Home page
Haber Menüsü


Türkiye’de cinsiyet ayrımcılığı yok
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de kurumlaşmış bir cinsiyet ayrımcılığından söz edilemeyeceğini belirtti.
Ankara
AA
8 Mart 2005 — Başbakan Erdoğan, “Dünya kadınlarıyla birlikte bizim kadınlarımızın da karşı karşıya bulunduğu problemler, esas itibariyle hukuki problemler, yasal problemler değil, ekonomik ve kültürel şartlardan kaynaklanan problemlerdir” dedi. Türkiye’de, siyasi haklar açısından kadınların önünde hukuki bir engelin olmadığını belirten Erdoğan, kadına karşı cinsiyet ayrımcılığı yapmanın ırkçılıktan daha ilkel bir durum olduğunu söyledi.

   
 
       
    MSNBC News İş yaşamında ve siyasette kadın
MSNBC News Türk kadının yaşamdaki yeri
MSNBC News Tarihte 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
MSNBC News Dünden bugüne Türk kadını
MSNBC News Az ama zorlu, girişimci Türk kadını
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmaya, Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak başladı. Vatandaşların tümünü ilgilendiren sorunlar yanında, kadınların karşı karşıya bulunduğu ilave insani ve toplumsal sorunlar bulunduğunu kaydeden Erdoğan, “Diğer taraftan dünya kadınlarıyla birlikte bizim kadınlarımızın da karşı karşıya bulunduğu problemler, esas itibariyle hukuki problemler, yasal problemler değil, ekonomik ve kültürel şartlardan kaynaklanan problemlerdir” diye konuştu. Erdoğan, bu kürsülerde devletin ve milletin sorunlarını, insanlığın sorunlarını, bu sorunlara karşı çözüm yollarını konuştuklarını hatırlatarak, şunları söyledi:
       “Umutlarımızı, heyecanlarımızı, gelecek perspektiflerimizi, hayata geçirdiğimiz projeleri, başarılarımızı konuşuyoruz. Bazen ileriye doğru yeni hedefler gösteriyoruz, bazen ulaştığımız hedefleri paylaşıyoruz. Bazen de eksikliklerimizi tartışıyoruz. Siyasetin konusu olan, yani hayatın konusu olan bütün meselelere dikkatle, özenle eğilmeye çalışıyoruz. Yegane hedefimiz, halkımızın yüzünü güldürmek, mutluluğunu artırmaktır. Daha özgür, daha yaşanabilir bir dünya düzenine katkıda bulunmaktır. Bunun için bütün imkanları zorluyoruz. Dolayısıyla her zaman ifade ettiğimiz gibi bütünlüğü gözden kaçırmama siyasetimizi muhafaza etmeli, sürekli özeleştiri yapmalı, yapılan eleştirilerden yararlanmalı ve toplumdan gözümüzü ayırmamalıyız.”
       
KADINLARIN HAKLARI
       Türkiye’nin toplumsal dokusundan da söz eden Erdoğan, Türkiye’de kadınların siyasi ve hukuki haklarını, pek çok Batı ülkesinin kadınlarından daha önce elde ettiklerini hatırlattı. Bu anlamda Türkiye’de kurumlaşmış bir cinsiyet ayrımcılığından da söz edilemeyeceğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
       “Türkiye’de siyasi haklar açısından kadınların önünde hukuki bir engel yoktur. Bürokraside, özellikle kariyer mesleklerdeki kadınların oranı pek çok Batı ülkeleriyle kıyaslanabilir durumdadır. Son Medeni Kanun değişikliği ile kadınlarımızın şikayetçi olduğu bazı problemler de giderilmiştir. Ancak, toplumsal ve kültürel yapı ile bağlantılı olarak, kadınlarımızın yaşadığı problemleri görmezlikten gelmek de mümkün değildir. Esas itibariyle bizim medeniyetimiz, kadın-erkek ayrımı yapmaksızın insanı öne çıkaran, insanı, insan olmaktan dolayı kıymetliaddeden bir medeniyettir. Bugün kadınlarımızın karşılaştığı problemler, kadim medeniyetimizin taşıdığı değerlerdeki aşınmayla da yakından ilgilidir. Türkiye, 50 yılı aşkın zamandır ciddi bir toplumsal hareketlilik yaşamaktadır. Halen devam eden hızlı şehirleşme, uzun süreli dönemsel ekonomik krizler, kamu hizmetlerinin, sosyal hizmetlerin yetersizliği,gelir dağılımındaki adaletsizlik, devlet-toplum ilişkilerinin sağlıklı, demokratik bir çerçeveye oturtulmasındaki gecikme ve bütün bunlarla bağlantılı şekilde ortaya çıkan kültürel aşınmalar, toplumsal ilişkileri ve hayatı menfi bir yönde etkilemiştir.”
       
