| | | | Başbakanlık Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp’in, “2 Türk bilim adamı tarafından, depremi önceden ölçecek yeni bir cihaz icat edildiği” yönündeki açıklamasına ilişkin soruları yanıtlayan Prof. Dr. Görür, bu konudaki çalışmaların, ulusal ve uluslararası bilimsel ve sosyal etik kuralları dahilinde yürütüldüğünü söyledi.
Çalışmaların henüz “deneme aşamasında” olduğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, “Birçok yerde olduğu gibi, İTÜ’de de deprem tahminlerine yönelik çalışmalar yapılıyor. Henüz ortada ‘müjde’ diyebileceğimiz ya da diyemeyeceğimiz bir şey yok” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Görür, bu konuda İTÜ tarafından yürütülen bilimsel çalışmaların sonuçlarının, ancak Türkiye’deki yetkili makamlar ve uluslararası bazı kurumlar tarafından geçerliliği kabul edildikten sonra açıklanabileceğini belirtti.
PROF. DR. AHMET ERCAN
İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan da, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, yüzyılın icadı gibi bir aletin söz konusu olmadığını belirterek, “Bu araştırma aşamasında olan bir alet. Henüz depremleri önceden biliyoruz diye bir olay söz konusu değil” dedi.
Aletin araştırma aşamasında olduğunu ve çalışmaların devam ettiğini bildiren Prof. Dr. Ercan, şunları söyledi:
“Yunanistan, Amerika, Rusya ve Japonya’da 15 yıldır denenen bir yöntem. Yeni bir alet değil, ama Türkiye’de ilk defa deneniyor. Bütün dünyada olumsuz da, Türkiye’de olumlu diye bir olay olamaz. Bunun bazı çevre etkileri var, atmosferden gelen etkiler. Dolayısıyla deprem olsa da, olmasa da bu alet bir gösterme yapıyor. Henüz güvenceli bir durum söz konusu değil. Ama araştırmadır. Halkın ne ümitli, ne de ümitsiz olması gerekiyor. Henüz sonuç alınamadı bu konuda, çok erken.”
Prof. Dr. Ahmet Ercan, bu çalışmanın bireysel bir çalışma olduğunu ve bir bilim adamı değil, amatör bir elektronik mühendis tarafından yürütüldüğünü kaydederek, kendisinin de yürütülen çalışmanın danışmanlığını yaptığını bildirdi.
“Piezoelektrik Algılayıcı” adı verilen aletin, Marmara’da 4 yere yerleştirildiğini ve aletin çalışması hakkında her gün bilgilendiğini belirten Prof. Dr. Ercan, şöyle konuştu:
“Eldeki verileri oluşan depremlerle karşılaştırmaya çalışıyoruz. Bunu diğer jeofizik ölçülerle desteklemek istiyoruz. Tek başına bu aletin başarılı olması mümkün görünmüyor. Diğer ülkelerdeki başarı oranı yüzde 20’nin altında. Çünkü çok büyük çevre etkileyicileri var. Bunu radon gazı, ısı, yeraltı sismik hız ölçümleri ve elektrik özdirenç ölçümleriyle desteklemek istiyoruz. Ancak o şekilde alet daha verimli çalışabilecek. Başarı sağlanırsa depremi günler öncesinden haber verebilecek.”
ALET NASIL İŞLİYOR
Prof. Dr. Ahmet Ercan, aletin çalışmasını ise şöyle anlattı:
“Burada ana olay, piezoelektrik olay kaydediliyor. Deprem sırasında özellikle kırık kuşağı boyunca silisli kayaların birbirine sürtünmesi sonucunda piezoelektrikte iyonlaşma olayı oluşuyor. Bu iyonlaşma sonucunda oluşmuş olan elektrikli alan, büyük bir bölgede kaydediliyor. Prototip olarak üretilen bu alet şu anda İstanbul’da 4 yerde çalışıyor. Depreme yakınlığına göre piezoelektrik alan büyüyor ya da küçülüyor. Yerdeki deprem öncesi oluşan çatlamalar ve kırılmalarla birlikte alet üzerinde salınımlar halinde depremin gelmekte olduğunu görüyorsunuz.”
Merkezi Erzurum’da bulunan Güneş Vakfı’nın davetlisi olarak Erzurum’a giden Başbakanlık Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, Atatürk Üniversitesi Kültür Sitesi’nde dün verdiği konferansta, “2 Türk bilim adamı tarafından, depremi önceden ölçecek yeni bir cihaz icat edildiğini, bu cihaz sayesinde, depremin, meydana gelmeden 1 saat ile 5 gün arasında önceden öğrenilebileceğini” açıklamıştı. | |
Depremi önceden haber veren alet
