 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Birincisi, reel sektörün desteklenmesine dönük bir ‘Rehabilitasyon Fonu’ kurulur ise, buna kaynak nereden yaratılacak? Devletin bu Fon’a bir kaynak aktarması söz konusu olacaksa, vatandaş ‘benim kredi kartı borcumu kimse ertelemiyor; devletin benden aldığı vergi ile reel sektöre kaynak aktarılmasını istemiyorum’ eleştirisinde bulunurken, reel sektör temsicileri dahil, bir grup ekonomist ise kurulacak fonun işsizlere kaynak olarak aktarılmasını ve şirketlere para aktarılmasının haksız rekabet ve kavgalara yol açacağını vurguluyorlar. Ki, bu konudaki endişeler şimdiden haklı çıkmaya başladı. Yani, söz konusu program ekonomiyi veya daha doğru bir deyişle talebi, tüketimi canlandırmak için gerçekleştirilecek ise, işsizlere kaynak olarak aktarılmasının daha yararlı olacağı savunuluyor. YARDIM HAKSIZ REKABET YARATABİLİR İkinci bir tartışma noktası olarak, reel sektördeki bazı şirketler ise kendileri krize rağmen karlı olmayı ve bankalara olan borçlarını düzenli olarak ödemeyi başarırken, yönetim hatalarından dolayı zor duruma düşmüş şirketlere yardım etmenin kendileri açısından haksız rekabet yarattığını ve bu durumda yardım almaya hak kazanan şirketleri belirlemede obejektif kriterleri belirlemenin hiç bir zaman mümkün olmadığını vurguluyorlar. Anlaşılan o ki, Fon oluşmaya başlarken bu konuda tartışmalar kızışacak gibi gözüküyor. İkincisi, krize rağmen, reel sektörün canlandırılması için öngörülen çözüm yolları kafa karıştırır hale geldi. Öncelikle, temelde yapıları sağlam olan, ama şubat krizi öncesi belirli bir döviz ve TL pozisyonu tuttukları için finansal krize girmiş olan şirketlere nasıl yardım edileceğini, bu yardımın prensiplerinin ne olacağını ve belirli bir yardım ve destekten yararlanacak olan kuruluşların hangi kriterleri göre tespit edileceğine karar verecek olan bir Teknik Çalışma Grubu oluşturulacak. SEKTÖRLER ARASINDA KAVGA Ancak, bu kurul daha oluşturulmadan ve kriterlerin ne olacağı dahi tartışılmadan, oluşturulması düşünülen ‘Rehabilitasyon Fonu’ için şimdiden sektörler arasında kavga başladı. Reel sektör bu konuda kendi arasında kavga ederken, bir yandan da ekonomi yönetimi ile reel sektör arasında, reel sektöre verilecek desteğin hayata geçirilmesi konusunda da bir görüş farkı olduğu anlaşılıyor. Anlaşmazlık, Bakan Kemal Derviş ve ekonomi yönetiminin hem Fon’a devrolmuş bankalar, hem de özel bankalardaki geri dönmeyen kredi alacaklarının yönetimi için ‘Asset Management Company’; Türkçe deyişiyle Varlık Yönetim Şirketi kurmayı arzu etmesinden ve bu şekilde reel sektörde sorunu olan şirketler ile ilgili ayrı bir çözüm modeli düşünmesinden kaynaklanıyor. Reel sektör temsilcileri ise, bankaların reel sektörden sorunlu kredi alacakları ile reel sektör kuruluşlarının finansal sorunlarının aynı çatı altında çözümlenmesini talep etmekte. Bu nedenle, ciddi bir kavram kargaşası yaşandığı anlaşılıyor. YENİ BİR KURUMSAL YAPI GELİYOR Görünen o ki, zaten halen Fon’a devrolmuş sorunlu bankalardaki kredi alacaklarının tahsili için zaten Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu bünyesinde yer alan Varlık Yönetim Birimi’nin çalışmaları, Fon dışı özel sektör ve kamu bankalarındaki sorunlu kredi alacaklarını kapsayacak şekilde şirket gibi bir kurumsal yapı içerisinde ele alınacak. Ekonomi yönetimi, halen kurulacak Varlık Yönetim Şirketi’ne, şirket kurtarma, alacakların tahsilatı gibi konularda uzmanlaşmış isimler arıyor. Aralarında, Ege Cansen gibi önemli uzman isimlerin yer aldığı pekçok isim, şirket için telafuz ediliyor. Dünya Bankası’nın yan kuruluşu IFC’nin önderliğinde çeşitli uluslararası kuruluşlardan alınacak mali ve teknik destek ile çalışacak Varlık Yönetim Şirketinin eylül ayında çalışmalarına başlaması için çabalar arttırılmış durumda. Reel sektör ise, kriz dolayısı ile önemli sorunları olan sanayi ve ticaret kuruluşlarının sorunlarının çözülmesi için, ayrı bir yapılanma oluşturulmamasını talep ediyor ve Varlık Yönetim Şirketi’nin bu konuyla da ilgilenmesini talep ediyor. Ancak, reel sektörün sorunları için ayrı bir ‘Rehabilitasyon Fonu’nun oluşturulması şimdilik genel bir eğilim olarak kendini gösteriyor. | ||||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Emine Uşaklıgil’in bugüne kadar ntvmsnbc’de yayınlanmış tüm yazıları