KADİM KÜLTÜR
       Bu nedenle bugün kadınların maruz kaldığı şiddet, taciz, hor görülme gibi tutumların, Türkiye’nin yaşadığı bu uzun geçiş süreciyle yakından alakalı olduğunu ifade eden Erdoğan, “Kadim kültürde anne, eş, kardeş, can-canan olarak gördüğümüz, ölçülemez bir kıymet verdiğimiz kadınlarımızın bugün yaşadığı belli problemlerin, aslında gelenekle de izah edilmesi zor olan, daha çok çağımıza özgü toplumsal hayatın adeta metalaşmasıyla açıklanması mümkün görünen problemlerdir.Öyle bir medeniyetin mensuplarıyız ki cenneti kadınların, annelerin ayakları altına seren medeniyet” diye konuştu.
       Erdoğan, bu sebeple, bugün kadınların karşı karşıya bulunduğu sorunların çözümünün, daha insani, daha adil, daha müreffeh bir toplumsal düzen tesis etmelerini gerektirdiğini söyledi. Adaleti, kalkınmayı, hukuku ve özgürlüğü siyasetlerinin temeli olarak tasarlarken, böyle bir toplumsal düzen fikrinden hareket ettiklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
        “Siyaseti, adil, özgür, barışçı ve müreffeh bir toplum arayışınınaracı olarak gördük. Bu istikamette elde edeceğimiz her başarı, kadınlarımızın toplumsal alanda daha iyi bir yer edinmelerinin de yolunu açacaktır. Bir hususa daha işaret etmem gerekir ki bu da kadınlara yönelik politikalarla ilgilidir. Toplumsal dokuyu ve toplumsal değerleri hesaba katmayan sosyal politikaların başarı şansı, yok denecek kadar azdır. O sebeple, kadın politikalarının aile politikalarıyla birlikteliği asla ihmal edilmemelidir. Ne kadını, ne de erkeği aileden soyutlamak mümkündür. Temel ve doğal toplumsal birim olarak aile, bireysel gelişimin ilk ortamıdır. Kadın ya da erkek, her bireyi güçlendirmenin yolu, aileyi güçlendirmekten geçmektedir. Muhafazakar-demokrat bir siyasi çizgide yer alan AK Parti, kadını da erkeği de aileden bağımsız olarak ele almamaktadır. Bu, bireyin ve bireysel hakların inkarı anlamına gelmez. Aksine, bireysel gelişmenin sağlıklı bir toplumsal dokuyla yakından ilişkili olduğu fikrine dayanır.”
       
