Home page
Haber Menüsü


 
Herkes bencil değil mi?
 
“Herkes bencil” diyenler aslında bunu kötümser, küçümseyen ve hor gören bir anlayışla söylerler. Aslında bu, gerçekte, insana yapılan haketmediği bir övgüdür.
 
Engin Enüstün
NTV-MSNBC
 
17 Şubat—  Bu sorunun benzerleri her rasyonel bencilliği savunana sorulur? Örneğin “Herkes, gerçekten neyi istiyorsa onu yapıyor - böyle olmasa niye yapsın ki?” veya “Kimse gerçekten fedakarlık yapmıyor. Yaptığı her bilinçli hareketin arkasında bir değer veya hedef var.Yani bilse de bilmese de, kabul etse de etmese de herkes bencilce davranıyor.”

   
 
       
   
MSNBC News Engin Enüstün: Çıkarların çatışması
MSNBC News Engin Enüstün: Felaket senaryoları ve ahlak
MSNBC News Engin Enüstün: Akıl sağlığı, mistisizm ve fedakarlığa karşı
MSNBC News Engin Enüstün: Bencilliğin Fazileti - Objektivist Ahlak -3
MSNBC News Engin Enüstün: Bencilliğin Fazileti- Objektivist Ahlak -2
MSNBC News Engin Enüstün: Bencilliğin fazileti - Objektivist ahlak - 1
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Bu bakış açısındaki entellektüel karmaşayı çözmek için, bencillikle fedakarlık veya egoismle altruism arasındaki farka ve bencillik kavramına ve gerektirdiklerine bakalım.
       Bencillikle fedakarlık arasındaki farkın çıkış noktası, ahlaki bir çerçevede ele alınmalıdır. Ahlak bir insanın seçim ve eylemlerinin rehberidir. Yani yaşamının rotasını belirleyen tercih ve amaçlarının rehberi. Seçim yapabilmesi için değerler standardına ihtiyacı vardır. Bu değer, eylemlerinin hizmet ettiği bir amaç veya hedeflenilen şeydir. Değer kavramı aslında şu soruya verilen bir cevaptır:
       Bu değer kimin için ve ne içindir?
       İnsanın eylemlerinin hedef ve amacı ne olmalıdır? Eylemlerinin lehdarı yani eylemlerinden kazançlı çıkacak olan kim olmalıdır?Temel ahlakî hedefi kendi hayatı ve mutluluğu mu yoksa başkalarının istek ve ihtiyaçları mı?
       
BENCİLLİĞİN GEREKTİRDİKLERİ
       Bencillikle altruizm arasındaki mücadelenin temelinde yatan şey bu sorulara verilen cevaplardır. Bencillik amaç olarak insanın kendisini ortaya koyarken, altruizm bu amacın başkalarının arzu ve istekleri olması gerektiğini söyler. Bencillik, ahlaki açıdan kişinin eylemlerinin lehdarının kendisi olması gerektiğini savunurken, altruizm ahlaki açıdan bu lehdarın eylemi gerçekleştiren kişinin dışında bir başkası olması gerektiğini destekler.
       Bencillik kişinin kendi çıkarları için hareket etmesidir.Bu, kişinin kendi çıkarlarının neler olduğunu düşünmesini ve buna uygun hedef, prensip ve politikalar peşinde koşmasını gerektirir. Eğer kişi yaptığı eylemlere bu bakış açısından bakmıyorsa kendi çıkarlarını düşünmüyor demektir.
       Bencillik şunları gerektirir:
       (a) Çıkarlarına uygun bir değerler hiyerarşisi oluşturması.
       (b) Daha az değerli veya değersiz bir şey için değerli birşeyden vazgeçmeyi reddetmesi.
       Gerçek anlamda bencil bir insan, kendi çıkarına en uygun şeyin akıl olduğunu, akla aykırı, gerçekle çelişen isteklerin kendisi için zararlı ve hatta yıkıcı olacağını bilir. Kendisi için yıkıcı ve zararlı olanın da kendi çıkarına uygun olmadığını bilir.
       Düşünmek insanın kendi çıkarınadır; bilincini engellemeye çalışmak ise değil. Sahip olduğu bilgisi çerçevesinde hedeflerini, değerlerini ve yaşamını seçmek kendi çıkarınadır; uzun vadeli düşünmeden, anlık kararlar vermek ise değil. Üretici bir varlık olarak yaşamak kendi çıkarınadır; bir parazit olarak yaşama çalışmak ise değil. Doğasına uygun bir hayat yaşamak kendi çıkarınadır; bir hayvan olarak yaşamaya çalışmak ise değil.
       Gerçek anlamda bencil insan, hedeflerini aklın rehberliğinde seçtiği ve Bu Satırların Yazarı (BSY)’nın geçen haftaki yazısında ortaya koyduğu gibi, rasyonel insanlar arasında çıkar çatışması olmaması gerektiği için, diğer insanlar da onun eyleminden faydalanabilirler. Ancak birincil hedefi ve amacı başkalarının çıkarı değildir.Birincil hedefi kendi çıkarı ve buna uygun eylemleridir.
       Bu temel kuralın daha iyi anlaşılabilmesi için aslında bencil olan ama başkaları tarafından fedakarlık olarak görülebilecek bir uç örneği ele alalım. Sevdiği kadının hayatını kurtarmak için ölmek isteyen adam. Bu eyleminin lehdarı nasıl kendisi olacaktır?
       Ayn Rand’ın bütün fikirlerini bir roman kurgusunda vermeye çalıştığı romanı “Atlas Shrugged”da şöyle bir sahne var. Romanın kahramanı John Galt, tutuklanmak üzere olduğunu anladığı zaman sevgilisi Dagny’ye şöyle söylüyor:
       “Eğer birlikte olduğumuza dair en ufak bir şüpheleri olursa, sana işkence yapacaklardır.Bir haftayı geçmeden, benim gözlerimin önünde, sana fiziksel işkence yaparlar. Ben bunun için beklemeyeceğim. Sana yönelik ilk tehditi hissettiğimde, kendimi öldüreceğim ve onlar daha ileriye gidemeyecek. Tabi sana söylemem gereksiz, bu hiç bir zaman bir fedakarlık olmayacak. Onların koşulları ile yaşamak umurumda değil. Onlara boyun eğmek de umurumda değil… Senin gözlerimin önünde ölüme sürüklenmen de umurumda olmayacak. Çünkü ondan sonra peşinde koşacağım hiç bir değer kalmayacak ve değerler olmadan yaşamak umurumda değil…”
       Eğer kişi sevdiğini, ölümünden sonra yaşamayı istemeyecek kadar, çok seviyorsa, bu aşamada yaşam ona hiçbirşey ifade etmiyorsa o zaman ölümü bir fedakarlık değildir.
       Aynı kural diktatörlük rejimi altında özgürlük için hayatını riske atan için de geçerlidir. Bu hareketi “fedakarlık” zannetmek, onun bir köle olmayı seçmesi gerektiğini de zannetmek demektir. Sevdiği kişi veya gerekiyorsa özgürlük için ölmeyi kabul eden kişinin eylemindeki bencillik böyle bir dünyada yaşamak istememesinden kaynaklanmaktadır. Yani insani değerlerin artık kendisi için mümkün olmayacağı bir dünyada yaşamak istememektedir.
       Bir eylemin bencil olup olmadığı, eylemi yapan kişinin duyguları ile değil objektif olarak incelenmelidir. Duygular kavrayış yeteneğinin araçları olmadığı gibi ahlakî seçim kriterleri de değildir.
       
FEDAKARLIK VE BENCİLLİK AYRIMI
       Bir eyleme geçmek için kişisel bir gerekçeye sahip olmak gerekir.Yani kişinin o eylemi yapmayı istemesi gerekir. Eylemin bencil olup olmamasını belirleyen şey kişinin isteyip istememesi değil, niye istediğidir. Hangi standartlarla bu eylem seçilmiş, hangi hedeflere ulaşılmak istenmiştir?
       Soygun ve cinayetin kendisi için en uygun eylem olduğunu hisseden kişinin elemleri nasıl altruizm olarak açıklanamazsa, kendisi için zararlı eylemleri sadece öyle hissettiği için yapan biri de bencil olarak görülemez.
       Kişi, eğer sadece hayırseverlik, merhamet, görev veya altruizm sebebi ile kendisi için daha değerli bir hedef veya istekten vazgeçiyorsa, o zaman bunun adı fedakarlıktır. Bunu yapmak istiyor olması o eylemi bencillik sınıfına sokmaz.
       Örneğin kendi rasyonel standartlarına göre iyi bir kariyer yapmayı seçen, ancak annesini mutlu etmek için komşuların gözünde daha değerli başka bir işi seçen çocuğu düşünün. Ahlaki bir görev kabul ettiği için annesinin isteğine razı olmuştur.Bir oğul olarak görevinin, annesinin mutluluğunu daha yukarıda görmesi olduğu fikrini kabul etmiştir. Annesinin isteği saçma ve bütün hayatını mutsuzluk içinde geçirmesine sebep olacak olsa bile…
       
HERKES BENCİL DOKTRİNİ
       “Herkes bencil” diyenlerin ortaya koyduğu sav, çocuğu “erdemli” olma ve suçluluk duygusundan kaçınma sebebi ile fedakarlığın olmadığı ve yapılan eylemin bencilce olduğunu söylemesi saçmadır. Bu soruda gözardı edilen şey çocuğun niye böyle birşey yaptığıdır. Duygular ve arzular sebepsiz ve azaltılamaz esaslar değildir. Çocuk kariyerini bırakıyor çünkü altruist ahlakın değerlerini kabul etmiş durumda. Kendi çıkarı için birşey istemenin ahlaksızlık olduğuna inanıyor. Eylemlerinin yönünü belirleyen işte bu prensip.
       “Herkes bencil” doktrininin savunucuları, altruist ahlakın etkisi altında, insanların uzun vadeli mutluluklarına aykırı hareket edebileceklerini reddetmezler. Ancak daha yüce ve tanımlanamaz bir anlamda hala “bencil” davrandıklarını söylerler. Halbuki bencillik kavramında uzun vadeli çıkarların aleyhine bir eyleme bilerek isteyerek izin vermek kavramın kendi içinde bir çelişkidir.
       Sadece mistik bir dünyada kişinin mutlu olabilmesi için mutluluğundan vazgeçmesi gerektiğini söylemek anlamlı bir laf olur.
       “Herkes bencil” çıkarımının temel yanlışı oldukça kaba bir lastikli söz olmasından kaynaklanmasıdır.Belli bir amaca yönelik bütün eylemlerin bir nedeni olduğu psikolojik olarak herkesçe bilinen ve tekrar edilmesi gereksiz bir bilgidir.Ancak “bir nedene bağlı” hareketle, “bencil” hareketi bir tutmak ahlaki seçim gerçeği ile insan psikolojisinin temel gerçeği arasındaki farkı yoksaymak demektir.Bu ahlakın merkezi sorusunu görmezden gelmek demektir:insanın eylemlerinde temel gerekçe ne olmalıdır?
       Gerçek anlamda bencillik,
       (a) kişinin kendi çıkarlarının keşfi,
       (b) onlara erişmek için gerekli sorumluluğun üstlenilmesi,
       (c) körlemesine arzu, istek ve anlık eylemlerin buna zarar vermesinin reddi,
       (d) kişinin kendi yargı, inanç ve değerlerine taviz vermez sadakat gerektirir.
       
“Herkes bencil” diyenler aslında bunu kötümser, küçümseyen ve hor gören bir anlayışla söylerler. Aslında bu, gerçekte, insana yapılan haketmediği bir övgüdür.
       Sevgi, saygı, yalnız taştan duvar olmayacağını bilen bir Türkiye.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları