| | | | Zorlu gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Döviz ne oluyor, döviz yerinde. Enflasyonu iki aylık hesap edersek yüzde 6.5-7. Ama döviz yılbaşına göre yüzde 5 geride. Burada orantısızlık var. Bunu gidermek lazım. Bu orantıyı yakalayamazsak o zaman hiçbir hesap kitap tutmaz. Döviz bu şartlar ile giderse, evdeki hesap pazara uymaz.”
Zorlu, “TL değerlenir, döviz değersiz olursa ihracat nasıl etkilenir? Sizin ihracatta büyük hedefleriniz var” şeklindeki soruyu yanıtlarken de, “Bunu, 2000 yılında yaşadık. Daha gerilere dönmeye gerek yok” dedi. Şu anda TL’nin değerli olduğunu ifade eden Zorlu, şunları kaydetti: “Bunu görmeyen, bilmeyen birisi olamaz. Gözleri kapalı olması lazım. 2000’li yıllardaki Türk parasının yüzde 20-25 değerli olduğunu hesap ederseniz, bugün 1 milyon 500-550 bin lira gibi hesap edilmesi lazım. Bugün ise 1 milyon 300-375 bin lira. Yılbaşında 1 milyon 440 bin lira civarındaydı. Yılbaşına göre hesap edersek döviz bugün yüzde 4 gerilemiş, ama enflasyon yüzde 6.5-7 oranında.”
Zorlu, bugün, ülkenin ihracata, dövize ihtiyacı olduğunu belirterek, “Eğer, ihracat yapamazsanız, memlekete yabancı sermaye gelemezse biz böyle çok krizler yaşarız” diye konuştu.
“ENFLASYON TAHMİNİ YÜZDE 40 CİVARINDA”
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkan Vekili Erdal Bahçıvan da, yıl sonu enflasyon beklentisini açıklarken, “İçeride ve dışarıda kontrol dışı birtakım gelişmeler olmadığı taktirde, enflasyonu yüzde 40 veya artı eksi 5 gibi bekliyorum” dedi.
MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç’ın AB konusundaki sözlerinin hatırlatılması üzerine Bahçıvan, “Şahsi fikri olarak değerlendiriyorum” ifadesinde bulundu.
KAVİ: ADIM ATMAYA DEVAM
İSO eski Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi de, Türkiye’nin batı toplumunun standartlarını yakalama adına bugüne kadar attığı adımlara devam etmek zorunda olduğunu belirterek, şöyle dedi:
“Bu çerçeve içinde olaya baktığımız zaman Tuncer Kılınç’ın bana göre söylemleri bir yerde, AB’ye bir tepkiydi. Ama bütün bunların yanında da mesajını şöyle algılamak gerektiğini düşünüyorum; Türkiye’nin, AB sürecindeki adımları yanında alternatif senoryaları olması lazım ki, burada kaçınılmaz gerçekler var. Türkiye, komşuları ile bugünkü ekonomik potansiyelini katlayabilmesi lazım.” Başka bir soru üzerine de, Şubat ayı enflasyon oranlarının beklenenin altında çıktığını söyleyen Kavi, Mart enflasyonunu da bu düzeyde beklediğini açıkladı.
Kavi, bunların yıllık enflasyona nasıl yansıyacağının sorulması üzerine, eğer, Türkiye çok kısa sürede 2000 yılında yapamadığını bu yıl yaparsa enflasyon oranının yüzde 35 civarında olacağını kaydetti.
| |