TOPLUMSAL DOKU
       Cumhuriyetin muasır medeniyet hedefine varmasının, sağlam toplumsal dokunun daha da sağlamlaşmasıyla mümkün olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Toplumdan, bu toplumu oluşturan kadim değerlerimizden daha önemli, daha çok muhafaza edilmeye değer bir hazinemiz, bir sermayemiz yoktur” dedi. Toplumsal sorumluluk alan herkesten bu konuda azami dikkat göstermesini isteyen Erdoğan, şöyle devam etti:
       “Sağlam bir sosyal dokumuz olduğunu, hangi makam ve mevkide olursak olalım bu milletin, bu toplumun, bu bütünün bir parçası olduğumuzu unutmayalım. Özellikle kamu görevi yapan herkes, öncelikle toplumsal sorumluluğunun bilincinde olmak zorundadır. Provokasyonlara dikkat etmelidir. Bunun için çağımızın en önemli gelişme kriterlerinden biri olan kadının toplumsal hayatın içinde yer alması, bütün üretim süreçlerindetoplumun temel dinamiği olarak hayatın aktörü olması hepimizin duyarlıolmasını gerektiriyor. Bu duyarlılığın hayatın her alanında azami derecede gösterilmesi şarttır. Zira çalışma hayatından eğitime, aile kurumundan sosyal hayatın şekillendiği şehirlerimize, bilimden siyasetin üretilmesine kadar cinsiyet ayrımcılığına karşı olmak, sürekli bir dikkat gerektirmektedir. Eğer kız çocuklarımızın eğitimi, erkek çocuklarımızın eğitimi kadar önceliğimiz değilse baba olarak, anne olarak evimizde adaleti sağlamıyoruz ve ayrımcılık yapıyoruz demektir. Eğer, anne ve baba olarak evladımıza karşı adaleti gözetmiyorsak çocuğumuz da evin dışında, toplumun içinde adaleti üretemez. Kuşkusuz hukuki düzenlemelerde kadın haklarının kullanılması ya da kız çocuklarımızın eğitimi için azami çaba gösteriyoruz ama, karşımıza sosyal sorun olarak çıkan meselelerin çözümü için toplum olarak sürekli bir duyarlılığa ihtiyacımız var.”
       
UCUZ İŞGÜCÜ
       Çalışma hayatında kadınların ucuz işgücü olarak görülmesinin hukuki bir sorun olduğu kadar kültürel ve insani bir sorun olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bu sorunların aşılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, “Açıkça söylüyorum, kadına karşı cinsiyet ayrımcılığı yapmak ırkçılıktan daha ilkel bir durumdur” dedi. “Kadına karşı şiddet” başlığı altında zaman zaman gündeme gelen sorunların da toplumun kültürel düzeyinin yükselmesiyle aşılması gereken sorunlar olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
       “Bu duyarlığı derinleştirmek zorundayız. İktisadi bakımdan dünyanın en geri kalmış ülkelerinden en ileri ülkelerine kadar, kadının karşı karşıya kaldığı sorunlar benzerlik arz etmektedir. Dünyanın her yanında adaletsizlikler önce kadını, ardından aileyi vuruyor. Eğer kadın ve aile bir yerde yara almışsa orada toplum kolayca çözülmeye başlar. AK Parti olarak bizim hedef noktamızda aile, aile kurumu vardır. Bizim aile kurumumuz, değerlerimizden, tarih kökünden aldığı güçle muhafazakar bir anlayışa dayalıdır. Bunu, bu şekilde korumak durumundayız. Eğer aile yapımız sarsıntı geçirecek olursa geleceğimiz tehlikededir. Aile yapımızı sağlam temeller üzerine kuruyor, örfüyle, adetiyle, kültürüyle, değerleriyle bunu sürekli olarak besliyorsak, bilesiniz ki gelecek Türkiye’nindir, Türk milletinindir. Hepinizin bu konularda azami duyarlılığa sahip olduğunu bildiğim halde, bir kez daha huzurlarınızda bütün milletimizi her tür ayrımcılığa karşı hassasiyete çağırıyorum.”
       
       
    MSNBC News Kadının birey olma hakkı
MSNBC News Kadın namlunun ucunda
MSNBC News Yaşam hakkı çalınan kadınlar
MSNBC News Kadınlar, şiddetten yakınıyor
MSNBC News Kadın yönetici istenmiyor
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları