyor, çünkü havada acaip bir umutsuzluk var.
 
Atilla Yeşilada
NTV-MSNBC
 
27 Eylül—  Hayatta üç dönem çok yoğun televizyon seyrettim. 1988-1990, Demir Perde’nin yıkıldığı yıllar. 1990-1991 Körfez Krizi ve 11 Eylül’de başlayan yeni dönem. Korkarım, bu öteki episodları aratacak uzunlukta olacak. ABD, işi ağırdan alıyor. İki sebebi olabilir.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Birincisi, Ladin’in yerini ve milyonlarca gariban Afganı temizlemeden Taliban’dan kurtulmanın yolunu henüz çözemediler. İkincisi, hiç aceleleri yok. Nasıl olsa bu gün veya aylarda bitecek bir mücadele değil. İyi planlamak, kamuoyu oluşturmak lazım. Herkesin tu-kaka dediği Saddam’ı Küweyt’ten çıkartmak bile 4 ay sürdü.
       TV işi o kadar sardı ki, kablo, DigiTürk, starDigital, Cine5’in yanında bir de dama 6 metre çapında 2000 kanal alan o uydu antenlerden taktırdım. Şmidi rüzgarlı günlerde hafif güneye kayıyor ev. Ayrıca, Yeşilköy’e giden bir kaç uçak bizim fakirhanenin civarındaki karayoluna mecburi iniş yaptılar. Taliban görsellik olarak sıfır da, Ladin, Saddam’dan da devrik komünist liderlerden de daha karizmatik bir karakter. Bir de o türbanı çıkartıp, saçları at kuyruğu yaptırsa, sol kulağa bir çengel küpe-rayting kralı olur hergele. Yine de 24 saat enkaz kaldırma-uçak gemeisi seyr-ü sefer haberleri yoruyor adamı, o zaman orta yaşlı bir erkeğin köpeğinden sonra ne yakın dostu Ms Zapper’e el atıyoruz haliylen. Bu günde 245.ci kanalda harika bir programa rastladım. Iowa’da domuz güzelliği, bufalo gübresi fırlatma ve bağırarak koca çağırma yarışmalarının finalleri.
       ABD’de, Wisconsin/Illinois bölgesinde geçirdiğim 4 yıl içinde, Iowa, Idago, Wisconsin, Illinios ve Indiana’yı Ruslar bombalasa ABD’nin hiç bir şey kaybetmeyeğini düşünürdüm—-o bölgede hayat işareti yoktu. İstanbul’da geçirdiğim 11 yıldan sonra, Iowa’da küçük bir çitflik ve domuzlarımı büyütme fikri çok cazip geliyor.
       
HERŞEY DEPRESYONA SOKUYOR
       Bu ülkenin herşeyinde çok memnundum, ama şimdi beni depresyona sokuyor, çünkü havada acaip bir umutsuzluk var. Çarşamba günü değerli Milliyet’te çıkan bir habere göre, eskiden halkımızın yüzde 42’si yarınların daha iyi olacağını düşünürken, bu oran yüzde 18’e inmiş. Yapmayın, yahu. Hani tarihte Orta Asya’dan çıkıp taaa Avustralya’ya yayılmış, yedi düvelle boğuşmuş, 16 devlet kurmuş bir ırkın torunları olarak biraz ezik davranıyoruz.
       Türkün tarihi hep düşmanları tarafından Ergenekonlar’a tıkılmak, orada bires nefeslendikten sonra, ABD’lilerin değimiyle “herkesin poposuna iyi bir tekme atmak”. Siz “öldük, battık” derken, bir ümitsizlik ifade ediyorsunuz, ben 16.cısı biter, 17.cisini kurarız birlikte diye düşünüyorum.
       
İÇ BORÇ SORUNUNU HALLETMEK İÇİN FIRSAT
       Bakalım şu son olaylara. Tamam, bu kriz bizim ekonominin zaten ağlayan valdesini sinüzit yapacak. Ama, kriz aynı zamanda IMF’nin bize ek destek vermesi, şu iç borç sorununu halletmek için inanılmaz bir fırsat. Sanırım, haftaya İsmail Cem ve Kemal Derviş’in ABD ziyaretleri sonucunda, destek yolu biraz daha açılacak. Ayrıca, bugün petrolün varili 22 dolara kadar gerilemişti.
       Enerji fiyatlarının ucuzlaması, enflasyonun düşmesi ve dış ticaret dengesinin düzelmesi için muhteşem bir fırsat. Tabii, bir de daha WTC’e ikinci uçak çarptıktan 5 dakika sonra “Türkiye bu krizde pasif kalıyor” diye çığırtmaya başlayan bir medyamız var. İşte, Başkan Bush, Cumhurbaşkanı Sezer’i aradı, İsmail Cem ABD’de, Batı, Türkiye’nin terörle tecrübesini ciddi bir vaka analizi olarak algılamaya başladı. Ne yapsaydık yani? Ordu’yu kırmızı alarma geçirip, gıdayı vesikaya mı bağlasaydık?
       
OLUMSUZLUK İÇİMİZE SİNMİŞ
       Bu olumsuzluk o kadar içimize işlemiş ki, değerli Yargı’nın üst düzey bir temsilcisi Meclis çatısı altında “Bu Meclis bu Anayasayı değiştiremez” diyebiliyor. Ben bu satırları yazarken, ilk ondört madde geçmişti, belki idam da geçecek. Bu Anayasa değişikliği yetmez diyenler var.
       Doğrudur, ama 20 yıllık aymazlıkdan sonra çok iyi bir başlangıç olur. Zaten, Anayasa değişikliği eksiksiz geçse de, biz bu kez Sayın Işın Çelebi sözcülüğünde liderlere kazan kaldıran grub “politik dengeleri bozacak” diye korkarız. Bozacak, tabii, bozmaz mı? Siz bu politik düzenden memnunmusunuz ki, bozulmamasını istiyorsunuz? Politik değişim isteği artık Türkiye’nin en uysal sınıfı olan değerli Milletvekillerimizi bile sardıysa, buna yalnız sevinilir.
       
DÖVİZ VE BONO SAKİN KARŞILADI
       Eğer dikkat ettiyseniz, Borsa krize kendi tabiatı icabı abartılı tepki verdiyse de, döviz ve bono piyasası çok daha sakin karşıladı. Doğru, kur hala yükseliyor, ama TCMB tek kuruş rezerv harcamıyor, Kapalıçarşı sakin. Dövize talep hızla düşüyor. Bonocular da pek takmadılar. Doğru, Hazine bono ihalesinde çok ufak bir satış yaptı, ama 900 trilyon teklif var. Böyle günlerde, millet yüksek faizle bile girmezdi Türk Lirası bono ihalesine.
       Ve en son not. Fenerbahçe, Şampiyonlar Liginde iki maç kaybetti diye intiharlık olduk. Kaybedecek tabii, GS, ilk çıktığında sadece 1 puan almıştı. Dört yıl sürdü takımın haftada iki, bazen üç maça alışması, mental olarak Avrupa’nın devlerini dövebileceğini kabullenmesi. Bu Dünya, siz nasıl görüyorsanız öyledir.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları